-Save Your Tears-

124 19 55
                                    

Kalp atışlarım bütün odayı doldururken Sunghoon'un daha önce hiç görmediğim bu baskın yanı yutkunmama ve gözlerimi kaçırmama sebep oluyordu. Gözlerimi yüzünden aşağı indirdiğim zamansa üstünde bir şey olmadığı gerçeği daha çok yüzüme vurmuştu. Sıcakladığımı ve yüzümün alev alev yandığını hissedebiliyordum. En sonunda bütün cesaretimi toplayıp Sunghoon'a döndüğüm zaman alaycı sırıtışı ile bana baktığını fark etmiştim. Beni davet ettiği küçük oyununa katılıp sevgilimi mutlu etmeliydim sanırım. Dudaklarıma oyun oynamak ister gibi değdirdiği dudakları ile gıdıklanıp yüzümü geri çektiğim zaman boynumun arkasından tutmuş ve ikimizin dudaklarını şehvetli bir öpüşmenin içine çekmişti. Uzun bir gece olacağı her yönden belliydi kısacası.

~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~

Gece yarısına doğru ikimizde yorgun düşmüş ve nefes nefese bir şekilde yatakta uzanmaya başlamıştık. Birkaç dakika sonra Sunghoon'un kıkırdaması ile ona dönmüştüm.

Sun; Ne oldu neye gülüyorsun?

Hoon; Senin "böyle" yönlerini hiç görmemiştim ona güldüm.

Kızaran yanaklarım ile Hoon'un omzuna birkaç yumruk atmış ardından da yatakta doğrulmuştum.

Sun; Sanki ben dedim gel ayart beni diye demi-

Sözümü kesen şey çalmaya başlayan telefonlar olmuştu beni arayan Jungwon ve Sunghoon'u arayan Jake Hyung ne için aradıklarını şimdiden anlamamı sağlamıştı. Hızlıca telefonu alıp odadan çıktım ve aşağı kata inerken aramayı cevapladım.

Sun; Alo Wonie.

Won; Hah sonunda açtın. Sizin eve doğru geliyoruz evet saat biraz geç ama herkes anca bir araya gelebildi.

Sun; Haa şey mmm tamam o zaman neredesiniz şuan da?

Won; On beş dakika sonra oradayız işte.

Sun; Tamam o zaman öpüyorum seni.

Won; Bende~

Aramayı kapattığım gibi odaya doğru koşar adımla çıkmış ve benim aksime gayet rahat ve sakin gözüken Sunghoon'un yanına adımlamıştım.

Sun; Ne bu rahatlık!? On beş dakika sonra arkadaşlarımız burada olacaklar ve biz yiyişmiş gibi görünüyoruz!

Hoon; Teknik olarak zaten yiyiştik.

Sun; O zaman sende ki bu rahatlık ne!

Hoon; Yaptığımın arkasındayım.

Elime geçirdiğim ilk yastıkla Sunghoon'u bütün evin içinde yaklaşık üç dakika kadar kovaladıktan sonra hızlıca üzerime giymek için doğru düzgün kıyafetler almış ve parmağımı tehditkar bir biçimde Sunghoon'a doğrultmuştum.

Sun; Çabuk üzerine bir şeyler giyiyorsun ve kendine bir çeki düzen veriyorsun Park.

Hoon; Anlaşıldı Kim.

Teslim olduğunu belli eden iki yana kalkmış kollarını gördükten sonra hızlıca banyoya girmiş ve morarmış olan boynuma kapatıcı uygulamaya başlamıştım. Dudaklarımın şişliğini açıklamam mümkündü birçok kez onların önünde öpüşmüştük ne de olsa. Fakat Jungwon ve Riki'ye, Sunghoon ile ön sevişme yaşadığımızı açıklamam biraz zor olurdu sanırım. Üzerimi de giyindiğim zaman banyodan çıkmış ve Sunghoon'un oturduğu salona gitmiştim.

Sun; Net anlayacaklar.

Hoon; Ne diye gizlemeye çalıştın o zaman güneşim?

Sun; Hadi senin arkadaşların senden bile büyük, ben nasıl on yedi ve on sekiz yaşında ki çocuklara ön sevişme yaşadığımı anlatayım!?

Hoon; Sende on dokuz yaşındasın ama yatakta gayet profesyo-

Yüzüne yediği yastık ile sesi kesilen Sunghoon'un hemen ardından kapı zili çalmıştı. Kapıyı açmaya gitmeden önce Sunghoon'a birkaç ölümcül bakış atıp koşar adımla kapıya gelmiştim. Kapıyı açtığım gibi karşıma ellerinde poşetlerle beş arkadaşımız çıkmıştı.

Sun; Hoş geldiniz.

Yanıma gelip iki elini omuzlarıma koyan Sunghoon ile kısa bir bakışma yaşayıp hemen misafirlerimizi içeri almıştım. Jungwon ve Riki salona geçip film seçmeye başlarken bende büyüklerle beraber mutfağa geçip atıştırmalık hazırlıklarına katılmıştım. Kendime bir bardak içecek koyup yudumlarken Jake'in sesi duyulmuştu.

Jae; Hanginiz seme hanginiz uke?

Ani soru ile içeceğim boğazıma kaçarken öksürük krizine girmiş ve diğerlerinin kahkahaları arasında tekrardan nefes alabilmeye başlamıştım.

Jay; Birde soruyor musun Jake. Tabiki de Sunoo ukedir.

Hee; Ee herhalde Sunghoon'un uke olamayacağı belli.

Hoon; Cidden aptalsınız.

Jae; Birader eğer yapıyorsanız sorulara hazırlıklı olun.

Anlayacaklarını zaten biliyordum ama daha ilk geldikleri andan anlamalarını ben bile beklememiştim.

Sun; O kadar belli oluyor mu ya...

Diğerleri gülmekten konuşamazken bizde Sunghoon ile çaresiz bir şekilde bakışıyorduk. Eğlenceli bir gecenin ilk saatleriydi anlaşılan. Daha yeni başlıyorduk geceye.

°•Ooh
Na-na, yeah~

I saw you dancing in a crowded room
You look so happy when I'm not with you
But then you saw me, caught you by surprise
A single teardrop falling from your eye~

I don't know why I run away
I'll make you cry when I run away~

You could've asked me why I broke your heart~

You could've told me that you fell apart
But you walked past me like I wasn't there
And just pretended like you didn't care~•°

Save Your Tears-The Weeknd

𝐋𝐢𝐬𝐳𝐭𝐨𝐦𝐚𝐧𝐢𝐚//•𝒔𝒖𝒏𝒔𝒖𝒏•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin