1.5

555 35 29
                                    

Ben onun yüzüne bakarken o sadece dudaklarıma bakıyordu. Daha sonra elimden tutup beni odasında ki koltuğa oturtturdu ve konuşmaya başladı

Jimin: Bak, sana ne anlatırsam anlatayım inanmayacağını, bir daha bana güvenmeyeceğini biliyorum ancak beni dinlemelisin. En azından içim rahat olsun, sana gerçekleri anlatayım

Yüzüne baktığımda oldukça ciddi duruyordu. Kafamı salladım, konuşmasına devam etti

Jimin: O gün sen eve geldiğinde o kızı sevgilim olarak zannettin ve yanlış bir şey yaptığımızı düşündün dimi?

Kafamı olumlu anlamda salladım. Ne diyeceğini ne kadar dinlemek istemesem de bir o kadar da merak ediyordum

Jimin: O gün aslında düşündüğün gibi birşey olmadı

Chae: Bunları neden bana anlatıyorsun,Jimin?

Jimin: Sadece dinle Chae, sadece dinle. Sonra ne demek istersen diyebilirsin ama ilk önce dinle.

Daha fazla konuşmadım, konuşmasına devam etmesini sağladım

Jimin: O sevgilim sandığın kız, aslında benim kuzenimdi. İsmi Park Soo-jin. Teyzemler iki günlüğüne tatil için yurt dışına çıktıkları için mecbur bende kalacaktı. Teyzem onu bana emanet ettiği için, yanında da kalmam için bana ısrar etti. Kıramadım, kabul ettim.

Nefesini düzene sokup devam etti konuşmasına

Jimin: Ertesi gün sabaha karşı onu bar'da buldum. Baya içmişti, sarhoştu da. Eve götürdüğümde sarhoş olması yetmiyormuş gibi bir de üstüme kustu. Hem kendi üstünü hem de benim üstümü berbat etti. O sıra onu banyoya götürdüm kendisi duş almaya başladı, bende kendi odamda duş alıyordum. Çıktığımda zil çalıyordu, aşağı indiğimde de seni gördüm zaten. Sonra da gittin bir açıklama yapmama izin vermeden

Bu dedikleri doğru muydu cidden? O kız gerçekten onun kuzeni miydi?

Bir yanım ona güven diyorken, diğer yarım inanma o yalancı diye bas bas bağırıyor. Ve ben ikisinin arasında ki ince çizgideydim.

Chae: Anladım, şuan da kendini daha iyi hissediyorsan mutlu oldum senin adına. İyi geceler

Ayağı kalkıp odama gidecekken yine kolumdan tuttu ve gitmemi engelledi

Tanrı aşkına, huy falan mı edinmişti bu kolumu tutup, gitmeme engel olmaya!

Jimin: Özür dilerim, Chae. Herşey için, sana dediğim hakaretler ve sergilediğim davranışlar için çok özür dilerim. 5 sene önce sana onları dememeliydim, sana öyle davranmamalıydım. Hem Avustralya'ya gideceğin gün okulda seni göremedim, sana özür maksadında küçük bir kutu hazırlamıştım. İçinde güller vardı ama sen yoktun,daha sonra öğrendim gittiğini. Gerçekten, gerçekten özür dilerim Chae

Cidden bunları yapmış mıydı? Yok ya koskoca Park Jimin beni asağıladıktan sonra özür dilemek için hediye mi getirecekti. Buna fazlasıyla gülerdim

Chae: Bitti mi?

Daha fazla konuşmayınca kalkıp odadan dışarı çıktım. İçeriden gürültü gelmişti, geri girmek istemiştim ancak kendimi tuttum. Şimdi olmaz, Chae.

Bu yaptıklarının,söylediklerinin gerçekten gerçek olduğundan endişeleniyordum. Ya yalan söylüyorsa? Ama neden yalan söylesin ki, koskoca adam?

Bunların cevabını bilmemin tek bir yolu vardı. Jennie ve Bangtan. Onlardan bütün gerçekleri öğrenebilirdim.

Hızla pratik odasına gittim. İlk önce Bangtan'a söyleyecektim. Kızlarla gece konuşacaktım bu konuyu.

Jungkook boş boş yerde oturuyordu. Diğerleri de pratik yapıyordu, en iyisi Jungkook'a söylemekti.

Jungkook: Ah, Chae naber?

Chae: İyidir senden naber kookie?

Jungkook: İyi, birşey mi oldu?

Chae: Birşey olmadı ama sana birşey sormaya geldim.

Sorar gözlerle bana bakmaya başladı.

Chae: Şey ben bir kızla karşılaştım da bugün şirkette. İsmi Soo-Jin, Park Soo-Jin. Sizin tanıdığınız birisi mi yani şirkette çalışan falan mı?

Jungkook: Üzgünüm bilmiyorum Chae, bizim şirkette öyle bir çalışan yok

Hislerimde demek ki yanılmadığımı anlamıştım. Demek ki gerçekten bana yalan söylüyordu. Ona bir kez olsun güvenmek istemiştim, ama o yine her zaman yaptığı gibi güvenimi hiç etti.

Jungkook: Ama şey var, Jimin'in kuzeni Park Soo-Jin. Eğer Jimin'i ziyarete geldiyse görmüş olabilirsin

Chae: Teşekkürler Jungkook.

Ona gülümseyip oradan ayrıldım. Ohh, neyse ki hislerimde yanılmıştım, yoksa depresyondan yıllarca çıkamam gibi duruyordu.

Bende kızların yanına gidip, üzerime rahat birşeyler giydikten sonra pratik yapmaya başladım. Son zamanlarda fazla pratik yapmıyordum ve bu benim için fazlasıyla kötüydü. İnsanlara en iyi yönümü göstermek istiyordum ancak bunun için iyi çabalamıyordum.

Kaç saat geçti bilmiyorum ama havanın karardığından akşam olduğunu anlamıştım.
Kızlarda hafiften toparlanmaya başlamıştı, bende su mataramı, havlumu alıp odadan çıktım.

Jisoo unnie'nin odasına gelmiştik. Yanımıza atıştırmalık birşeyler yapmıştık. Onları yerken aklıma Jimin'in dedikleri geldi, hemen Jennie'ye döndüm

Chae: Jennie, sana birşey soracağım

Jennie: Soğr, noğldo

Ağzı dolu olduğu için düzgün konuşamıyordu

Chae: Ben okuldan gittikten sonra hatta o gün bile diyebiliriz neler oldu okulda

Jennie ağzında ki lokmayı bitirebilmek için eliyle 1 saniye işareti yaptı. Ağzında ki lokmayı da bitirince konuşmaya başladı

Jennie: Aslında pek birşey olmadı, bizim matematikçi kimyacıya asılıyordu ya hani, artık kimyacı dayanamadı ve şikayet etti. Senin gittiğin gün ise matematikçi işten kovuldu, herkesin dilindeydi

İstediğim cevaplar bunlar değildi

Jennie: Bir de şey, aslında bunu seni üzmemek için söylemeyecektim ancak baya uzun zaman geçti üstünden anlatsam bir sorun olmaz diye düşünüyorum

Yüzüme bakmaya başlayınca,sessizlik oluştu

Lisa: Yaah, hadi heyecanlandım anlat artık!

Jennie: Senin gittiğin gün Jimin elinde kırmızı bir kutuyla sınıfa girdi. İlk başta umursamadım ancak içinde güller olduğunu görünce sevgilisine aldığını düşündüm. Sen de onu sevdiğin için bu duruma üzülürsün diye sana hiçbir zaman anlatmadım.

Beni yanıltmayı başardın, Park Jimin.

Bana ilk defa dürüst oldun.

_______________________________
Veeeee yeni bölümmm

Sizlere iyi okumalar ve iyi akşamlaaar💗

Sizleri seviyoruuum, vote atmayı unutmayın 💗

ᴍʏ ʟɪᴛᴛʟᴇ ʟᴏᴠᴇ ~ᴊɪʀᴏséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin