YARIM KALAN HAYAT

5. BÖLÜM

YAZARDAN:
Ayçayla Murat içeri girdiğinde odada iki kişi vardı. Biri masanın arkasında oturan 40-45 yaşlarında saçlarına ak düşmüş biraz göbekli diğeri 25-27 yaşlarında doktordu saçları kahve gözleri mavi bir adamdı. Baş hekim ayağa kalkıp karşısındaki gençlere genç doktorun karşısındaki yan yana koltukları gösterdi. Ayçalar oturduğunda Ayça daha fazla dayanamadı.

" beni neden buraya çağırdığınızı öğrenme bilirmiyim?" baş hekim nasıl söyliceğini düşünürken genç doktor gözlerini dikmiş Ayçayla bakıyordu. Ayça genç doktoru fark etmesede Murat adamın bakışlarının farkında kaşlarını çatmış adama bakıyordu. Genç doktor üstündeki gözleri fark edip kaşları çatılı Murat'ı yeni fark ediyordu. Aklında bu adamın kim olduğuna dair düşünceler dolanırken baş hekimin konuşmasıyla ikiside o tarafa döndü.

" Ayça hanım bu nasıl söylenir inanın bilmiyorum. En iyisi baştan başlamak. Bundan 22 yıl önce hastahanemizde bir yangın çıktı. O sıra kuvezde 5 bebek vardı hastahane tahliye edilirken bebekler dışarı çıkarıldı ama  bazı sorunlar oluştu. Sonrası hızlı gelişti hastalar başka hastahanelere sevk edildi. Bebeklerden 2 si yoğun dumana maruz kaldığı için öldü. Diğer bebeklerden birinin ailesi yangında öldü o bebek yetimhaneye verilirken diğerleri ailelerine verildi. Ama 1 ay önce o ailelerden biri kızının kendi kızı olmadığını bebeklerin yangında karıştığını iddia etti. O aileyle kız arasında DNA testi yapıdı. Sonuç negatif çıktı ve araştırmaya başlandı. O yangında karışan bebeklerden biri siz olabilirsiniz Ayça hanım" Ayça Bi süre dondu Murat şoka girmişti baş hekimle genç doktor Ayçayla bakıyolardı. Ayça bi anda kahkaha attı. Murat Ayçanın kahkasıyla kendine gelip endişeyle Ayçaya baktı. Ayça kahkahasını durdurup sinirle konuştu.

" siz ne dediğinizin farkındamısınız yok yangında bebekler karışmışta yok siz karışan bebeksinizde. Bebek bu ya bebek kanlı canlı bebek nasıl karışır. Hadi Bi ihtimal imkansızda karıştı diyelim aradan bir ay geçse anlarım 5 ay geçse anlarım hadi 1 yıl geçse yine anlarım ama siz 22 yıl sonra gelmiş bebekler karıştı diyorsunuz. Madem böyle birşey vardı o zaman daha önce nasıl ortaya çıkmadı bu olay. O aile kendi bebeklerini tanımıyıcak kadar ne içti" Murat Ayçanın kolunu tutup kendine çevirdi.

" Ayça sakin ol" Ayça Muratın sakin ol demesine dahada sinirlendi.

" bana sakin ol deme Murat duymadınmı neler dediğini. Başlarım sizin yapıcağınız işe. Daha küçücük bebeğe sahip çıkamıyorlar bide ortalıkta doktorum diye dolanıyorlar. Ulan 3 aydır başıma gelen kalmadı herkes birbiriyle anlaşmış gibi üst üste geliyor. Sikerim lan sizin yapacağınız işe böyle bir olayda bebeklere DNA testi yapılması gerekmez mi koca hastahanede kimsesinin aklına gelmemişmi bu. Ama ben bulurum bu sorumsuzluk kimlerin suçuysa bulur gelmişini geçmişini siker 7 sülalesini hadım ederim lan. Onları bir bulayım diplomasını götüne sokmazsam banada Ayça demesinler lan " Ayça küfür ederek sinirini yatıştırmaya çalışırken diğerleri şaşkınca ona bakıyolardı en çok şaşıransa Murattı Ayça küfür ederdi ama hiç bu kadar ileri gidiceğini düşünmemişti.

" Ayça.... Kızım biraz sakin ol kendine gel" Ayça sakinleşmek yerine dahada sinirlendi aniden Murat'a döndü.

" ben zaten kendimdeyim daha fazla üstüme gelme arabanın tekerini siker sonrada götünde sokarım Murat" Murat durumun vahim olduğunu anlayıp Ayça nın önünde diz çöktü bu kadar sinir bebeğe zararlıydı.

" Ayça hadi sen Bi dışarı çık sakinleş bu sinir sana zararlı" diyip gözleriyle karnını gösterdi. Ayça ne kadar sinirli olsada bebeğini düşünerek sinirle odadan çıkıp bahçeye indi. Murat Ayça çıkınca hala şaşkınca kapı bakan adamlara döndü.

" böyle birşey nasıl mümkün olabilir?" baş hekim boğazını temizledi kırılgan görüken bu kızdan bu kadar ilerisini beklemiyordu.

" söylediğim gibi yangında karışmış" Murat kaşlarını çattı.

"Ayça nın yanında yangın kelimesini kullanıp durmayın. Ayça zor bi süreçten geçiyorken bide bu olayın çıkması dengesini alt üst etti. Sizde buna göre davranın ayrıca sizi tebrik ediyorum Ayça gibi zor sinirlenen birini bu kadar çok sinirlendirmek hemde bu kadar sürede"Murat son cümlesinde alay ediyordu ama söylediği gerçekti bu kadar kısa bir sürede bu kadar çok sinirlenmesi imkansıza yakındı. Genç doktor kaşlarını çattı.

" sen Ayçanın nesi oluyorsun?" Murat bu soruyla kaşlarını çattı.

" sanan birader Ayçanın neyiysem neyiyim seni ne ilgilendirir?" genç doktor bu cevaba sinirlendi. Tam bişey diyicekken baş hekim Serdar konuştu.

" Duman Buraklar nerede kaldı" Duman telefonunu çıkarıp baktı. Annesinden mesaj geldi aynı anda.

" gelmişler" kapı çalınmadan pat diye açıldı. Serdar kardeşinin bu huyundan nefret ediyordu. Burak bey  emel hanım yanlarında Arman doğu ve elifle beraber gelmişlerdi. Elif dışında diğerleri odada Ayça'yı arıyordu ama Ayça yerine genç bir adam vardı. Burak bey sinirle konuştu.

" Ayça nerede Serdar?" Serdar Burak beyden sadece 1 yaş büyük olduğu için abi demezdi. Serdar gözlerini devirdi.

" ben durumu anlattım. Haliyle biraz sinirlendi. Bu genç adam Ayçayla beraber geldi istersen ona sor" Serdar kızın ettiği küfürler şaşırmasına neden olmuş şaşkın hali hala devam ediyordu. Burak bey abisinin halini görsede Ayça öncelikliydi Murat'a bakınca Murat konuştu.

" Ayçayı sakinleşmesi için dışarı yolladım" Burak beyin kaşları çatıldı.

" tek başınamı?" Murat karşısındaki adamın suçlarcasına konuşmasına sinirlendi kaşları otomatikman çatıldı.

" Ayça sinirliyken yanında biri varsa sakinleşmek yerine dahada sinirlenir. Ayrıca beni suçlarcasına konuşucağınıza bir kendinize bakın bir insan kendi kızını nasıl tanımaz" Murat'ın son cümlesiyle Duman sinirle ayağa kalktı.

" sen nasıl babamla böyle konuşabilirsin?" Murat ta ayağa kalkıp üstüne yürüyen adamın üstüne yürüdü.

" sen nasıl babanı koruyosan bende kardeşimi koruyorum" Burak bey oğluna baktı onu koruması gururlandırsada bu genç adam haklıydı.

"Duman otur yerine. Ayrıca genç adam Ayçayı araştırdım bir abisi yok" Murat Burak bey döndü.

" Ayçanın kardeşim olması için aynı kanı taşımaya gerek yok. Ayrıca Ayçayı kardeşi gibi gören benim dışında 8 kişi var. Emin olun kan bağı umurumuzda değil kan bağından daha önemli şeyler var"

"Kan bağıda önemli genç adam" muryat alayla Burak beye baktı.

" kan bağı sizin için bu kadar önemliydide bu zamana kadar büyüttüğünüz kızın öz kızınız olmadığını anlamadınız. Ayça yetimhanede büyüdü biz onunla tanıştığımızda 18 yaşındaydı. 18 yıl kimsesizliği dibine kadar yaşıyan biri için kan bağının bir önemi yoktur. Ayrıca Ayça'yı birşeylere zorlamanızı istemiyorum Ayça hassas Bir dönemden geçerken buna izin vermem" Burak bey karşısındaki Murat'ın gözlerine baktı. Odaya girdiğinde Murat'ın belindeki silahı fark etmişti.

" kendimi tanıtmayı unuttum emekli albay Burak Bozkır. Şimdi görev yerini söyle asker" Murat dahada dikleşti özel hayatta tekbir vermesi gerekmiyordu.

" Sancak Timi Murat Sönmez üsteğmen" Burak bey tek kaşını kaldırdı.

" Murat Sönmez bu kararı sen veremezsin. Ayçayla aramıza girmene izin vermem. Eğer buna kalkışırsan Bi bakmışsın soluğu başka bir şehirde alırsın kim bilir" Murat belindeki silahla cebindeki özel harekat kimliğini çıkarıp Serdar'ın masasına koydu. Murat'ın bu hareketi odadaki herkezi şaşkına uğrattı en çokta Burak beyi.

" eğer konu Ayçaysa karışırım ben şerefim üstüne bir söz verdim oda Ayçayı ne pahasına olursa olsun herkezden yeri geldiğinde kendinden bile korucam. Bu sözümü tutmıcaksam o silahıda kimliğide hak etmiyorum. Ayrıca Ayça sizin için bu kadar önemliydi 3 ay önce neredeydiniz Burak bey o kız bu hale gelmeden önce neredeydiniz evi kundaklandığında neredeydiniz sinir krizi geçirdiğinde neredeydiniz. Ayça bitik bir haldeyken önce evi kundaklandı sonra bu olay çıktı. Neden daha önce gelmediniz Burak bey neden herkes el ele tutuşmuş Ayçayı delirtmek ister gibi aynı anda kızın üstüne geliyorsunuz" Burak bey kaşlarını çattı.

" bu söylediklerin ne zaman oldu?" murat kederle gülümsedi.

" daha haberiniz bile yok. 3 aydır kızın başına gelmeyen kalmadı. Mesela dün evi kundaklandı oğlunuz Sancak timinden Arda yanımızdaydı çok merak ediyorsanız ona sorarsınız" kapı çalınca herkes kapıya döndü.