Önceki bölüm
Alex'in yüz hatları anında gerildi ve kendisini insan kalabalığına gizlemeye çalıştı ama...fazla şatafatlı görünüyordu!
.
.
.
.
Serana'nın bir şahini andıran keskin gözleri etrafı taradı. Her insana baştan sona bakıp değerlendiriyordu. Kadınların elbisesinden tut, makyajı, takıları ve saçına kadar her şeyi inceliyordu.
Bazen gözlerinde alaycı bir parıltı ve küçümseme dolu bir gülümseme bazen de kıskançlık dolu kasılmalar oluşuyordu. Duygularını saklamak konusunda olabildiğince berbattı.
Elbette kendisiyle kıyaslama yapmayı da ihmal etmiyordu.
Tüm kadınları gözden geçirdikten sonra sıra erkeklere gelmişti. Bazılarına iğrenme ve bazılarına da istek ve arzuyla baktı.
Panthera erkeklerine de uzun uzun bakmış hatta neredeyse ağzının suyu bile akmıştı. Onlar gibi zengin, yakışıklı yabancılarla evlenirse kesinlikle hayatı kurtulurdu.
Gözü tanıdık ve bir o kadar da yabancı birisini gördüğünde duraksadı.
Bu kişinin siyah kısa saçları vardı. Bakımla parlıyordu ve tatlı minik buklelere sahipti. Beyaz cildi oldukça pürüzsüz ve hassas duruyordu. Büyük badem ve kahverengi gözleri cidden hoş ve çekiciydi. Dudakları parlak ve kiraz rengindeydi.
Giydiği açık ama bir kelebek misali görkemli kıyafeti, kusursuz görünen fiziğini ortaya çıkartmış ve saf zarafet yaymasını sağlamıştı. Gerçekten de çok tatlı ve naifti.
Bu baktığı kişinin yıllar önce defalarca görüp de zorbalık yaptığı Alex olduğuna inanmayı başarmakta zorlanmıştı.
Bu mümkün değildi!
O, tanıdığı Alex olamazdı!
Uzun süreli bir şoktan sonra aklına duyduğu dedikodular geldi. Bu dedikodulara göre Alex, Panthera İmparatorluğunun aykırı veliaht prensine cariye olarak satılmıştı.
İlk başta bu dedikodulara inanmamıştı. Sonucta bir aykırı bile olsa kim Alex gibi iğrenç bir varlığı yüksek miktara satın alırdı ki?!
Aklı başında olan kimse bunu yapmazdı. Ölü yatırımdan başka bir şey değildi. Fakat...şu anda..
Alex, çok fazla değişmişti!
Bir çok aykırının hevesle alabileceği gözalıcı bir eşyaya dönüşmüştü.
Serana, tüm vücudunu kaplayan bir kıskançlık hissetti. Çöpün giydiği kıyafetler bile onun zar zor aldığı pahalı elbise ve takılardan en az 20 kat daha pahalıydı. Sadece bu da değildi. Bir erkek için fazla gözalıcıydı.
Bu hissettiği kıskançlık, öfke ve nefretin artmasına neden oldu. Onu içten içe yiyen ve çürüten bir kurt varmış gibi hissediyordu.
Bu ne cüretti?!
Alex'in varlığı anında onlarca kat daha dayanılmaz olmuştu.
Ailesinin bile istemediği, çirkin bir yaratık bu lükse nasıl sahip olabilirdi?!
Buna izin verilemezdi!
Verilmemeliydi!
Serana, saçlarını hışımla savurdu ve yüksek topuklu ayakkabılarını yere çarpa çarpa gözüne kestirdiği Alex'e ilerledi.
-Hıh! Uzaktan bir kuğu gördüğümü sanmıştım ama görünen o ki bir kurbağaymış.
Alex, ne kadar saklanmaya çalışsa da kurtulamamıştı. Aklına sürekli eski anıları geliyor ve tekrar yaşıyormuş gibi canlanıyordu. Yüzü anında kağıt kadar solgun hale geldi ve titredi. Ansiyetesi artmış ve ortaya çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH ÇEKİLMESİ (BL)
Narrativa StoricaRuh çekilmesi Bazen insan o kadar üzülür ki ruhunun çekildiğini hisseder. Başı geriye ya da öne düşer ve bayılacak gibi olur. Fakat bu sadece kalp kırıklığı ve hüzündür.. Öldürmez ama çok acıtır. Haksızlığa uğradığında özür dileyen sen isen... İçten...
