Bölüm 8 - Parti Canavarları... Ya da Değil

2.9K 204 13
                                    

BÖLÜM SEKİZ


Bir anlığına sersemledim. River'ın -gerçekte hayatta, rüya değil- Marissa'nın önünde bana nezaketle elini uzatması beni tamamen şaşırtmıştı. Arabada ağzımı kapalı tutmam gerektiğini söyleyen o değil miydi? Ve şimdi bunu yapıyordu? Kesinlikle Marissa bir şeylerden şüphelenmeye başlayacak.

Merhaba, River? Bir sarsıntı falan mı yaşıyorsun, yoksa yüksek dozda erion mi aldın?

Benim elime mükemmel bir şekilde uyacak eline direnerek bütün cesaretimi toplayıp kendim ayağa kalktım. Evet, doğru, sana ihtiyacım yok, sik kafalı. Merakla ayağa kalkarken beni izliyordu, tepkisinde birazcık da şaşkınlık vardı.

"Ah, yani şimdi de zoru mu oynuyorsun?" gözlerini devirirken kıkırdadı.

"Hiçbir şey oynamıyorum, ahmak." diye karşılık verdim.

Ne kadar zoru oynadığımın bir önemi yoktu, Marissa'yı ikimizi şaşkınlıkla izlerken ki surat ifadesine bir kaç saniye boyuca gülümsemeden edemedim. Gözleri ikimizin arasında en az 5 kere gidip gelmişti ve sonunda konuşmak için ağzını açtı.

"Bekle..." diye başladı. "Sen daha demin Lea'ye yardımcı olmak için elini mi uzattın?" dedi River'a doğru, sonra etrafına bakarak daha sonra ne diyeceğini düşündü. "Ve sende ona ahmak mı dedin?" bu sefer bana baktı. Çenesi o kadar aşağıya düşmüştü ki eğer dikkatli bakarsam bademciklerini görebileceğimden emindim.

"Evet." River ve ben aynı anda cevapladık.

Benim yüzümdeki utanç ve onunkinde eğlendiğini belirten bir ifadeyle birbirimize baktık, ve tekrar hala kafasında bir şeyleri çözmeye çalışan Marissa'ya döndük.

"Üzgünüm, tamamen aptalca olabilir ama bir şey mi kaçırdım?" Konuşurken ellerini havada hareket ettiriyordu; ve şimdi de ikimize bakıyor. "Çünkü en son baktığımda sen River Parker, ve alınmak yok Lea, onun var olduğundan haberin yoktu."

"Ona söylemedin mi?" diye homurdandı kafasının arkasını kaşırken.

"Söylemememi istemiştin, hatırladın mı?" diye sertçe cevap verdim.

"Ama beni dinlediğini fark etmemiştim."

"Merhaba?" Marissa ellerini havada hızla sallarken bize seslendi.

İç çekip Marissa'ya döndüm. "Şu adamı hatırlıyor musun, Malcolm, dün geceki?" Kafasını hatırlarcasına salladığında devam ettim. "Pekala, o River'ın babası..." bu 'büyük sırrı' söylediğimde ağzı mümkün olduğunu bilmediğim kadar açıldı.

Kıvırdığı parmaklarını açtı ve beni işaret etti. "Yani sen... onunla beraber yaşıyorsun." onunla derken eliyle bu kez River'ı göstermişti.

İkimiz de başımızı salladık.

Saniyeler boyunca Marissa'nın eli ağzında şaşkınca ve hayranlıkla kaldı. İşte onun dramatik tepkisi, neden geçen sene tiyatro sınıfından çıktın ki?

"Evet, ha ha ha. Şimdi gidelim." arabanın kaputunun etrafında dönüp ön koltuğa geçerken Marissa'ya seslendim.

"Bekle!" dedi River peşimden gelirken.

Bana ulaştığında ben çoktan koltukta yerleşmiş ve kapıyı kapatmak için uzanmıştım. Ama benden önce kapıyı çekip açtı. Gözlerim pazılarından açıkça sıkı olan tişörtüne doğru çıktı ve birden ürperdim.

River, şu anda senden nefret ederken bu kadar göz alıcı olmak zorunda mıydın?

"Bekle." diye tekrar etti. Marissa hala kafası karışık bir şekilde şüpheyle onu izliyordu.

Mr. Popular and I -Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin