babyboy // Minsung

♡26♡

"Jisung oğlum artık sormaktan yoruldum ama mal mısın?"
Hyunjin göz devirdi, "Bebeğim bu da soru mu?" Seungmin kısa süre düşündükten sonra gülümsedi, "haklısın sevgilim bu hakiki mal"

Jisung kaşlarını çattı, "alenen sevilmiyorum resmen ya"

Felix kafasına çikolata paketini atarak konuşmaya dahil oldu, "Jisung sen şaka mısın ya? Çocuk sana neler yaptı ve affetmeyi düşünüyor musun cidden? Kendine de mi saygın yok? Seni seviyorum ama aç gözünü artık. Libidosu tavan ergenin teki sevi seviyorum zırvalarını sana attı diye hemen af mı edeceksin? Sen kendini sevmiyor olabilirsin ama ben seni seviyor ve değer veriyorum. Öyle bir şey yaparsan da beni silip yap çünkü ben arkadaşımın gözümün önünde çürümesine izin vermem."

Konuştuktan sonra göz yaşlarını elinin tersiyle silip kalkmıştı masadan, Hyunjin arkasından kalkarak yavaşça onun ilerlediği yöne ilerlerken Seungmin de ayaklandı, "haklılar. Evet şaka yapıp eğleniyoruz ama seni maalesef bu konuda destekleyemem. Arkadaşımın kendisine zarar vermesini destekleyemem. Beni de sil böyle bir durumda." Seungmin de yavaşça uzaklaşırken Jisung göz yaşlarını bıraktı...

Canı acıyordu, arkadaşlarının haklı olması daha da üzüyordu.

Kısa süre sonra yanına biri oturdu, "Jisung iyi misin? Kim ne yaptı güzelim? Söyle lütfen"
Minhonun sesiyle sınırlarının bozulduğunu hissetti. Nasıl bu kadar yüzsüz olabilirdi?

"Ya sen benimle cidden dalga mı geçiyorsun?"
Minho kaşlarını çattı, "Ne?" Jisung göz yaşlarını sildi, "Ya cidden ben anlamıyorum ya... senin amacın ne? Acı çektiğimi bilmek mi? Öyleyse acı çekiyorum Minho, hem de çok acı çekiyorum. Senin yüzünden bu sikik okula başladığım günden beri acı çekiyorum. Sen benim hayatımı siktin attın, ama ben seni hayatımdan atamıyorum bu yüzden kendin siktir ol git!"
Çardaktan çıkarak arkadaşlarının yanına doğru hızla ilerlemeye başladı Jisung, Minho arkasında salak gibi kala kalmıştı...