Cuma günü
"Kanka ben bıktım ya!" diyerek söyleniyordu Jeongin hep yaptığı gibi arkadaşlarını güldürerek.
"Yahu anladık Changbin sana çaksın istiyorsun da, bu gidişle bu beni yer diyip yumruğu çakacak ben sana söyleyeyim." dedi Felix bir yandan kahvesini yudumlarken. Arka arkaya iki dersleri boştu, bu sürede sınıftan çıkmalarına izin verildiği için kantine inmişlerdi beraber.
"Kanka bir şekilde çaksın da, şekil farketmez yani." dedi Jeongin bu kez arkadaşlarıyla beraber kendisi de gülerken.
Cuma günüydü, haftanın son günü olduğu için hepsinin keyfi yerindeydi. Haftasonu için Jisung ve Felix planladıkları fotoğraf çekimi için buluşacaklardı. Hyunjin de geleceği için Felix onu da çekime dahil etmeyi planlıyordu, her ne kadar son ana dek kendisine söylemeyecek olsa da... Seungmin ve Chan haftasonu için evde oturup bir şeyler izlemeyi planlanmıştı. Chan Formula1 fanı olduğu için sevgilisine de izletmeyi istiyordu.
O anlık aralarında haftasonu için planı olmayan tek kişi Jeongin'di. Onun da o günün okul çıkışı için planı vardı, Changbin'le buluşup önceden de gittikleri tatlı, mahalle arası bir kafeye gitme planı yapmışlardı.
"Of aman ya... Akışına bıraktım kuşum bana bu kazar stres fazla yemin eziyorum." dedi Jeongin bir yandan tek elini havada sallarken. Sonra bir anda ciddileşti.
"O değil de çıkışta buraya gelecek beni almaya. Umarım Sunwoo yanına gidip aptal saptal hareketler yapmaz. Kampta biraz bahsettim çünkü, karşılaşırsa sakin kalacağını sanmıyorum pek." dedi kelimelerini tamamlayana kadar üç arkadaşına da teker teker bakarak.
"Sanmıyorum ya Sunwoo Changbin'e gidip olay çıkarmaz bence." dedi Jisung omuz silkerek.
"Changbin'in tek yumruğunda Sunwoo'nun amel defteri kapanır bu arada. Olay çıkarırsa kendi zararına yani." dedi Seungmin bir yandan gülerken.
"Kanka sikerim bu arada onu. Beş yaşındaki komşu çocuğunun tabletinin ekranındaki sümüğü gibi yapıştı bana, Changbin'e kalmadan ben gidip döveceğim çok yakında o olacak. Ayrıldık bitti amına koyayım, bırak peşimi ya!" dedi Jeongin sinirlenmiş gibi hızlı hızlı konuşarak. Aslında sinirli bile değildi çünkü eski sevgilisinin sinirlenmeye değer biri olduğunu düşünmüyordu. Adı üstünde, eskiydi sonuçta. Eskide kalan, bitmiş şeyleri düşünmekten nefret ederdi Jeongin. Arkadaşlarını güldürmek için taklit yapıyordu sadece, istediğini başarıyordu.
"Bebeğim bence sağlam bir ayar yemesi lazım birinden, yoksa bu şekil devam eder gibime geliyor bana." dedi Jisung bir yandan telefonunda bir şeylerle uğraşırken, muhtemelen sevgilisine yazıyordu.
"Ayar yediği kişi Changbin olsun istemiyorum açıkçası. Kampta ona da söyledim bunu zaten."
"Anlattın mı tüm olayları? O sana ne dedi?"
"Sunwoo'yla uğraşmayacağına söz verdi. Ama pek de güvenesim gelmiyor bu durumda sözüne, you know..."
***
"Sen yine mi buradasın?"
Okul çıkışı saati gelmişti. İki okul birbirine çok da uzak olmadığı için Changbin çoktan Jeongin'in okuluna gelmiş bahçede kendisini bekliyordu. Bu sırada önceden kendisine gelip bir ton zırvalayan çocuk onun yanına gelmişti.
Oynadığı telefonunun ekranını kilitleyip derin bir nefes aldı ve başını kaldırarak karşısındaki çocuğa baktı.
"Seni ilgilendirmediğini söylemiştim geçen sefer. Ne boş yapıyorsun hala?" dedi telefonunu cebine atarken. Hafifçe güldü Sunwoo.
![](https://img.wattpad.com/cover/317845025-288-k97874.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zortingen şıtrayze - chanmin
Фанфікиjeongin: zortingen yani abisi jeongin: hatta zortingen ne kelime baba zortingen şıtrayze