Yataktan ayaklarımı yere sarktım. Boy aynasından, yatakta ki kendimi net bir şekilde görebiliyordum.
Gözleri şiş, turuncu saçları birbirine girmiş ve dün gece ki kıyafeti hala üstünde duran, canı yanmış bir Chae duruyordu karşımda.
Dün Gece -FLASHBACK-
Chae: İzninizle ben artık kalkmak istiyorum, kendimi biraz kötü hissediyorum da. Size iyi eğlenceler
Tam ayağa kalkmıştım ki, Jimin telefon konuşmasını bitirmiş olmalı ki masaya geliyordu.
Jimin: Chae, açıklama yapmama izn-
Chae: Ben sana her zaman açıklama yapmana izin verdim, Jimin. Ama her seferinde sen bana yalan söyledin. Artık yeter, senin yalanlarına doydum!
Artık gözyaşlarımı tutamıyordum, beni seviyor zannetmiştim. Lanet olsun!
Masada garip bir sessizlik vardı. Benim ani çıkışımla herkes şaşırmış olmalıydı.
İşaret parmağımı Jimin'e kaldırarak, onu işaret ettim.
Chae: Bir daha sakına, sakına bana yaklaşma! Hatta benim olduğum ortamda olma bile! Senden nefret ediyorum, Park Jimin!
Arkamı bile dönmeden, kızları orada bırakıp oradan uzaklaştım. Bir sokağın kenarında durup, sakinleşmeye çalıştım.
Ancak bir etkisi olmuyordu, aksine ağlamam daha çok siddetlenmişti. Bacaklarım titriyordu, yavaşça yere eğildim.
Hıçkırıklarım, sessiz sokağı dolduruyordu. Zamanın ne kadar geçtiğini bile bilmiyordum.
En sonunda bir taksi durdurup, yurda gittim.
-FLASHBACK-
Banyoya girip, soğuk suyla elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra odam da ki küçük buz dolabından buz gibi suyu alıp, içmeye başladım.
Belki içimde ki yangını söndürürdü
Şişenin kapağını kapatıp, masanın üstüne koymamla kapının çalması bir olmuştu. Kapıyı gidip açtım
Onu görmeyi beklemiyordum. Gözleri kıpkırmızı olmuş, saçı başı dağılmıştı.
Yalan söylemeye mi gelmişti yine?
Açtığım kapıyı, tekrar yüzüne kapatacaktım ki ayağını kapının arasına koydu, kapının kapanmasını engelledi. Gözlerimi devirip kapıyı tekrar açtım
Chae: Ne var Jimin? Yine ne yalan söylemeye geldin!
Jimin: Bak, Chae. Gerçekten düşündüğün şeyler gerçek değil, inan bana
Chae: Ben sana zamanında inandığım için bu hallerdeyim! Neyden bahsediyorsun sen ya! Bu kadar kolay mı, ilk başta git kızla öpüş sonra kapıma gel yanlış anladın herşeyi diyip özür dile! Şaka mısın sen?!
Yüzüme duygulu gözlerle bakıyordu. Eskiden olsa dayanamazdım ancak şuan da eskiden de yaptığım gibi yapmayıp gururumu hiç etmeyecektim.
Birşey demesine izin vermeden yüzüne kapıyı kapattım. Artık daha fazla yalan duymak istemiyordum. Zaten kötüydüm, daha da kötü olmamı sağlıyordu.
Kapıyı bir kaç kez daha çalmıştı
Chae: Defol git, Jimin yoksa güvenliği çağırırım!
Dışarıdan bir hıçkırık sesi geldiğinde kısa süreliğine şoka girmiştim. Ağlıyor muydu?
Benim de gözlerim yavaştan dolmaya başlamıştı. Yanaklarımda sıcaklık hissettiğimde ağladığımı anladım.
Herşey başa dönmüştü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴍʏ ʟɪᴛᴛʟᴇ ʟᴏᴠᴇ ~ᴊɪʀᴏsé
Teen FictionMutluluğun en huzurlu haliydin benim için, sevgilim 𝒑𝒄𝒚メ𝒑𝒋𝒎