2.Bölüm

474 70 64
                                    

Önceki bölüm

Bir Hector olmasına rağmen onun değeri ancak bu kadarla sınırlıydı.
.
.
.
.
.
Alex, ne kadar geçtiği bilinmez uykusunun geldiğini hissetti. O kadar gergin olmasına ve hiçbir iş yapmış olmamasına rağmen psikolojik olarak yıpranmış hissediyordu.

Yol boyunca, ormandan gitmişlerdi. Bütün bu araziler Hector ailesine aitti. Daha kasabaya ulaşmamışlardı bile. Canı da sıkılmıştı. Burada yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Keşke eline uğraşabileceği bir şeyler verselerdi. Mesela bir kitap...Fakat o okuma-yazma bilmiyordu. Zaten kim onunla bu şekilde uğraşırdı ki?

Yani kim isteyerek ve sabırla Alex'e bir şeyler öğretme çabasına girerdi ki?!

Aklı başında olan kimse onun kaldığı kokuşmuş yere girmezdi.

Alex, derin bir iç çekti. Gözlerini kapatıp hayal kurmaya başladı. O kadar boş zamanında yapabileceği tek şey hayal kurmaktı.

Hayalinde ki prens, uzun boylu, kalıplı, yakışıklı ve nazikti. Belki beyaz bir teni ve sarı saçları, mavi gözleri vardı. Belki de beyaz uzun saçlı olurdu.

Boyu ne kadar uzundu? Gözleri ve saçları ne renkti?

Elini ona doğru uzatmış ve kibarca gülümsüyordu.

-Cariyem..hep seni bekledim..

Alex, utançla kızaran yanaklarını tuttu. Biriyle evlenme hayali kurduğu ve malikaneden dış dünyaya açıldığı uçuk hayalleri kurmuştu. Fakat evleneceği kişinin daha doğrusu cariyesi olacağı kişinin hep bir kadın olacağını düşünmüştü.

Erkekler arasında böyle bir şey olabileceğini ilk defa duymuştu. Onlar ne yapacaklardı ki? Bir çocuk bile veremezdi. Ne işe yarayacaktı ki?

Ayrıca ayrılma hayalinin bu şekilde gerçekleşeceğini hiç düşünmemişti.

Yol boyunca hayal kurmaya devam etti. Aklında da bir çok soru vardı. Fakat kime sorabilirdi ki?

Arabacıya mı?

Bir denese miydi?

Sesini düzeltti ve çekingen bir sesle sordu.

-Imm..Arabacı amca...beni duyuyor musun?

Sessizlik?

-Amca...arabayı süren amca!

Sessizlik..

Arabayı kimin sürdüğünü bilmiyordu. Acaba burası kaplanmış olabilir miydi? Zengin arabalarının ses gitmesin diye kaplandığını duymuştu.

Anlaşılan sorusunu soramayacaktı. Mecburen bekleyecekti.

Yavaşça uykuya daldı...

Hiç bilmediği bir dünya onu bekliyordu. Kalbinde bir çok şikayet vardı fakat hepsini gömmek zorunda kalmıştı.

Acaba iki imparatorluk arasında ki mesafe ne kadardı? Oraya ne zaman ulaşabilirdi?

Kendisinden beklenen neydi?

Bir cariye ne yapardı?

1-Efendisini tatmin etmek.

Bu kadar.

Peki nasıl tatmin edebilirdi?

Alex, iyi bir görünüşü olduğunu fark etmişti. Biraz bakımla cidden iyi görünüyordu. İnsanlarınnsöylediği gibi çirkin değildi. O zaman tek yapmak gereken git denildiğinde gitmek ve gel denildiğinde gelmek miydi?

Alex hiçbir şey bilmiyordu. Bu şekilde yaşamanın bir köpek gibi yaşamaktan farkı olmadığını hissetti ve kalbinde ki şikayetler arttı.
.
.
.
Ne zaman geçtiği bilinmez uykuya dalmış ve uyanmıştı. Midesi açlıkla isyan ediyor ve gurulduyordu. Bu rahatsız kıyafetler de çok can sıkıcıydı. Onları çıkartmak istiyordu ama bu uygun olmayan bir davranış olurdu.

RUH ÇEKİLMESİ (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin