-Mirrorball-

111 21 56
                                    

Kuş sesleri, akan nehrin şırıltısı, rüzgarda hareket ettikçe hışırdayan ağaç yaprakları, derin derin içine nefesini çeken yanımda ki bedenin sesleri, en ufak bir hareketimde bütün bu huzur bozulacakmışçasına diken üstünde ama bir o kadar da huzurla oturan ben. Her şey çok uyumsuz ama bir o kadar da uyumlu. O kadar çelişki içinde ki dünya bazen insan çıldıracakmış gibi oluyor. Bakışlarım doğa ile Sunoo arasında gidip gelirken hiç bozulmayacak gibi duran huzurumuz telefon sesi ile bozulmuştu artık. Aslına bakılırsa Sunoo'nun yanında arayan kim olursa olsun açmazdım...fakat o kişi Park Jongseong olunca ve bu onun on üçüncü cevapsız araması olunca insanın bir açası geliyor size anlatamam. Sunoo'nun telefonuma bakıp Jay'in aradığını görmesinin ardından hızlıca aramayı açmış ve hoparlöre almıştım.

Jay; SEN BENİ ÇILDIRTMAK MI İSTİYORSUN E BE MAL!?

Sunoo'nun gülmemek için kendisini tutması ve Jay'in ne yaptığını bilmeyen bana bağırışları...evet rezil oldum.

Jay; Hayır anlamıyorum sen nasıl bir malsın yani kim nasıl senle arkadaş olur??

Neler yapmış olabileceğimi bir düşünüp tartışalım...

A) Jay'in telefon ekranını çatlatmak.

Tamam yapmadığım şey değil ama üç gündür onun telefonunu elime bile almadım bu şık elendi.

B) Jay'in babasının yanlışlıkla gözüne girmek.

Yapmışlığımız var tabi az daha soy ağacına alıyordu adam beni ama en son iki yıl önce gördüm Bay Park'ı malın şimdi kızmak gelmemiştir aklına herhalde.

C) Jay'in Jungwon'dan hoşlandığını ağzımdan kaçırmak.

Yok be o anca Jake'in yapacağı hareket.

D) Yine yanlış kişiyi arıyor mal.

Düşüncelerimden kurtulup tekrar Jay'i dinlemeye başladığım zaman hem C hemde D şıklarının doğru olduğunu anlamıştım...neredeyse yani.

Jay; Hani sen nasıl bir gerizekalısın ki okulun ortasında Jungwon'dan hoşlandığımı söylüyorsun şükürler olsun ki Jungwon orada değildi yoksa seni şimdiye gebertmiştim Sim Jaeyun.

Sunoo ile anlık yaşadığımız göz temasının ardından ayağa kalkıp etrafta sevinç çığlıkları atarak koşmasına mı, Jay'in Sunoo'nun sesini duyup beni aradığını ve telefonun hoparlörde olduğunu anlamasının ardından telefonu yüzüme kapatmasına mı yoksa gelen mesaj bildirimlerinde ki küfürlere mi şaşırsam seçemedim şahsen. Sunoo yanıma geldiği gibi beni ellerimden tutmuş ve ayağa kaldırıp dönmeye başlamıştı.

Hoon; Sunoo napıyorsun güzelim?

Sun; Jay Jungwon'dan hoşlanıyor, Jungwon da Jay'den çöpçatan oldun Hoon!!!

Bir anda zafer dansına başlayan Sunoo ile kahkahalarımı serbest bırakıp gülmekten gözümden yaş gelene dek gülmeye başlamıştım. En sonunda karnım ağrıdığı için biraz sakinlerken yere yatmıştım. Yanıma yatıp bana bakmaya başlayan Sunoo'dan tarafa döndüğüm zaman ne kadar da mutlu göründüğünü görüp yanlışlıkla -hatta yaptığımı yeni fark ettiğim- yaptığım çöpçatanlık için kendimle gurur duymuştum.

°•Hush~

When no one is around, my dear
You'll find me on my tallest tiptoes~

Spinning in my highest heels, love
Shining just for you~

Hush~

I know they said the end is near
But I'm still on my tallest tiptoes~

Spinning in my highest heels, love
Shining just for you~•°

Mirrorball-Taylor Swift

𝐋𝐢𝐬𝐳𝐭𝐨𝐦𝐚𝐧𝐢𝐚//•𝒔𝒖𝒏𝒔𝒖𝒏•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin