~ 9. Bölüm~

16 4 0
                                    


"Bazen sadece korkularımızla sınanırız."

-<><><>-

Yorumlarda fikirlerinizi belirtip oy vermeyi unutmayın, lütfen^^


-<><><>-

Gök fırtına öncesi sessizliğe teslim olmuş, kurşuni rengine bürünmüştü. Nemli hava ve hızla semayı kaplayan gri bulutlar yağmuru müjdeliyordu adeta.

Genç kadın, başını uğraşmakta olduğu; açık araba kaputundan kaldırıp çevreyi hızla taradı. Kuzeyden esen rüzgar yüzünü okşarken bakışlarını gökyüzüne doğru çevirdi.

Birbirini kovalarcasına hızla semayı kaplayan koyu bulutları izlemek onu, kısa süreli hipnotize etmişti.

Sık ağaçların arasından ona doğru birinin geldiğini haber veren ayak seslerini işittiğinde dikkat kesildi.

Her daima dikkatli biriydi ve buna eşlik eden sert bir mizacı vardı. Tek bir hareketiyle güçlüyüm, diyenleri zorlanmadan yere serebilirdi genç kadın.

Hareketsiz kalıp etrafı dikkatli gözlerle inceledi.

Elindeki çontayı alet çantasına hiçte nazik olmayan bir hareketle fırlattı, ileride durmuş ve yanına gelmekte kararsız olan ifadesiz yüzle bakışları kesişince, kaşlarını çatıp yine mi sen der gibi, bakmaktan kendini alamamıştı.

Ensesinde sımsıkı bağladığı saçları, bacaklarını saran siyah pantolunu ve aynı renkteki buluzu onu, olduğundan daha sert gösteriyordu. Fakat bu sert görünüşüne inat, narin bir ruhu vardı.

"Sen hiç durup dinlenmek nedir bilmez misin?" diye sordu ona, doğru gelen genç adam.

Yeni biten otlara botlarındaki çamur kalıntılarını temizleyip aynı zamanda konuşmasını sürdürdü.

"Sanırım her şeye alışabilirim ama bu çamura asla..."

"Sana da merhaba Cihan!" dedi genç kadın, motor yağına bulaşan elini bir çırpıda silip sertçe arabanın kaputunu indirdi. Cihan'ın narin şehir çocuğu hallerinden nefret ederdi. Bazen tırnağına yeni oje sürülmüş bir kız kadar gıcık olabiliyordu.

Cihan, gözle görünen öfkesini tetikliyen kendisi olduğunu tahmin edebiliyordu, bunu bilmek için dahi olmaya gerek yoktu. Ayrıten canının sıkıldığını da hemen anlamıştı.
Çünkü ne zaman canı sıkılsa arabaya sarardı. Bu onu tanıdığı son 2 senedir hiç değişmeyen bir ritüeldi.

"Eğer işin yoksa konuşmamız gerekiyor, biraz acil!" dedi Cihan, yüzüne olabildiğince ciddi bir ifade takınmaya çalışarak.

Herhangi bir işinin olmadığını biliyordu ama yine de, bunu sorma gereği hissetmişti.

Genç kadının gerginliği her zaman Cihan'ı korkutmaya yeterdi, bu yüzden ondan çekiniyordu.

"Konuş, yine ne oldu?" dedi genç kadın umursamazca.

"Beliz, bu sefer cidden acil!" dedi Cihan hızla konuşarak, tek elini bel hizasına koyup arkadaşının mimik oynamayan çehresine, kendisini dinlemesini umarak bakıyordu.

"Nedir?" dedi bıkkınca karşısındaki.

Son birkaç gündür Cihan, aynı sebeple yanına uğruyordu ve birbirine benzer cümleler sarf ediyordu. Cihan'ın bazen gereğinden fazla evhamlı olduğunu düşünse de onu, tekrar tekrar dinlemeye çalışıyordu genç kadın, ama artık sabrının zirvelerini zorluyordu.

GİZEMLİ SOKAĞIN SAKİNLERİ| Askıya alındı-düzenlenecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin