Afitap

21. Sahne

Yine bir çıkmaza girmiştim. Yine bir sorunu ardımda bırakmışken yeni bir sorun karşıma çıkmıştı. Zaten başım ne zaman beladan kurtulmuştu ki?

Lanetlerim bir an olsun peşimi bırakmıyordu sanki. Bir zamanlar sevdiğim şimdiyse bana hiç olan adam fena halde bana kafayı takmışa benziyordu. Berzan delirmiş olmalıydı. Öyle ki şirketimin en büyük işini almaya hazırlanıyordu. Farkında değildi ama yaptığı her hareket ona zehir olacaktı.

Eğer damarıma biraz daha basmaya devam ederse ben de onun üstüne basacaktım.

Berzan her şeyi planlayarak gelmişti. Kafasını koyduğunu yapmadan rahatlayamayacağa benziyordu. Kafasına koyduğuysa benim onu yeniden sevmemdi, fakat böyle bir şeyin imkanı yoktu. Berzan ona kızgın olduğumu onu affedip eskisi gibi olacağımızı zannediyordu fakat böyle bir şey yoktu.

Toplantı masasında gerim gerim gerilen bedenimin aksine dıştan sahteden attığım zarif gülümsemeler Kuzguna bir şey çaktırmama çabamla bana eziyet gibi gelen bir saatin ardından toplantı hâlâ bitmemiş devam ediyordu. Kuzgun özenle çizdiği projeyi göstermiş aynı hevesle de kafasında yapacaklarını anlatmıştı. Onu böyle gördükçe kendimi kötü hissediyordum.

Bilseydi Berzan'ın sırf benim için böyle bir şey yaptığını, bilseydi Berzan'ın eski sevgilim olduğunu onu değil bu odaya almak şirketten içeri bile sokmazdı.

Gözlerim Kartal'a döndüğünde benim gibi yalandan gülücükler saçmadığını aksine öfkesiyle Berzana baktığını gördüm. Sikeyim! Kartal her şeyi ele verecekti.

Kartal sanki ona baktığımı fark eder gibi bana döndüğünde bir delilik yapmaması adına başımı hafifçe onaylamazca salladığımda kaşları çatıldı be boynunu sinirle kıtlatarak elindeki kalemi var gücüyle sıktı.

Kendiniz zor tutuyordu biliyordum ama biraz daha sabretmemiz lazımdı. Eğer böyle yapmaya devam ederse Kartal da Kuzgun da bir bokluk olduğunu anlayacaktı.

Berzanın toplantıdan beri benden ayıramadığı kara gözleriyle denk geldiğimde ona saklayamadığım nefretimle baktığımda yüzündeki gülümseme solarken yerinde gerilerek bakışlarını benden kaçırdı. Şuan elimdeki kalemi şah damarına saplamamak için kendimi öyle zor tutuyordum ki.

Hayatıma yeni bir düzen getirmeye çalışırken Berzan adeta o düzenin içine sıçmak için geri dönmüştü. Akça resmen onu öldürmem için beni dürtüyordu fakat ben ona dokunamazdım. Ne olursa olsun, o bir masumdu. Keşke, keşke bir hatasını görsemde onu acı çeke çeke öldürsem!

"O zaman sözleşmeleri imzalayalım mı?"
Berzan'ın konuşmasıyla ellerimi sıkıca yumruk haline getirdiğimde Kuzgun benden onay beklercesine gözlerini bana çevirdiğinde zorlukla gülümseyip başımı salladım.

"İmzalayalım." dedim zorlukla.

"Burçin hanım sözleşmeyi henüz hazırlamadı, isterseniz o zamana kadar size bir kahve ikram edelim sonra imzalarız." Kuzgun'un dediğiyle birlikte herkes onay verirken toplantının sonlanmasıyla Kartalla birlikte aynı anda ayağa kalktık.

Kartal Berzan'a öldürücü bakışlarını atmaktan çekinmeden yanıma gelip belime sarılarak kimseye bir şey demeden beni odadan dışarıya çıkartırken titreyen ellerimi zorlukla zapdetmeye çalışıyordum.

"Gel buraya." Kartal beni odasına sokmasıyla kollarının arasına alırken ilk defa rahat bir nefes aldığımı hissederek yorgunlukla başımı omzuna yaslayarak ona sıkıca sarıldım. Elleri sıkıca titreyen ellerimi sararken düzensiz nefeslerimi fark etmiş olacak ki hafifçe geri çekildi.

"Sakin ol, geçti tamam mı? Benimle birlikte nefes al," dediğinde başımı hızla olumlu anlamda sallarken onunla birlikte nefes aldığımda sakince titreyen ellerimi okşayarak gülümsedi. "Şimdi nefes ver," Ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi geri vererek gözlerimi kapattım ve bunu defalarca tekrarlayarak hızlı atan kalbimin, düzensiz nefeslerimin yavaş yavaş düzelmesini sağladım.