[21] bunlara sahipken, başka hiçbir şey umurumda değil

1.5K 160 227
                                    

normalde pek huyum değildir bölüm başına
not yazmak bilirsiniz ama baya özlemişim sizi
dnmsnwlsjdlkske

bu bölüm hem öncesinde kurarken hem de
yazarken en çok eğlendiğim, ayrıca en anlamlı
olan bölümlerden birisi. umarım beğenirsiniz

bittiği gibi kontrol etmeden atıyorum arada
yazım hatalarım varsa affola😭😭

iyi okumalar kuşlarım💞💞

***

Aynadan kendine bakarak saçlarını düzeltip kendini kontrol etti Seungmin hızlıca.

Chan muhtemelen dakikalar içerisinde gelmiş olurdu, daha dün görüşmüş olmalarına rağmen aşırı heyecanlanıyordu.

Bugün planı yapılan tatilin ilk günüydü. Gündüz sahilde takılmayı planlamışlardı, sonra belki yemek falan yerlerdi bir de. Akşamında da Minho'nun ve Chan'ın babaları onları kamp alanına götürüp bırakacaktı, çok fazla eğleneceklerini tahmin edebiliyordu şimdiden.

Saçlarının düzgün gözüktüğünden emin olduktan sonra yere bıraktığı plaj çantasının içine koyduklarını kontrol etti son bir kez. Şortu zaten üzerindeydi, sahilden başka bir yere giderlerse diye yedek şort ve tişört almıştı yanına.

Aradan birkaç dakika geçmemişti ki yatağını üzerinde duran telefonun ekranı yanıp söndü, kendi kendine gülümseyerek telefonunu eline aldı. Sevgilisinden gelen mesaja kısa bir cevap yazıp yerde duran çantayı omzuna aldı ve odasından çıkıp kapıya doğru ilerledi.

"Anne! Çıkıyorum ben!" dedi salona doğru seslenerek. Annesi sesini duyduğu gibi gülümseyerek oğlunun yanına adımlamıştı.

"Benim minik oğlum büyümüş arkadaşlarıyla beraber tatile gidiyor ha..." dedi gülerek. Ayakkabılıkta duran terliklerini arıyordu Seungmin o sırada.

"Hala minik oğlunum büyümedim daha!" dedi annesine kızıyormuş gibi yapıp kaşlarını çatarak. Sonra bulduğu terlikleri eline alıp ayakkabılığın kapaklarını kapattı, annesinin yanına adımlayıp kadının yanağından öptü.

"Seviyorum seni, gitmeden önce uğrayacağım eve yine." dedi gülümseyerek. Annesi saçlarını karıştırmıştı buna karşı bir yandan gülerken.

"Hepiniz çok dikkat edin kendinize. Jeongin'e söyle fazla kudurmasın." dedi, ikisi de güldü buna karşı yeniden.

"Tamam, söylerim. Chan gelmiş bekliyor çıkmam lazım." dedi Seungmin bir yandan kapıyı açarak. Terliklerini yere bırakıp hızlıca ayağına geçirmiş, annesini bir kez daha öpmüş ve hızlıca merdivenleri inmeye başlamıştı.

Apartman girişine indiğinde yeniden bir heyecan dalgası kapladı vücudunu. Sanki kapı önünde onu bekleyen çocukla bir haftadır her okul çıkışı buluşmuyormuşlar gibi heyecanlanmıştı yine.

Apartmanın kapısını açtığı gibi aynen kendisi gibi şortu ve beyaz tişörtüyle kendisini bekleyen sevgilisine bakıp gülümsedi.

"Çok beklettim mi?" dedi apartmanın kapısını arkasından çekerken. Gülümseyerek başını sağa sola sallamıştı Chan.

"Annen daha çok tutar diye bekliyordum aslında." dedi, güldüler sonra beraber. Seungmin uzanıp Chan'ın dudaklarına bir öpücük kondurdu hızlıca.

"Aştık o kapıda oyalama meselesini artık." dedi gülerek. Sonra sevgilisinin kolunun altındaki yerini aldı ve usul usul yürümeye başladılar beraber sahile doğru.

zortingen şıtrayze - chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin