Geçen yaşanan olay yüzünden yeonjun hyunglar beni yalnız bırakmıyordu.
"Geri gelmeniz için boğazıma birinin mi sarılması gerekiyordu?"
"Neden bahsediyorsun tyun"
"Salağa yatma hyung beomgyu yüzünden yanıma bile uğramıyordunuz."
Bu cümleden sonra yeonjun hyung susmuştu.
Jisunların sınıfı ile bedenimiz vardı ama neyse ki uzaklaştırma almıştı.
Soyunma odasına girdiğimde beomgyunun da giyindiğini gördüm.
Gerçekten ince ba- evet neyden bahsediyorduk.
Çantamdan tişört ve eşofmanımı çıkarırken beomgyu sessizliği bölmüştü.
"Üzgünüm."
"Neden?"
"Yeonjun hyunglar benim yüzümden senin ile çok zaman geçirmiyorlardı"
"Sorun değil senin bi suçun yok"
Bu mütevazılık nereden geliyordu hiç bi fikrim yoktu, sanırım bu beomgyu gücüydü.
Yanıma yavaş bir şekilde yaklaştı. Sırtım duvara santimler kala durdu.
Kalbim yerinde mi diye kontrol etmem için zaman var mı?
Elini boynuma getirip okşadı.
"Benim kıyamadığım birine böyle birşey yapılması hiç hoşuma gitmiyor kang"
Bu cümlesinin ardından gözünü gözlerime getirmişti.
Zilin çalması ile benden uzaklaştı ve soyunma odasından çıktı.
Yıllar gibi geçen dakikalardan sonra dalgın bir şekilde üstümü giyindim ve salona gittim.
Hızlıca yoklama sırasına geçtim. Tam karşımda bana keskin bakışlarını atan kişi ile gülmüştüm.
Lee Minho. Jisung un hitabı ile lino
Jisung un enayi eski sevgilisi minho. Jisung onu aldatmıştı fakat o hala jisung un köpeği olmaya hazırdı. Ne kadar da acınası bir tabloydu.
Yoklama bittiği gibi minho yanıma geldi.
"Konuşalım kang"
Kolumdan çekiştirmesine izin vermiştim. Beomgyu ise arkamızdan endişeli bir şekilde bakıyordu.
Yeonjun hyunglar yoktu ve minho beni salonun ücra bir köşesine götürmüştü. Hareketlerime dikkat etmezsem kolum veya başka yerlerim kırık çıkabilirdim.
Beni duvara doğru sert bir şekilde fırlatmıştı.
İşte bu beni çok fena sinir etmişti.
"Jisung senin yüzünden uzaklaştırma yedi"
"Boğazıma yapışan oydu ben mi yiyecektim"
Minho sinir ile soludu. Sadist bir kişiliği ve sert bir yüzü vardı.
Minho sizi seviyorsa kedileri seven, soğuk görünen ama sıcak birisi olurdu.
Ama sizi sevmiyorsa pek de şanslı biri değilsiniz demektir.
Ve ben tam sevmediği insan tabirine uyan biriydim. Jisung beni sevmiyordu hatta nefret ediyordu yani minhoda öyle.
"Bidaha jisung a ufacık zarar gelecek bir hareketin olursa çok fena olur."
Arkasına dönüp giderken nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle içimi dökmüştüm.
"Jisung seni bir değil tam iki kişi ile aldattı "lino" o sana değer veriyor mu sanıyorsun gerçekten? Seni kullandığının farkında bile değilsin."
Dediğim şey ile durması beni korkutmuştu.
Ama minho ilerlemeye devam etti.
O da biliyordu. Jisung onu sadece ilgi vermesi için kullanıyordu.
Binevi babamdan alamadığı ilgiyi minhodan alıyordu.
___
Sonunda biten okul ile rahat bir nefes aldım.
Omzunda hissettiğim el ile arkamı döndüm.
"Minho ile konuştunuz tüm gün merak ettim ama fırsat olmadı."
Beomgyunun bunu sorgulayacağını zaten biliyordum, meraklı biriydi.
"Boşver çokta önemli değil"
Yüzündeki merak kendini şüpheye bırakmıştı ama pek uzun sürmeden konuyu değiştirdi.
"Notların yüksek kang beni çalıştırabilir misin?"
Bir anda yaptığı teklif ile şaşırmıştım.
"Peki ne zaman nerede istersin"
Kabul edeceğimi beklemiyor olacak ki oda şaşırmıştı.
"Yarın başlasak?"
"Peki, bizim eve gel konumu yarın atarım."
Yüzündeki ifade ile sevindiğini anlamıştım. Tatlıydı.
Yüzüme ben farketmeden yerleşen tebessüm ile onu izliyordum. Bir kere daha yüzünün nasıl bu kadar kusursuz olduğunu sorguladım.
"Yarın görüşürüz kang."
"Görüşürüz ayıcık"
Seslendiğim lakap ile gülümsemesi büyümüştü bir şekilde uzaklaşıyordu.
İlk defa birisi kafamı bu kadar karıştırıyordu ve tavsiye alacak birine ihtiyacım vardı.
Hayatında bir tane flörtü bile olmayan jay hyung buna çok uygundu.
Yarın ilk işim jay hyungun sınıfına gitmek olacaktı.