Herşey oldukça iyi gidiyordu. Çıkış tarihimiz belli olmuştu, çok kısa bir zaman kalmıştı. Diğer iyi giden şey de Jimin ile ilişkimiz
1 ay geçmişti pratik odasında yaşadıklarımız, o günden sonra da baya yakınlaşmıştık birbirimize. Onun yanında mutlu hissediyordum
Herşey benim için o kadar iyi gidiyordu ki, her şey o kadar mükemmeldi ki
Nereden bilebilirdim ki, bir haberin hayatımı altüst edeceğini
Kızlarla, stüdyo da şarkı kaydetmek için şirkete gelmiştik. Kayıt işlerimiz bittiğinde, başkanın bizi yanına çağırdığını duyduk. Hemen yanına gittik
Yang: Ooo, kızlar hoşgeldiniz. Uzun zaman oldu, özledim sizi
Ama biz özlemedik. Aksine baya mutsuzuz şuan
Başkana yapmacık bir gülümseme gönderip, koltuklara oturduk. Birşeyler ters gitmiş olmalı ki bizi yanına çağırmıştı, yoksa bizi uzun zamandır bir kere bile aramamıs olan adam neden birden bire bizi odasına çağırsın ki
Yang: Lafı uzatmadan konuşuyorum kızlar
Biliyordum, kesin birşeyler olmuştu
Yang: Eğer kabul ederseniz bütün hisseleri tekrar kendi şirketimize geçireceğim. Biliyorsunuz ki hisselerin yarısı Bighit'te, ancak ben onlardan hisseleri alıp kendi şirketime geçirmek istiyorum. Tabi sizin de fikrinizi almak istedim
Jisoo: Aslında oraya alışmıştık, ancak son söz sizin başkanım
Oraya alışmıştım, alışmıştık. Benim kadar Jennie, Jisoo ve Lisanın da üzüldüğü belliydi. Onlarda gitmek istemiyorlardı.
Ya onu bir daha göremezsem?
Daha onunla yeni yeni yakınlaşmaya başlamışken, bu lanet şeyin ortaya çıkması canımı o kadar yakıyordu ki.
Başkan bir iki laf daha ettikten sonra düşüneceğimizi söyleyip odadan ayrıldık. Benim aklım hala Jimin'deydi. Ondan ayrılamazdım, yapamazdım
İlk işim yurda gittiğim gibi onunla konuşmak olacaktı.
Hızla arabaya binip, yurda gitmeye başladık. Jennie ve Tae, bu bir ay içerisinde birbirine açılmış ve sevgili olmuşlardı. Ancak Jennie, eskisi gibi görüşmeyecekleri için üzülüyordu. Lisa da yeni yeni Jungkook dan hoşlandığını bize itiraf etmişti. Benim durumum zaten ortadaydı.
Ben bunları düşünürken yurda vardığımızı fark ettim. Kızları beklemeden arabadan inip asansöre koştum. Bir an ayağım kaydı,ancak kendimi dengede tutup hemen asansöre bindim. Son anda yakalamıştım, Jin de asansördeydi.
Jin: Hayrola, Chae. Ne bu telaş?
Chae: Jimin'in yanına çıkmam lazım da, acil.
Anlayışla karşılayıp, başını olumlu anlamda salladı. O kendi katına geldiği gibi dışarı çıktı, asansörde tek başımaydım.
Asansörün aynasından kendime baktım, onun karşısına saçım basım dağılmış bir şekilde çıkamazdım. Kendime çeki düzen verip, asansörden indim.
Hızlı hızlı Jimin'in odasının önüne geldim. Ancak bir sorun vardı. Jimin'in kapısı aralıktı
Durduk yere niye aralıktı ki? Birşey mi olmuştu?
Kapıyı az daha açıp içeri girdim.
Keşke girmeseydim.
Gördüğüm şeyle ağzım açık kalmıştı. Bu nasıl olabilirdi! Bana bunu nasıl yapabilirdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴍʏ ʟɪᴛᴛʟᴇ ʟᴏᴠᴇ ~ᴊɪʀᴏsé
Teen FictionMutluluğun en huzurlu haliydin benim için, sevgilim 𝒑𝒄𝒚メ𝒑𝒋𝒎