-Louise-

119 22 9
                                    

Bir eli ile valizimi getiren diğer eli ile ise benim elimi tutan Sunghoon ve ondan sadece bir iki adım önde ilerleyen ben. Artık kavuşan iki aşık kalp vardı elimizde. Birbirlerine aşık iki kalp. Evin anahtarını -giderken Hoon'a bıraktığım için- Sunghoon'un çantasından çıkartmış ve ben yokken onunda taşınmış olduğu güzel evime adım atmıştım. Bir yıl sonra burada olmak bir dejavu gibi geliyordu şimdi. Sıkıcı siyah beyaz ile döşenmiş otel odası yerine kendi mütevazi çörek kokan evimi tercih ederdim. Sunghoon tamamen yerleşmiş ve evimin düzenine ufak değişiklikler yapmıştı. Onun yaptığı bu eklemeler hiçbir göz rahatsızlığı yaratmıyor aksine sanki benimkileri tamamlıyordu. Eşsiz bir uyumla elbette ki. Valizimi yatak odamıza bırakıp birkaç parça kıyafet çıkarmış ardından da hızlıca mutfağa giden Sunghoon'a bir öpücük verip duşa girmiştim. Uzun bir uçuşun ardından ihtiyaç listemde ki ilk şeydi duş almak. Ardından ise yemek yemek, uyumak ve Sunghoon geliyordu. Gerçi Hoon hep ihtiyacım ama orasını karıştırmayalım. Suyun yeterince ılık olduğundan emin olduğum zaman kendimi içine bırakmış ve gözlerimi kapatıp biraz bedenimi sakinleştirmiştim.

~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~~♡~

Üzerimi giyinip odadan çıktığım gibi burnuma dolan yemek kokuları ile ne kadar yorgun olduğumu unutup koşarak mutfağa girmiştim. Bu halime gülen Sunghoon sofraya bir şeyler daha koyarken bende hızlıca masada ki yerimi almıştım bile. Uzun süre sonra sevgilimin yaptığı yemekleri yiyecek olmak gerçekten çok iyi hissettiriyordu. Sunghoon da oturduğu zaman ikimizde yemeye başlamıştık. Ya sevgilim çok yetenekliydi ya da ben o kadar aşıktım ki sevgilim ne yaparsa yapsın bayılıyordum. Her ikimizinde yemekleri bitince bulaşıkları toplamak için musluğa doğru yönelirken belime dolanan kollar ile durmuş ve güzel kokusunu içime çekmiştim.

Hoon; Uyuman gerek. Buraları ben hallederim.

Sun; Zaten bir yıldır sensiz uyuyorum burayı yarın beraber toplarız şimdi sadece sana sarılarak uyumak istiyorum sevgilim.

Hoon; Bir yıl boyunca bunun hayalini mi kurdun.

Sun; Hmhmm...

Kıkırdaması bütün mutfağı doldururken belimde ki kolları gevşemiş ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi Sunghoon'un kucağında bulmuştum. Beline doladığım bacaklarım ve boynuna gömdüğüm başım ile kendimi ne kadar çok ona yaklaştırabilirsem o kadar yaklaştırmıştım. Merdivenlerden çıkıp yatak odasına girdiğimiz zaman yeni fark ettiğim şey ise yatağın çift kişilik bir yatak olmasıydı. Sunghoon bunu benden habersiz değiştirmişti belli ki. Aynı oda da yatma fikri her ne kadar benden çıksa da aynı yatakta yatacak olmamız yanaklarımın alev almasına sebep olmuştu. Sunghoon beni yatağa bırakmış ardından ise dolaba yönelip kıyafetlerini almıştı. Banyoya gidip giyinmesini beklediğim için bir anda tshirtünü çıkartması benim için beklenmedik olmuştu ve hızlıca yatakta arkamı dönmüştüm. Sunghoon'un oyunbaz gülüşü kulaklarıma dolarken üstünü giyinmeden bana doğru gelmeye başlamıştı. Sırtım yatak başlığına deyene kadar yatakta geriye kayarak Sunghoon'dan kaçmıştım. Sunghoon oyuncu bir şekilde bir kolunu yatak başlığına koyup beni kıstırmış bir eli ile de tshirtümün altına doğru hamle etmişti. Artık sadece karanlık oda da nefesleri birbirine çarpan biz vardık.

°•Louise, she just wasn't thinking
When she climbed into his bed
She only wanted to lie beside him
To hell with his best friend~

She woke him up and she whispered
But the answer wasn't good
Whatever made you think I would ever love you
Even if I could?~

Louise, Louise
You can't be anybody's friend~

Louise, Louise
I'll love you 'til I'm dead~

Louise, Louise
Not even if she likes the way you dance~

Louise never heard about puppy love
'Cause they don't know that term in France~•°

Louise-TV Girl

𝐋𝐢𝐬𝐳𝐭𝐨𝐦𝐚𝐧𝐢𝐚//•𝒔𝒖𝒏𝒔𝒖𝒏•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin