Sabah gözlerimi açtığımda saat 8 e geliyordu.Yatakta dönerken dün gece aklıma geldi ,Anıl'ın yaptıklarını. Dün gece ona sarılmıştım, sıkıca sarmıştı beni .Birine ihtiyacım olduğu için sarılmıştım ona yoksa ona sarılmak için değil yani .Bir dakika hangi akılla yapmıştım bunu ben ya , allah kahretsin şimdi benim ucuz bir kız olduğumu düşünüyordur. Önce adama beni rezil ettin dedim sonrada sarıldım aferin bana ya .Oflayarak yataktan kalktım.
Aynaya baktığımda güzel bir "Oha "dedim.Dün gece makyajlı uyumamın cezası olarak aynada korku filminin baş karakterini görüyordum , az uyumaktan gözlerim de kan çanağı olmuştu.Bir ıslak mendil alıp suratımı temizledim. Suratımı temizledikten sonra yatağa oturup dizlerimi kendime çektim.İşte başlıyorduk , duvarda asılı olan gelinliğime bakıp iç geçirerek ayağa kalktım.Düşünmemeye çalışarak banyo yapmaya karar verdim.Sıcak bir duş iyi gelecekti.Jakuziyi doldurup içine vanilya esansı döküp içine girdim.Banyodan sonra aşağıya inip mutfağa gittim.Kurulu olan kahvaltı masasında yok yoktu ,kendi yerime oturdum.Fuşya rengi masa örtüsüne beyazlı yeşilli tabaklar eşlik ediyordu.Meryem abla hemen omletimi önüme koydu , etrafta telaş içinde koşuşan bir sürü kişi vardı .Annem bir yandan birilerine emirler yağdırırken kuzenlerim hazırlanmak için acele ediyorlardı. Benim içimde ise burukluk vardı sadece ,evleniyordum, ben evleniyordum. Ama herkes benden daha telaşlı , daha heyecanlı. Onları izlerken hafifçe gülümsedim. Ablamı anımsadım, hep hayalini kurardık, gelinliğimizin, evleneceğimiz kişilerin, çocuklarımızın. Şimdi ben evleniyorum , ama en sevdiğim insan yanımda yok , beraber hayallerini kurduğum insan burada yok .Gerçi bende hayallerini kurduğum evliliği yapmıyordum ama burada olup elini omzuma koysaydı herşey çok farklı olurdu daha güçlü olurdum katlanmak için daha çok sebebim olurdu. Şuan içimden hıçkırarak ağlamak gelirken ben etrafa mutlulukla gülümsemek zorundayım. Şimdi ben size bunun çaresizliğini nasıl anlatayım ?
"Kızım hadi artık geç kalacağız " annemin sözüyle düşüncelerimden sıyrılıp gerçeğe döndüm . Kafamı salladım ,düğüne geç kalan bir gelin tabi ya tek derdimiz bu olsa keşke dimi ? Yavaş adımlar ile mutfaktan çıkarken merdivenlerin başındaki 7-8 yabancıyla göz göze geldim.Annem "Kızım bak kuaförler de gelmiş hadi yürü artık " sesli bir şekilde nefesimi dışarı verip adımlarımı hızlandırdım. Ben merdivenlere yönelince birkaçı da arkamdan gelmeye başladı. Odamın kapısını açıp onların da içeri girmesini bekleyip kapıyı kapattım , 2 kadın birde erkek -kırık dediğimiz cinsten- kadınlardan daha yaşlı olduğunu düşündüğüm "Canım üzerini çıkart ,sadece gelinliğin içine giyeceklerin kalsın, üzerine de sabahlığını giyersin " Kafamı sallayıp çekmeceden iç çamaşırlarımı ve sabahlığımı alıp banyoya girdim. Krem dantelli iç çamaşırlarımı giyip bacağıma siyah mini bir şort giydim. Sonuçta saçımı bozacak bir şey değildi, gelinliğin içine sırt dekoltesi olduğu için sütyen de giymeyecektim ama şuan o şekilde rahat edemeyeceğim için giymiştim. Gelinliği giymeden çıkarırdım nasılsa . Üzerime de sabahlığımı geçirip kuşağını sıkıca bağladım . Banyodan çıktığımda makyaj malzemelerini ve saçım için gerekli eşyaları makyaj masamın üzerine çıkarıyorlardı. Işleri bitince erkek olan "Seni şöyle alalım bitanem"diyerek sandalyeyi gösterdi , tebessüm edip sandalyeye oturdum."Senin bu gözlerinin hali ne ayol , yoksa sende mi kına gecesi kurbanısın"diyip ufak bir kahkaha attı. Hafifçe kafamı salladım ,hafif nemli olan saçlarımı kurutmaya başladı. Bu sırada telefonum çalınca bir dakika diyip telefonu elime aldım. Anıl arıyordu , telefonu açıp;
-Efendim
-Sıla dün annem sana bir kolye verecekti, unutmuş . Size geliyorum şimdi
-Anıl gerek y--
- Ailenin ilk gelininden ilk geline geçen bir kolye , o yüzden gerek var.Şimdi geliyorum ben
Ve telefon pat diye kapandı yüzüme, ne bekliyordum zaten .Evet dün gece samimi davranmıştı ama sebebi belliydi , arkadaşları oradaydı ve onları bu evliliğe inandırmalıydı.Bende zaten dünkü davranışlarına bir anlam yüklemiyordum ama şuan niye canım yakmıştı ?
Telefonum titreyince elime aldım.Anıl'dan mesaj gelmişti "Geldim" .Aynaya baktığım da bigudi sarma işleminin bittiğini gördüm ,sandalyeden kalkıp odadan çıktım.Anıl bana doğru geliyordu , onun biraz gerisinde de bana doğru gelen biri daha vardı.Yüzünü bana doğru döndüğünde çığlık atıp ona doğru koştum,beni kollarıyla sarıp kucakladı. "Sem" şoktan çıktığımda Anıl'ın alev saçan gözlerini gördüm ve Semihten ayrıldım.
"Neden haber vermedin , seni almaya gelirdim " dedim
" Ahahah Sıla böyle mi gelecektin, şu haline bak "
"Ya ne var halimde "
" Bir şey yok, harika gözüküyorsun"diyip göz kırptı. Hafifçe tebessüm edip Anıl'a dönüp " Sana bahsetmiştim ya , çocukluk arkadaşım Semih "dedim . Kafasını sallamakla yetindi öküz .Semih elini uzatınca , çocuğun elini resmen kırdı . Bunu anlamak için müneccim boku yemeye gerek yoktu ,Semih'in gözleri bunu açıkça söylüyordu. Anıl beni kolumdan tutup odama doğru ilerletti, odaya girince kuaförlere dönüp "Çıkın dışarı hemen" dedi onlar hızla odadan çıkıp kapıyı kapatınca , elini ceketinin iç cebine sokup kırmızı bir kutu çıkarıp hızla yatağa fırlattı. Gözlerindeki sinir titrememe sebep oluyordu , "Anıl ne ,ne yapıyorsun?" " Asıl sen ne bok yiyorsun lan ,sen ne halt ettiğini sanıyorsun ,bana bak Sıla canımı sıkma adam akıllı hareket et " diyip kıçını dönüp odadan çıktı , çıkarken kapıyı kırarcasına kapatmayıda ihmal etmedi.O kapıdan çıktıktan sonra göz yaşlarımı serbest bıraktım.Hayatım bir anda nasıl değişmişti böyle ,salakça verdiğim bir karar yüzünden geldiğim duruma bak ya .Ben salak ve beyinsizin tekiyim. Kapının tıklanmasıyla arkamı dönüp gözlerimi sildim ve "Gel" dedim . Kuaförler içeri girince bende yeniden sandalyeye oturdum. Kadınlardan biri elime oje sürerken diğeri bigudileri açıyordu. Bir süre sonra Sem odaya girdi .Endişeli bir şekilde gözlerime bakınca "Ne ,ne var ?" Dedim ."Bir sorun oldu mu , ben karışmak istemedim ,doğru olmaz diye düşündüm "
" Yok ya sadece biraz fazla kıskanç "diyip tebessüm ettim "Biraz mı ?"diyip ciddi misin bakışlarını yolladı.O sırada merdivenlerden odaya doğru hızla gelen ayak sesleri duyuldu .Sesler iyice yakınlaşınca Merve içeri girdi."Semiiih ,ya inanmıyorum "diyip Sem'in boynuna sarıldı.Semde onu sıkıca kucaklayıp döndürdü.Semih aşağı inerken Merve de yatağıma oturup öylece gülmeye başladı."Deli misin kızım ya ne gülüyorsun"diyip kıkırdadım. "Hiç" dedi "Sadece birazdan evleneceğine inanamıyorum, bu çok heyecanlı , ay ayakkabın nerede adımı yazacağım ve ve
-çiçeğimi göstererek - onu düzgün at ,ait olduğu yere kollarıma düşmeli "diyip kahkaha attı bende onun bu haline gülüyordum. "Ayakkabım aşağıda ,kızlar sabahtan esir aldılar " "Ne inanmıyorum Sıla ya"diyip telaşla odadan çıktı.Saçlarım bitmek üzereydi, sade ve ensemde dağınık bir topuz istemiştim .Üzerine de az taşlı bir taç takıp bitirmişti. "Ellerine sağlık , tam istediğim gibi oldu " " Ay ne demek şekerim , yeterki yüzün gülsün,kızlar makyaja başlayın artık" Makyajımda bittiğinde bu insanların gerçekten işlerinde iyi oldukları kanaatine vardım.Duvağımıda taktıktan sonra odamdan çıktılar. Kapıya ilerleyip kapıyı kitledim.Mâlum bu aralar yol geçen hanı oldu.Duvarda asılı olan gelinliğimi yatağın üzerine bırakıp önce sabahlığımı sonrada sütyenimi çıkarttım. Şortumuda çıkarttıktan sonra gelinliği üzerime geçirdim , allah kahretsin yani bu fermuar da takılacak zamanı buldu .Telefonumu elime alıp Merve'yi aradım ve yukarı gelmesini söyledim . Gidip kapının kilidini açtım.Sırtım kapıya dönük bir şekilde etrafa saçtığım eşyalarımı yerden toplarken kapı tıklayınca "Gel" dedim.Iceri giren adım sesleriyle "Merve şunun fermuarını çekemedi- A a Anıl se sen burda " ben sözümü tamamlamadan arkama geçip belimden tutarak fermuarı çekti . O bana dokunurken içim titriyordu , az önce canımı yakan adam şimdi içimi titretiyordu.Tabi gerizekalı olan benim .Ona doğru dönünce gözleriyle her detayımı süzdü , beraber aldığımız damatlık ile mükemmel gözüküyordu.Üst dudağı hafifçe kıvrılıp "güzel bir gelin olmuşsun " dedi . Kafamı salladım "Düğünden önce fotoğraf çekimi var Sıla onu söylemek için gelmiştim hazırsan, çıkalım hemen " "Ben hazırım da ayakkabım aşağı-" sözümü tamamlayamadan "Geldiiim " diyerek elinde gelin ayakkabılarımla Merve içeri daldı . Anıl'ı görünce "Ay çok pardon " diyip ayakkabıları bana uzattı . Ayakkabının altına baktığımda kahkaha attım "Destan yazsaydınız bari ya " diyip kıkırdamaya devam ettim.Anıl da hafifçe tebessüm ediyordu. Sonra ayakkabılarımı ayağıma geçirip çiçeğimi elime alıp Anıl'a bakarak "Hazırım" dedim.Elini uzatınca önce tereddüt edip sonra elimi uzattım. Işte şimdi gerçekten titriyordum, elinin elimin içinde olmasından başka birşey düşünemiyordum . Merve gelinliğimin arkasını tutarak yürümeme yardımcı oluyordu . Yavaşça merdivenlerden indik,annemlerin yanına uğrayıp fotoğraf çekilmeye gittiğimizi söyledim . Kapının önüne çıktığımda mükemmel bir gelin arabası beni bekliyordu , siyah vintage arabanın üzerinde pembe güller dans ediyordu resmen ben hayranlıkla bakınca Anıl "Beğendin mi "diyince heyecanıma hakim olamayıp "Bu çok güzel,harika olmuş "dedim . Kısık bir sesle "Senin kadar değil " diyince anında kızardım, benim bineceğim tarafın kapısını açıp oturdum. Gelinliğin kuyruğunu içeri aldıktan sonra kapımı kapattım, Anıl da arabayı çalıştırıp ilerledi.Kır bahçesi gibi bir yere gelmiştik , kapımı açıp arabadan indim Anıl yanıma gelip elimi tuttu.Buda iyi alıştı yani zırt bırt elimi tutmaya.Elele biraz ilerledikten sonra 4-5 kişilik bir grubun yanına gelince "Anıl Bey hoşgeldiniz , sizi hemen söyle alıp çekimlere başlayalım " kafamızı sallayıp gösterdiği boşluğa doğru ilerledik."Anıl Bey , Sıla hanımın belinden tutun evet biraz daha yakınlaşın gözleriniz birbirinizde evet harika ,şimdi Sıla hanımı alnından öpün, Sıla hanım sağ elinizi Anıl Beyin yanağına koyun ve dudaklarınızı yakınlaştırın evet biraz daha ,çok güzel . Anıl bey Sıla hanımı dudaklarından öpün "
Öpün mü, ne diyor bu ya .Anıl'ın "Tamam Vedat bu kadar yeterli " demesiyle derin bir oh çektim .Anıl gidip bir şeyler konuştuktan sonra arabaya doğru ilerledik .Düğüne az bir zaman kalmıştı hızla eve geldiğimiz de herkes hazırlanmış bizi bekliyordu. Arabadan inip evin kapısına doğru ilerlerken Anıl da peşimden geliyordu.Kapının önünde Sem'i görünce durdum.
"işte benim kızım - ıslık çalarak- , çok güzel olmuşsun , gördüğüm en güzel gelin olmuşsun ,ve görebileceğim" dediğinde kıkırdadım. Bana doğru gelip anlımdan öpüp Anıl'a dönüp "Çok şanslısın" dediğinde o yere bakmakla meşguldü.Semihin lafıyla gözlerimin içine bakıp "Gerçekten de öyleyim " dedi.Babamla annem kapıdan çıkınca babam sıkıca sarıldı annem ise kenarda yavaşça ağlıyordu . Onada sıkıca sarılıp Anıl ile arabaya geçtim . Düğün yeri çok güzeldi ,konsepti pembe beyaz gül olarak seçmistim ve heryer mükemmel gözüküyordu.Iceri girerken herkes alkışlayıp bize doğru bakıyordu , kimileri imrenerek kimileri kıskanarak kimileri mutlulukla. Nikah masasına oturunca nikah memuru ve şahitlerimizde -Onur ile Merve - hızla masaya geldi."Siz Sıla Sancaktepe Anıl Levendoğlu'nu eş olarak kabul ediyor musunuz ? " önce Anıl'ın gözlerine sonra annemin babamın gözlerine bakıp "Evet !" Dedim .Cevabımdan sonra Anıl rahatlamışa benziyordu "Siz Anıl Levendoğlu Sıla Sancaktepe'yi eş olarak kabul ediyor musunuz ?" "Evet" demesiyle bir alkış tufanı koptu "Sizler şahitlik ediyor musunuz ?" "Evet" "O zaman bende sizi karı koca ilan ediyorum" Merve'nin kaş gözüyle yaptığı hareketlerden sonra Anıl'ın ayağına sıkıca bastım "Aaah " dedi ve dudaklarını birbirine bastırıp içten bir şekilde gülümsedi .Böyle gülümsediğini görmemiştim onun bu haline bende gülümsedim.Nikah memurunun "Gelini öpebilirsiniz " lafıyla ayağa kalktık, nikah memurundan evlilik cüzdanını aldıktan sonra , Anıl duvağımı kaldırıp anlıma sulu bir öpücük bıraktı .Sonrasında eğlence başladı . Anıl elimden tutup davetlilerin arasında ilerleyip ailelerimizin oturduğu yere getirdi.Bize doğru gelen bizim yaşlarımızdaki kişiyi görünce durup gülümsedi .Uzun boylu kumral çocuk yanımıza gelince Anıl onu göstererek "Kardeşim , Sarp" diyince "aa Merhaba "diyip elimi uzattım ama çocuk elimi sıkmayıp bana sarıldı "Merhaba yenge , maalesef tanışmak bugüne kısmetmiş"diyip ters ters Anıl'a baktı ."Sorun değil " diyip gülümsedim.Çalan slow şarkıyla Sarp "hadi gidip dans etsenize" diyince Anıl beni kendine çekip ortalara doğru sürükledi.Onun elleri belimde benim ellerim onun omuzlarında müziğe ayak uyduruyorduk, 1 şarkı ,2 şarkı ,3,4,5 .Slow ,hareketli her türlü şarkıdan sonra öleceğim artık diyerek kendimi sandalyeye attım.Anılda benimle birlikte gelince suratına bakıp kahkaha attım ."Ne var " dedi ciddi bir şekilde "Hiç sadece bu kadar eğleneceğimi söyleseler hayatta inanmazdım" kafasını sallayıp gülümsedi.Davetlilerin çoğu gitmişti, sadece çok yakınlarımız kalmıştı , Anıl'ın arkadaşları bize doğru gelmeye başlayınca ayağa kalktık hepsinin "Tebrikler " "Mutluluklar " laflarına teşekkür ettik . Sonra kalan misafirlerlede vedalaşıp çıkışa doğru ilerledik, kapının orda arkama bakıp tekrar önüme döndüm.Sonrada çiçeği fırlattıp "Oley be " lafıyla tam isabet diyip kıkırdadım. Arabaya bindiğimizde sessizlik hakimdi.Yolda ilerlerken bir anda yolun sağında kalan mezarlığa gözüm takıldı "Anıl dur " " Ne oldu " " Anıl dur dedim ineceğim " " Sıla ne inmesi , saçma saçma konuşma " " Görmem konuşmam gereken biri var , bugün bitmeden görmem gereken " ani bir frenle arabayı durdurdu.Hızlıca arabadan indim, hızlı hızlı yürüyüp mezarlığın içine girdim.Gelinliğimin eteğini tutarak ilerledim, onu görünce bir gülümseme yerleştirdim suratıma ve hızlandım. O soğuk mermer taşına oturdum ve elimle toprağını avuçladım.Yine çiçekler açmıştı
"Abla ben geldim , evlendim .Küçük kardeşin evlendi. Daha önce gelmek istedim ama gelemedim, yanımda olamayaşına yine lanetler okudum , beni bırakıp gittiğin o güne ,yanında olmadığım o ana hepsine lanet ettim.Sana en çok ihtiyaç duyduğum günde yanımda olmanı istedim . Iliklerime kadar hissettim yokluğunu , çok canım yandı.Beni bırakıp gittiğin için beni yapayalnız bıraktığın için en çokda senden nefret ettim ben ama en çok da seni sevdim . Bak gelinliğimle geldim ,hayalini kurduğumuz o beyaz şeyi giydim işte . Seni yanımda istedim , elimi tut destek ol istedim."sırtımdaki el ile anında arkamı döndüm. Anıl ile dipdebeydik , bu sefer ağlamayacaktım yanında .Ayağı kalktım , elimin tersiyle gözümden akan yaşları sildim . Anıl elini belime koyup ilerleme yardımcı olurken kafamı çevirip o beton yığınına bakıp adımlarımı hızlandırdım.Arabaya bindiğimizde yine sessizdik ve ben ağlamamak için çabalıyordum.Yoldan geçen arabaları ağaçları sayıyordum. Eve geldiğimiz de Anıl anahtar ile kapıyı açtı .Heryer benim dizayn ettiğim gibiydi . Hızlıca yatak odasına çıkıp banyoya girdim yere çöküp ağladım. Ağlamam dinince yüzümü yıkayıp banyodan çıktım . Yatağın ucunda oturmuş Anıl ile karşılaşınca afalladım.
" Iyi misin " diyince "Evet " dedim ."Tamam o zaman hazırlan da çıkalım " "Nereye ?" "Balayına" "Ne ,sahte evlilik yaptık şimdi de sahte balayı mı yapacağız ?" "Sıla babam-" dediğinde "Tamam " dedim nasılsa konuşmanın anlamı yoktu."Valizin aşağıda hazır " dediğinde nasıl ya bakışı attım. "Hazırlattım " " Benim niye bu balayından haberim yok " " Sorun çıkarma diye " diyip odadan çıktı .Bende üzerimdeki gelinlikten kurtulmak için fermuarı aşağı çektim.Çekmeceden bir dantelli sütyen alıp giydim. Dolaptan uzun beyaz etek üzerine göbeği açıkta bırakan yarım kol çizgili tişört çıkarıp giydim.Siyah çantamı da alıp aşağı indim.Anıl valizleri arabaya taşımış olduğu için ben gelince evin anahtarını bana verip kapıdan çıktı , kapıyı kitleyip arabaya bindim .Havaalanına geldiğimiz de olabildiğince hızlı bir şekilde uçağa ulaştık .Cam kenarına oturup ipodumu çıkarıp kulağıma taktım.Uçak iniş yaptığında bir gram uyumamıştım, Anıl da benim gibi uyumamış ve tüm yolculuk boyunca gözlerini üzerimden ayırmamıştı. Uçak indiğimizde , Izmir de olduğumuzu anladım.Anıl siyah bir arabaya doğru ilerletti beni.Arabaya bindiğimizde rahatça arkaya kuruldum. Çok geçmeden ineceğimiz yere gelmiştik.Arabadan inince gençten bir adam gelip " Hoşgeldiniz Anıl Bey , alayım ben onları " diyip valizlerimizi aldı.Otelin giriş kısmı harikaydı heryerde kırmızı güller,büyük saksılarda uzun dallar .Anıl resepsiyondan anahtarı aldıktan sonra asansöre ilerledik, gözlerim artık çok açıyordu .Bugün hem bolca ağlamıştım , hemde uykusuz kalmıştım . Odanın önüne geldiğimizde
kart ile kapıyı açıp içeri girdik .Anıl bavulları getiren çocuğa bahşişini verdikten sonra kapıyı kapattı.Bende bu sırada valizi açmış , içinden pijama arıyordum. Bulduklarım ise beni şoktan şoka sokuyordu. Jartiyerler, tangalar , transparan gecelikler, içlerinde adam akıllı giyebileceğim bir tek pudra pembesi ipek şortlu takımı çıkardım.Ben şaşkınlıkla valize bakarken Anıl "Ne oldu ?" Dedi "Bu valizi kim hazırladı ?" " Annen ve Merve sanırım" diyince " Hazırlarken kim bilir neler düşündüler ya , inanamıyorum" dedim . " Ne olmuşki"diyip valize doğru gelince kollarım ile valizi sarıp "bişey yok bişey yok " Anıl öküzü ise yine beni dinlemek yerine kollarımdan sıkıca tutup beni valizden ayırdı . Valizin kapağını açtığında önce şaşırdı , sonra kahkahalarla gülmeye başladı .Ben renkten renge girerken adam gülme krizine giriyordu , yani banada aferin kapasana çeneni ne diye uyuyan devi uyandırıyorsun. Anıl gülmeye devam ederken ben sinirli bakışlarımı ona yolluyordum. "Sen o yüzden bir ara kızardın falan dimi " diyip tekrar kahkaha atmaya başladı. Ben sinirden sağ bacağım ile ritim tutmaya başlamıştım bile."Tamam tamam " diyip ellerini havaya kaldırıp dudaklarını birbirine bastırdı."Ben bu eşyalara gülmüyorum ki , emin ol daha iyilerini gördüm. Ben senin yüz ifadene gülüyorum , görende hiç yapmadın sanacak " dediğinde yutkundum ve cevap vermedim.Gerizekalıya bak ya , benimle nasıl konuşuyor , banyoya gidip çıkarttığım pijamaları giydim.Odaya döndügümde Anıl da üzerini değiştirmişti, hızlıca gidip kocaman yatağa yattım , bir süre sonra yatağın boş kısmı çökünce şaşkınlık ile gözlerimi açıp " Anıl napıyorsun " " Gördüğün gibi uyumaya çalışıyorum " " Beraber uymayacağız, hadi kalk şurdan " " Sıla söyler misin nerde uyuyayım, beni hiç bir kuvvet bu yataktan kaldıramaz , çok rahatsız olduysan sen kalk" allahın cezası öküz diye saydıra saydıra yataktan kalktım. Yastığı alıp kenardaki rahatsız olan koltuğa doğru ilerledim.Koltuğa uzanıp gözlerimi kapadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Aşk
ChickLitEvlenmek zorunda bırakılan bir çiftin değişen yaşamı....Gözleri bir süre üstümde gezindi ,gözlerimi bulduğunda titriyordum.Ve onun anlamaması için dualar ediyordum. Bakışları öyle keskindi ki bir sonraki hareketini düşünmek bile istemiyordum. Yavaşç...