RUH ÇEKİLMESİ (BL)

1.Bölüm

Tanıtım

Ruh çekilmesi

Bazen insan o kadar üzülür ki ruhunun çekildiğini hisseder. Başı geriye ya da öne düşer ve bayılacak gibi olur. Fakat bu sadece kalp kırıklığı ve hüzündür..

Öldürmez ama çok acıtır.

Haksızlığa uğradığında özür dileyen sen isen...

İçten içe çürürsün ve kimse farkına bile varmaz..
.
.
.
1.Bölüm

Zengin ariatokrat bir ailenin on üçüncü ve en küçük çocuğu olarak doğdum.

13...

Gerçekten de fazla değil mi?

Fakat aristokratlar arasında bu kadar çocuğun olması yaygındır. Çünkü ailenin başının birden fazla eşi olabilir.

Benim babamın da 9 eşi var. Hepsi iyi ailelerden gelen soylu kadınlardır. Hatta kraliyet ailesi ile kan bağına bile sahibiz.

İsmim Alex Varius Hector.

Ünlü Hector ailesinin malum çocuğuyum..

İnsanlar küçüklüğümden beri beni işaretlediler. Dediklerine göre, daha doğrusu eski bir kehanete göre; büyük bir ailenin 13. Çocuğu, aileye felaket getirecekmiş.

İyi de ben doğmayı istemedim. Madem bu kadar kehanetten korkuyorlardı, o zaman 12. Çocuktan sonra bırakacaklardı.

Bu kadar mı aptallar!?

Görünüşe göre evet!

-Genç efendi. Dük Hector sizi çağırıyorlar.

Alex, odasına giren ve onunla resmi olmayan bir dille konuşan yaşlı kahyaya baktı. Yavaşça başını salladı ve onayladı. Babasının neden durduk yere onu çağırdığını merak ediyordu.

Malikanenin en ücra yerine atılmıştı. Burada görevli olan hizmetçiler bile bir elin parmaklarını geçmezdi. Yol boyunca dik bakışlara maruz kaldı.

Bakışlarını aşağı indirdi. Hiçbir şey söylemeden kahyayı takip etti. Zaten ne söyleyebilirdi ki?

17 yaşına kadar hep sessiz kalmıştı. Artık onun dilsiz olduğuna inanılıyordu.

Hiçbir işe yaramayan, yeteneksiz, dilsiz, çirkin, lanetli 13. Genç efendi..

En ücra yerden, ana bölüme ulaşmak uzun sürdü. Büyükçe bir kapının önünde durdu. Kapının boyu 3 metre, eni ise 1,3 metreydi. Beyaz ve işlemeliydi. Özel bir ağaçtan yapılmış, sağlamdı.

Sadece kapıyı satmak bile 200 altın edebilirdi!

Gulp.

Kahya, dik duruşunu bozmadan kapıyı çaldı ve konuştu.

-Efendim, isteğinizi yerine getirdim.

Kapının ardından güçlü ve boğuk bir ses geldi.

-İçeri getir çocuğu!

Kahya, kapıyı açtı ve Alex'i hızla içeri itti. Alex, bu ani itilmeye karşı koyamayıp yere düşmüştü. Yavaşça ve korkuyla başını kaldırdı.

Karşısında duran kişi imparatorluğun dükü Albert Vincentio Hector yani babasıydı!

Bu adamın, oldukça sert bir görünüşü vardı. Siyah kısa saçları dikilmişti. Kalın kaşlarını çatmıştı. Siyah kısa sakalları vardı.

Tek gözü koyu mor renge sahipti. Diğer gözünde ise bir göz bandı vardı. Ten rengi koyu buğdaydı. Kasları, kıyafetlerinden bile belli oluyordu ve ufak eskimiş yaralara sahipti.