9. BÖLÜM

4 1 0
                                    

SİRENA

      Sabah odanın içinde çalan güzel ama alarm hissiyatı veren melodiyle sinirli bir şekilde uyandım.
"Evrenin her yerinde alarm denen şu zımbırtıdan mı var?!"

Yastığı başımın altından kaldırıp kulaklarımı kapatmak ister şekilde kafama bastırdım.
"Sussana salak şey! Bunun kapatma düğmesi yok mu?"
Arissa:
"Saat deyince çalışıyorsa sus falan desek durur mu? Sus!.. Uyandık!.. Yeter! Olmuyor!" Dedi sondaki 'o'ları uzatarak.

Arissa da benim gibi başına yastığı bastırarak yatmaya devam ediyordu. Dün gece rahat duramayıp Kimaya içinde gezindiğimiz için geç yatmıştık ve sabahın kaçı olduğunu bilmediğimiz bir saat diliminde kalkmayı hiç istemiyorduk.
Arissa:
"Sabır sınıyorlar sanırım. Birazdan kalkıp duvarlara vuracağım!"
"Şu an aklıma bir fikir geldi ama bu fikrin doğru olmasını istemiyorum."

Kafamdan yastığı çekip istemeye istemeye yataktan çıktıktan sonra Arissa'nın yatağına yaklaşıp vücuduna sarılı olan örtüyle birlikte onu çekerek yavaşça yere düşmesini sağladım. Çok geçmeden sesi azalarak yok olan alarm üzülmeme neden olmuştu. Mutsuz olduğumu belli eden mırıltılar eşliğinde tekrardan yatağıma gittim.
Arissa:
"Yatağıma yatınca tekrardan başlayacak diye korkmam normal mi?"
"Denemekten zarar gelmez en fazla tekrar kalkarız."

Arissa onu düşürdüğüm yerden kalkıp yatağına yattığında ikimiz de bir süre alarmın tekrar çalmasını bekledik. Bu bekleyişimiz bizi mutlu eden şekilde sonlanınca ikimizde yatmaya devam ettik.

BORAES

       Birden çalmaya başlayan melodiyle olduğum yerde sıçrayıp yere düştüm. En son gece yarısı yatağımda araştırma yapmaya devam ediyordum ve ne ara uyuduğumu bile bilmiyordum. Bakışlarımı Aidan'ın yatağına çevirdiğimde yerinde yoktu. Düştüğüm yerden kalkıp tekli koltuğun olduğu yere baktığımda Aidan'ı orada uyuyakalmış halde gördüm. Çalan müziğin amacını ve neden birden sustuğunu anlamamıştım gerçi şu anda uyur uyanık arası hiçbir şeyi tam olarak anlayamıyordum. Tekrardan kendimi yatağın üstüne bırakıp uykuya kendimi teslim ettim.

SİRENA

       Vücuduma yeterli uyku girmiş olacak ki gözlerim fal taşı gibi açıldı. Yattığım yerden kalkıp yerdeki terlikleri ayağıma geçirdim. Hâlâ uyumakta olan Arissa'yı rahatsız etmemek adına terliklerimin çıkarttığı sese dikkat ederek lavaboya girdim, elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya geri dönüp saate yaklaşarak kısık bir sesle saat dedim. Saat on iki buçuk olduğu için bu saatte kimsenin bize kahvaltı vermeyeceğini düşünerek tekrar lavaboya döndüm. Diş fırçasını alıp bizdeki macun kabına benzer kabın içini kokladım. Aynı kaptan bir tane daha vardı onu da açıp koklayınca birinin naneli diş macunu birinin de karanfilli diş macunu olduğunu fark ettim. Naneli diş macunundan fırçama biraz sürdükten sonra dişlerimi fırçalayıp tekrar odaya döndüm. Ses çıkmaması için yavaş yavaş dolabımı açıp dün giydiğim takıma benzer bir takım daha çıkarttım. Saç örgüm çok bozulmadığı için açma gereği duymadım. Kıyafetleri giymek için yatağıma bıraktığımda arka tarafta bir kıpırdanma hissettim. Arissa büyük ihtimal yeni yeni uyanmaya başlamıştı. Bu durumu önemsemeden hızlıca üstümü giyinip pijamalarımı örtünün altına ittim. Örtüyü de gelişi güzel örttükten sonra arkamı döndüm. Yatakta oturur pozisyona gelmiş gözlerini ovuşturan Arissa elini yüzünden çektikten sonra birkaç saniye etrafa boş bakışlar attı.
Arissa:
"Saat kaç olmuş?"
"Bire geliyor."

Arissa kafasını anladım dercesine salladıktan sonra yavaş yavaş yatağından çıkıp uyuşuk adımlarla lavaboya girdi, kısa süre sonra ayılmış ve daha dinç bir şekilde odaya döndü. Bir süre dolaptaki kıyafetlerle bakıştıktan sonra diz hizasında yarım kollu dikdörtgen yaka zümrüt yeşili bir elbise giymeye karar verdi. Altına da onunla uyumlu düz taban bir ayakkabı seçip tekrar lavaboya girdi. Bu sefer çıktığında tamamen hazır görünüyordu. Turuncu saçlarının örgüsünü açmış at kuyruğu yapmıştı bütün saçının aksine önde kalan birkaç kısa perçemi kulaklarının arkasına saklamaya çalışsa da bunu başaramadığı çok belli oluyordu. Onun bu sevimli haline gülümseyip oturduğum yerden kalktım.
"Bize kahvaltı vermeyeceklerini hissediyorum bu yüzden kendi yemeğimizi kendimiz bulmalıyız."
Arissa:
"Dün gezerken sera gibi bir yere girmiştik belki orada yiyecek bir şeyler buluruz."

~Varisler~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin