3 𝚜𝚞𝚋𝚊𝚝 2011
Birden gözlerimi açtım. Bugün benim için büyük gündü. Belki de hayatımı değiştirecek kim bilir. Hala tereddüt içerisindeydim, ona söyleyip söylememek arasında gidip geliyordum.
Ama ne olursa olsun yapmak zorundaydım.
Okul saatine daha 1.30 saat vardı. Heyecandan kalkmıştım ve ne kadar uyumayı denesemde uyuyamadım.
Yataktan kalkıp yatağı toplamaya başladım. Güne güzel bir kahveyle başlamak beni rahatlatırdı. Aşağı yavaş adımlarla inmeye başladım. Annem daha uyanmamıştı.
Kahveyi yapıp yavaş yavaş yudumlayarak yukarı odama geri çıktım. Bugün fazlasıyla güzel olmalıydım.
Yüzümde ki tek tük olan ergenlikte ki sivilceleri kapatıcıyla kapatabildiğim kadar kapattım. Az da olsa belli oluyorlardı o yüzden ufak çaplı sinir krizi geçirmiş olabilirim
Kirpiklerime rimel sürüp, dudağıma da normalde sürdüğüm lip balm dan farklı olarak kırmızı bir ruj sürmüştüm. Hafif hafif dudaklarıma değdirdim.
Makyajım ne ağır ne de hafifti. Tam istediğim gibi olmuştu. Saçımı da maşayla hafif dalgalandırmıştım.
Saate baktığımda 20 dakika vardı hemen kıyafetlerimi giyinip, yeni aldığım ayakkabıları giyindim. Son olarak vanilya kokulu parfümümü alıp boynuma ve ardından bileklerime sıktım.
Annem yorulmuş olmalı ki aşağı indiğimde yoktu. Pek üstelemeden montumu alıp dışarı çıktım.
Kısa bir süre sonra okula varmıştım. Kalbim deli gibi koşturuyordu resmen. Her an kalp krizi geçirebilirdim.
Okul'a adımımı attığımda nedensizce bütün gözlerin bende olduğunu hissettim. Etrafa ufak göz atınca yanilmadığımı anladım.
Güzel miydim yoksa çirkin mi olmuştum. Neden böyle bakıyorlardı ki.
x: Hah, galiba birisine aşkını itiraf edecek baksana.
x: Ona makyaj yapmasını öğretmemiz lazım
x: O sivilceleri kapatabildiğine bile şükretmeliyiz bence ㅋㅋㅋㅋ
Aralarında birşeyler fısıldaşıyorlardı ancak hiçbirini duyamıyordum.
Hemen sınıfa girip Jiminler gelmeden sırasına küçük not koydum. Notta ' Teneffüste biraz konuşabilir miyiz. Seni kütüphane de bekliyor olacağım.' yazıyordu.
Umarım gelirdi yoksa bir daha hiç bir zaman ona itiraf edemezdim. Son şansımdı yani
Hemen Jennie'nin yanına gittim.
Jen: Ow, Chae günaydın:)
Chae: Günaydın Jendeuk
Jen: Bugün fazlasıyla garip görünüyorsun bu hazırlık Jimin'e mi?
diye sorup göz kırpmıştı. Utanmıştım, kafamı önüme eğdim. Yanaklarımın yandığını hissediyordum
Jen: Tamaam taammam, seni utandırmıyorum
Ağzıyla fermuar çekermiş gibi hareket yapıp önüne döndü. Heyecandan ölecektim. Ya heyecandan konuşamazsam
Ben bunları düşünürken Jimin sınıfa girmişti. Sırasına oturduğu gibi dikkatini kağıt çekmişti. Eline alıp okuduktan sonra sınıfta göz gezdirmeye başladı. Hemen ona bakmayı kesip önüme döndüm.
Ders bitmişti. Yavaş adımlarla kütüphaneye doğru gidiyordum.
Kütüphane görüş alanına girdiğinde onu gördüm. O gerçekten gelmişti, buradaydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴍʏ ʟɪᴛᴛʟᴇ ʟᴏᴠᴇ ~ᴊɪʀᴏsé
Teen FictionMutluluğun en huzurlu haliydin benim için, sevgilim 𝒑𝒄𝒚メ𝒑𝒋𝒎