"burda derslerime odaklanamıyorum lütfen diğer okula geçiyim baba"
5 dakikadır babama neden nakil istediğimi açıklama çalışıyordum.
Son dediğim şey ile ikna olmuş olacak ki
"Tamam ben nakil işlemlerine başlarım diğer hafta gidersin o okula"
Sevinçle odama çıktım. Sonunda eski arkadaşlarımı, sevgilimi görüp yalnızlığa gömülmeyecektim.
Bu okul bana iyi gelmiyordu. Okuldan çok içindeki insanlar desek daha doğru olur sanırım. 1 hafta daha katlanacaktım ve bitecekti.
___
Teneffüste yeonjun hyungların yanına giderken beomgyunun da olduğunu gördüm.
Nakilimi haber verecektim fakat vazgeçmiştim.
Yanlarına oturduğumda birbirlerine en son beomgyu ya baktılar. En sonunda yeonjun hyung konuşmaya başladı.
"A taehyun selam bu günlerde pek göremedik seni"
"Belkide yanıma gelmediğiniz içindir hyung. Kai dışında hepinizin nasıl biri olduğunu da görmüş oldum."
Evet bana tek mesaj yazan oyun oynamaya çağıran kaiydi.
Soobin hyung utanmış bir şekilde aşağı bakıyordu.
"Huzur bozmaya mı geldin kang"
Sessizliği bozan beomgyu gülmüştüm.
"Hayatımıza bir anda girip huzurumu bozan asıl sensin bu yüzden konuşmaya hakkın yok"
"Aish gerçekten"
Kolumdan tutup beni bahçeye sürüklemesine izin vermiştim.
En sonunda beni okulun duvarına doğru itmişti.
"Sana olan aşkımı nefrete çevirdin kang, yaptığın ile memnun musun?"
"İkimiz yaptık bunu beomgyu"
"Yüzünü bile görmek kalbimi acıtıyor kang"
"Merak etme artık çok görmeyeceksin"
"Nasıl olucak o?"
"Orasını görürsün"
Bunları konuşurken bir andan da yavaşça bana yaklaşıyordu.
"O zaman son bi kez o güzel dudaklarınızın tadına bakabilir miyim bay kang?"
Gözleri dudaklarımda söylediği şeyler ile beklemeyip yanaklarından tutup dudaklarımızı birleştirdim.
Nefessiz kaldığımızda ayrıldı.
"Çok güzelsin taehyun, ama bir daha dudaklarını başkaları ile kirletmezsen sevinirim."
Anlaması çok zor bir insandı. Yüzümü görmek istemiyordu fakat bana güzel diyordu. Çelişkilerin içinde kaybolmuştum.
"Bizim ilişkimiz toxic beomgyu böyle yürümez."
Kaç haftadır ilişkimizi düşünüyordum. Jisung ve minhodan farkımız yoktu.
"Biliyorum, ama seni sonsuza kadar seveceğim kang taehyun bunu bil"
Yanımdan ayrılırken söyledikleri aklımdan zaten çıkmayacaktı büyük ihtimalle.
___
O bir hafta geçmişti. Yeni okuluma gidiyordum.
Veda etmeden ayrılmam olayları nasıl etkileyecekti bilmiyordum, çok da merak ettiğim söylenemezdi.
Girdiğim anda doğal olarak tanımadığım yüzler ile karşılaşmıştım.
Sırama oturduğumda yanıma doğru gelen kıza bakmıştım.
Elini uzatıp kendini tanıtmıştı.
"Selam ben son chaeyoung yeni geldin sanırım."
Elini sıkıp bende kendimi tanıtmıştım.
"Selam bende kang taehyun ve evet yeni geldim."
Kaç yıllık okulumdan ayrılıp başka bir yere geçmek pek de iyi bir fikir değilmiş sanırım. Alışma sürecim bu samimi insanlar sayesinde çok da zor geçmeyecek gibiydi ama.
Bütün dersler bitmişti, bütün teneffüslerim chaeyoung ve grubu ile geçmişti. Dahyunun arkadaşı olduğunu öğrendiğim kız gerçekten çok samimi ve tatlıydı. Grubuda öyle tabikide.
Eve döndüğümde telefonumda mesaj olmaması gerçekten merak edilmediğimi açıklıyordu.
Çalan kapı ile jisung kapıya gitmişti.
"Taehyun içeride mi?"
Gelen tanıdık ses ile oturduğum koltukta doğrulmuş saçımı ve üstümü düzeltmiştim.
Jisungla aralarındaki gergin bakışmayı bölmüştüm.
"Neden geldin?"
"Beni davet etmiyicek misin?"
"Gir"
Odama çıkmıştık.
"Hayattaki sorunlarından hep kaçar mısın?"
"Ne?"
"Yani şimdi kaçtığın gibi, başka okula yazıldın ve problemlerimiz çözüldü mü?"
"Çözmeye çalışmadım"
"Farkında olman güzel."
Alaycı bir şekilde söylemişti bunu.
"Uğraşmaktan yoruldum anlamıyor musun? Sende yoluna git bende gideyim işte."
"Peki, bundan sonra sen kendi yoluna ben kendi yoluna ben kendi yoluma."
Odadan çıkacağı sırada durup yanıma gelmiş ve sarılmıştı.
"Yaşattığın güzel anılar için teşekkür ederim"
Omzumda gözyaşlarını akıtıyordu. Ellerimi beline atarak okşadım.
"Bende teşekkür ederim"
Benden ayrıldı ve evden hızlıca çıktı.