L-O-V-E or hatred

297 38 25
                                    

Jisung bütün okul günü peşimde dolaşmış ve minhonun kıskançlık dolu bakışlarını üstümüze çekmişti.

A bide beomgyu vardı. Hala benden özür dilememişti soobin hyunglar ondan ayrı masada ben ise han jisung ile oturuyordum.

1 hafta önce bana yumruk atan kişinin peşimde dolaşması garipsenmişti tabiki.

Jisung ilk defa bu kadar neşeliydi ben ise onun aksine dün ki olan olaylar yüzünden dalgındım.

Bir süre sonra oda susmuş ve ellerimi tutmuştu.

"Sevilecek bir insansın taehyun hata bunu mu kafana takıyorsun."

Jisungda beomgyu kadar olmasada neşeli, güzel ve komik biriydi. Bana bu yönünü hiç göstermemiş olsa bile biliyordum.

Minho artık dayanamayıp yanımıza gelmiş ve ellerimizi ayırmıştı.

"Şimdi de üvey kardeşine mi aşık oldun s#rtük?"

Sinirle söylediği şeyler ile jisungda sinirlenmişti.

"Ne diyosun lan sen?"

"Her şeyin farkındayım diyorum han."

Jisungun eski hali gitmiş korkmuş bir yüz ifadesine bürünmüştü.

Bunun üzerine minho histerik bir gülüş bırakmıştı. Jisungun kulaşına yaklaşıp bir şeyler demişti fakat duymamıştım. Ama jisungun düzelmeyen yüzü pekte hayırlı bir şey olmadığını söylüyordu.

___

Sonunda derse girmiş o gergin havadan kurtulmuştuk.

Gıcık hocalar yerimi değiştirmediği için hala beomgyu ile yan yana oturuyorduk.

Beomgyu üzgün gibi değildi kendine yeni arkadaşlar edinmiş gülüyordu fakat ben hala o sözünün etkisinden çıkamamış dalgın bir şekilde oturuyordum.

Dersi dinlemem gerektiğini biliyordum ama asla odaklanamıyordum.

Teneffüs zili çaldığında ben farketmeden akan gözyaşlarım ile bir rahatlama gelmişti.

Normalde dolu olan sınıf boştu bugün. Sanki evren bizi başbaşa bırakıyor gibiydi.

Burnunu çekmem ile beomgyu buraya dönmüştü.

Sesli bir iç çekmişti.

Benim ağlamam ise hıçkırıklar ile birleşmiş nefes almamı zorlaştırıyordu.

Ağlayacağım en son kişi değil miydi beomgyu?

Neden ağladıkça ağlayasım geliyordu peki?

"Sqdece sqn mi qcı çekiyorsun sqnıyorsun?"

Kelimelerim anlaşılmıyordu fakat beomgyunun beni anladığına emindim.

Beomgyu gerçekten inatçı ve gururlu biriydi. Özür dilemiyor gurur yapıyordu ve bu kalbimdeki ağrıyı artırıyordu.

Kalkıp gittiğinde ağlamalarım şiddetlenmiş krize dönmüştü adeta. Ağlamamı durduramıyordum ve her geçen saniye nefes almak zorlaşıyordu benim için.

Cehennem gibi geçen saniyeler yeonjun hyungun sınıfa girmesi ile son bulmuştu.

Beomgyu artık gerçekten beni umursamıyor gibiydi. Yeonjun hyung krizimi durdurmaya çalışırken izlemesi bunu gösteriyordu.

Oysaki ağlamamın sebebi o olsa bile en çok ihtiyacım olan da oydu.

___

Bir sonraki hafta sınav haftamızdı fakat denemelerimin sonucu çok kötüye gittiğimi açıklıyordu.

Dalgınlıktan dinleyemiyordum hiç bir dersi.

Bu hafta deli gibi ders çalışmam gerekiyordu. Haftasonu yeonjun hyungların çağırdığı yere gitmemiştim bile.

Ama olmuyordu. Yarın sınavım vardı fakat konular yetişmiyor stresten hiç birini anlamıyordum. Jisung arada odaya girip yemek bırakıyor ve mola vermem gerektiği hakkında bir kaç şey söylüyordu.

___

Sınav günü gelmiş çatmıştı. Her zaman kendimden emin olan ben bugün kendime olan inancımı yitirmiştim.

Sınav zordu. Dersleride dinlememiştim, konular yetişmemiş her şey üzerime gelmişti sanki.

Bu aralar eskiden ne kadar güldüysem o kadar ağlıyordum.

Beslenmeme ve uykuma dikkat etmiyordum. Bu arkadaşlarımın gözünden kaçmıyor bana dikkatli olmamı söylüyorlardı.

Beomgyu mu?

Hala özür dilememişti. Bekliyordum özür dilese de affetsem diye. Ama gelmiyordu gün geçtikçe uzaklaşıyorduk birbirimizden.

___

Sınav notları açıklanmıştı.

Her sınavdan 100 alan kang taehyun bu sınav 70 in üstünde not alamamıştı.

Öğretmenler ve beomgyu da dahil herkes şaşırmıştı buna.

Kiminin şülrettiği bir nottaki sınav kağıdıma bakarken aklımda olan tek şey babama ne diyeceğimdi.

Ağlamaya başladığımda "show yapma" "bu mu düşük" gibi şeyler duymuştum fakat şuan tek umursadığım akşam evde olacaklardı.

Beomgyu bir şeylerden şüphelenmiş gibi bana bakmıştı.

Kaş göz hareketleri ile ne olduğunu sorarken sessiz bir "ben bittim" çıkmıştı ağzımdan.

Beomgyu ne olduğunu azıcık sezmiş olmalı ki endişelenmişti.

___

Evimizin kapısını çalmaya cesaretim yetmiyordu. Arkadan gelen jisung benim yerime bunu yapmış ve içeri girmişti.

Eve göz gezdirdiğimde babamın salonda olduğunu farkettim.

"İlk sınavlarınız açıklanmıştır çocuklar getirin."

Yine oluyordu bacaklarım hiç olmadığı kadar titriyordu.

Jisung ne olduğuna anlam verememişti. Yine 100 aldığımı sanıyordu.

Jisung sınavını vermişti.

Bu sefer şaşırtıcı şekilde yüksek almıştı.

Sınav kağıdımı elim titreyerek uzattığımda kısa bir sessizlik oldu.

"Bu not ne taehyun?!"

Bağırması ile jisung da bende irkilmiştik.

"Sen yukarı çık jisung."

"Ama bab..."

"Çık dedim!"

Emrine karşı gelemeyen jisung yukarı çıkmış ve beni babam ile baş başa bırakmıştı...

Cry For Me | TaegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin