AİDAN
Sabah çirkin bir alarm sesiyle uyandım. Karşı yatağa baktığımda uykulu bakışlarıyla ayağa kalkmış bana bakan Boraes'i gördüm,alarm sesi hâlâ susmamıştı.
Boraes:
"Yataktan kalkman gerek."Boraes'in uykulu sesi ile kurduğu cümleden sonra ne olduğunu anlayıp ayağa kalktım. Alarmın susması ile rahat bir 'oh' çekip tekrar yatağa yattım. Büyük ihtimal dün çok yorgun olduğum için bu alarm olayına uyanmamıştım. Ben bir süre daha yatakta uzanırken Boraes banyoda işlerini halledip odaya geri dönmüştü. Yataktan kalkmak istemesem de olduğum yerde oturur pozisyona gelip bir süre öyle bekledim. Uykumdan biraz daha arındığımdan emin olunca ayağa kalkıp ayaklarımı yere sürüye sürüye banyoya gittim. Soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra havluya kuruladım. Odaya dönüp üstlerimi giyindikten sonra bana verilen programa göz gezdirdim.
Boraes:
"İlk dersin ne?"
"Dövüş sanatları... Ah! Kendimi liseli gibi hissediyorum!"
Bir yandan yakınırken bir yandan kendimi yatağa atmıştım.
Boraes:
"Bende ama bunun için yapabileceğimiz bir şey yok."
"Senin dersin ne?"
Boraes:
"Önsezi ve zihin okuma diye bir şey. Sihirbaz olup hipnoz yapmayı planlıyorum."
"Sonrada Alzena sirklerinde işe başlarsın."
Boraes dediğime gülüp kapıya doğru ilerledi.
Boraes:
"Kahvaltıya geliyor musun?"Yattığım yerden hızla kalkıp yanına ilerledim. Odadan çıktıktan sonra her zaman ki gibi kapıyı kilitleyip yemek salonuna doğru adımlamaya başladık.
ARİSSA
Bugün düne nazaran daha erken uyumamın verdiği rahatlıkla alarmdan önce kalkmıştım. Hızla banyoya ilerleyip işlerimi hallettikten sonra odaya dönüp giymeyi düşündüğüm kıyafetleri seçtim. Bu günkü programım çok hareketli olmadığı için rahat bir elbise giymeyi tercih ettim. Saçlarımı da rastgele bir at kuyruğu yaptıktan sonra saate bakıp odadan çıktım. Kütüphaneye gidip ders saatine kadar okuyabileceğim bir kitap alacaktım. Kocaman kütüphane kapısını yavaşça açıp içeriye girdim. Yavaş ve sessiz adımlarla kürsüye doğru ilerlerken rafların arasında gördüğüm beden irkilmeme sebep oldu. Siyah, bağlanabilecek uzunlukta saçlarının yarısını bağlamış, altında siyah pantolonu ve üstünde rengi yine siyah olan gömleğiyle gayet şık duruyordu. Benim varlığımı hissetmiş olacak ki elindeki kitabı yerine koyup bana doğru döndü. Bu sayede yüzünü inceleme fırsatı da bulmuştum. Hafif pembe ince dudakları, çok az bir kemere sahip küçük bir burnu ve kahverengi badem gözleri vardı. Onu izlemeye son verdiğimde konuşmak için dudaklarımı araladım:
"Kusura bakmayın rahatsız etmek istemedim."
Oğlan:
"Rahatsız olmadım."Oğlanı başımla onayladıktan sonra önüme dönüp kürsüye doğru ilerlemeye devam ettim. Kürsünün başına gelince ne ile ilgili bir kitap isteyeceğimi bilememiştim. O an ilk aklıma gelen şeyi söyledim.
"Şifalı bitkiler."Saniyesinde şifalı bitkiler konulu bir sürü kitap etrafıma dizildi en üstte duran kahverengi deri kapaklı kitabı alıp kütüphaneden çıkmak için yöneldim. Arkamda duyduğum ses ister istemez oraya dönmeme sebep oldu:
"Kitabın içindeki çizimlere sakın dokunma."
"Neden?"
Oğlan:
"Çizimlerde kullanılan boyalar bahsi geçen bitkilerden elde edilir eğer zehirli bir bitkinin çizimine dokunursan sonuçlarına katlanmak durumunda kalırsın."Şaşkın bir şekilde oğlanın dediklerini dinlemem bitince hâlâ açıkta kalan ağzımla onaylar sesler çıkarttım. Arkamı dönüp kütüphaneden çıkarken bir yandan da aklıma kazımak ister gibi çocuğun dediklerini tekrarlıyordum. Ne ara odaya vardığımı fark etmemiştim. Sessiz olmaya özen göstererek kapıyı açtıktan sonra aynı sessizliğimi koruyarak tekli koltukların oraya ulaştım. Tam ben koltuğa oturacakken çalan alarm ürkmeme sebep olunca koltuk yerine yere oturmuş oldum. Sirena ayağa kalkmış bir şekilde uykulu gözlerle bana bakıyordu.
Sirena:
"Neden..."
Konuşmasının arasında esnedikten sonra cümlesine devam etti.
Sirena:
"Yerde oturuyorsun?"
"Tercih meselesi. Daha rahat geliyor." Dedim alay ederek.
Bana anlamsızca bakınca tekrar konuştum:
"İsteyerek oturmadım, düştüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Varisler~
FantasyBirazdan okuyacağınız kitap dünyada kimsenin haberdar olmadığı bir boyutta geçmektedir. Dünyada varlığı bilinen sadece on iki boyut var ve bizler bunun sadece üçünü görebiliyoruz. Alzena ise bu boyutların aksine varlığı bile keşfedilememiş bir boyut...