11. BÖLÜM

3 1 0
                                    

ARİSSA

      Yanıma doğru hoplaya zıplaya gelen Elektra'ya bakıp gülümsedim. O da elini sallayarak bana gülümsedi. Tam yanıma gelince üstten okuduğum kitaba bakıp bakışlarını tekrar bana çevirdi.
Elektra:
"Renginin anlamını öğrendim!"

Heyecanla söylediği cümle gülümsememin büyümesini sağlarken heyecanını kırmamak için bende aynı şekilde konuştum.
"Ciddi olamazsın! Neymiş?"
Elektra:
"Başta pembe gibi görünsen de farklı bir hava alıyordum, bu yüzden sana söyleyememiştim renginin anlamını. Seni magenta rengi görüyordum..."

Bir süre bekleyip etrafını süzdükten sonra bir çiçek gösterip konuşmaya devam etti:
"Aha işte bu renkten! Bu rengin anlamı evrensel uyum ve duygusal dengedir. Karakteristik olarak yönetime uygunsun halkın ile uyum sağlayabilecek bir yapın var aynı zamanda kriz anlarında duygusal dengen sayesinde hızlı çözümler bulabilirsin. Yüreği kötülükle birleşmiş kişileri belli başlı renk tonlarında görürüm bunun sebebi kalbi kötülükle yıkanmış kişiler hep temel karakterler üzerinden yetişir... Çok konuştum demi? Her neyse sana gücünü bulma yolunda başarılar diliyorum ve dersime gidiyorum."

Konuşması bitince yüzündeki gülümseme ile geri geri bir iki adım gittikten sonra önüne dönüp koşmaya başladı ben de arkasından bağırdım.
"İyi dersler!"

Koşmayı bırakmadan elini havaya kaldırıp salladı. Tanımadığı insanlara soğuk bakışlar atmasına rağmen gücünün vermiş olduğu etkiyle tanıştığı insanlarla karakteri uyuşunca samimiyetini ve gülümsemesini eksik etmediğini fark ettiğim Elektra'nın bir süre daha arkasından baktıktan sonra oturduğum yerden kalkıp eşyalarımı çantama dizdim. Eteğimi de elimle düzeltince okulun içine doğru yol aldım. Dersim görünmezlikti. Gerçi ben böyle bir gücüm olduğunu düşünmüyordum ama denemekten zarar gelmezdi. Elimdeki yüzük yardımıyla dersin olduğu sınıfa gidip yerleştim. Arkamdan omuzuma konulan el korkmama sebep olmuştu.
Sirena:
"Hey hey! Sakin ol benim."
"Sadece sessizce arkamdan geldiğin için biraz korktum. Dersin görünmezlik mi?"

Sirena belli belirsiz kafasını sallayarak beni onayladı.
Sirena:
"Gerçi ben görünmezlik gücüne sahip olduğumu pek düşünmüyorum."
"Ben de öyle düşünüyorum fakat denemekten zarar gelmez sanırım."
Sirena:
"Bakmadığımız kaç kitap kaldı?"
"Sabah çıkmadan önce gözlerimle hızlı bir sayım yapmıştım. Yüz tane falan kalmış olması gerek."
Sirena:
"Oğlanlarda kaç kitap kaldı bilmiyorum ama bu yüz kitap son çare gibime geliyor. Umarım bir sonuç buluruz ve üç gündür uykusuz kalmamıza değer."
"Umarım... Ha bu arada özel gücünle ilgili bir şey keşfedebildin mi?"
Sirena:
"İnanır mısın o kadar derse girmeme rağmen hiçbir belirti yok. Acaba beni dünyadan yanlışlıkla mi getirmişler?"
"Bugün ya da yarın gücüm hakkında bir şey öğrenemezsem pes edecek gibi hissediyorum. Daha ne kadar bu her derse katılma programına dayanabilirim bilmiyorum. İnsan üstü güce sahip insanların arasında o güce sahip olmadığını bilerek ders işlemek çok acılı bir deneyim. Şifacılara birçok kez şükranlarımı sunuyorum."

Sirena:
"Onlarla dövüşmek çok sorun değildi güçlerini kullanana kadar. Ben sadece dövüşmeyi biliyorum güçlü değilim diye haykırmak istedim."

Sirena ile sohbet ederken içeriye girmiş öğretmeni fark etmemiştik. Gerçi sohbet etmesekte fark etmezdik. Genç olduğu belli bir adamdı kendisi. İkimiz de bu dersten umutlu olmadığımız için çokta umursamadan adamın dediklerini yapıyorduk.
"Hey Sirena görünmez oldum mu?"
Sirena:
"Olamaz Arissa sanırım gücünü bulduk."
"Ne ciddi misin?"
Sirena:
"Neredesin? Nereye bakarak konuşmalıyım?"
Sınıftan biri:
"Sessiz olun, burada odaklanmaya çalışıyoruz! Ve sen turuncu kafalı kız, hâlâ görünüyorsun!"

~Varisler~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin