Bölüm 4 - Söz Veriyorum Kendime Tokat Atacağım

3.4K 207 19
                                    

YAZARIN NOTU:

Selam çocuklar!

Umarım bu bölümden keyif alırsınız. Ben bunu yazarken çok keyif aldım :')

Destekleriniz için çok teşekkür ederim!!

İyi okumalar!! :D xoxo


BÖLÜM DÖRT:

        Kapı kolu çevrildi ve kapı yavaşça açılırken ben heykel gibi durmaya devam ettim -bu klasik bir korku filmi sahnesi gibiydi. Kapının yarattığı boşluktan bir kafa çıktı ve gözlerini benimkilerle buluşturana kadar odayı aradı. 

        "Merhaba baba." Beceriksizce dalga geçtim.

        Kapıyı bedeninin geçebileceği kadar açıp içeri girdi. "Merhaba tatlım. Odana yerleşebildin mi?" Diye sordu yatağa doğru ilerlerken. Yatağa yerleştiğinde ağırlığının sonucu olarak yatak da biraz içe göçmüştü.

        "Biz sadece bir gece kalacağız, baba. 'Yerleşmeme' gerek yok." Yanına oturmadan önce havada kutucuklar oluşturmuş gibi ellerimi kullandım. Bu yıl bir kaç kilo almış olmama rağmen ağırlığım dengelenmiş gibi gözükmüyordu. Neredeyse yumruğumu havaya kaldırıp zaferle 'Ben şişman değilim!' diye bağıracaktım ama bundan vazgeçtim. 

        "Bu konu hakkında, tatlım..." Boğazını temizledi. "Annen ve ben yeni bir yer bulana kadar burada kalmanın en iyisi olacağına karar verdik." Bunu itiraf ettiğinde kulaklarım duymayı reddetmişti. 

        "Affedersin, ne?" Doğru duyduğumdan emin olmak için babama doğru eğildim.

        "Biz yeni bir ev alana kadar burada kalmanın iyi olacağına karar verdik." Tekrarladı. Doğru duyduğuma emin oldum ama bunu kabul etmeyi reddediyordum.

        Hayır! Ne? Bir adamın deli dişi köpeğiyle aynı korkutuculukta olan bu evde kalmak istemiyorum! Hayır! Hayır! Hayır!

        "Sence ne kadar süre burada kalırız?" Sesimin titrememesi için çok zorlandım. River'ı kafamdan çıkarmaya çalışıyordum. 

        "Şansımız varsa, bir kaç hafta ve ya bir kaç ay sürer." 

        Oh, hayır.

        BİR KAÇ AY!

        Sik kafalıyla aynı çatı altında? Benimle dalga mı geçiyorsunuz?! Bunu reddediyorum.

        Rahatsız edici kaba bir çocuk gibi kollarımı göğsümde birleştirdim sırtımı kamburlaştırdım ve babama dik dik baktım. 

        "Bir otelde kalamaz mıyız?" Ağzımdan çıkan bu soruya ben bile şaşırmıştım. Daha önce de dediğim gibi, otellerden nefret ediyorum. Ama koşullar göz önüne alındığında bu evden daha iyi bir otelde kalmak istiyorum. Yani, lanet olsun bir köpekle beraber uyuyacağım. 

        "Neden burada bedavaya kalabilirken, bir otelde kalmak istiyorsun?" Kafası karışmış gibi bana doğru kaşlarını çattı. "Etrafına bir bak, Lea. Burası..." Açlık dolu gözlerle bu odanın güzelliğini açıklamaya çalışıyordu. Buraya en uyan kelimeyi bulunca konuşmasına devam edeceğini biliyordum. Kelimeyi bulmakta ona yardım edemem. Kendime kıkırdadım.

        "Tamam, baba." Gözleriyle odayı inceleyen babamın omzuna yavaşça vurdum. "Salyalarını akıtmayı kes."

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Mr. Popular and I -Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin