BÖLÜM 2 / PART 2

241 109 306
                                    

Medya: Lucy

Lütfen oy ve yorum atın.


|BÖLÜM 2|

|KORSANLAR|

|PART 2 |

"Ağabey!!!" Bu feryat tek benden çıkmamıştı. Kenara itilmemle Jenny ona sarılıyordu.

Yere çömelip Jenny'ye sarıldım. Sıcak yaşlar ikimizinde kan dolu yüzünü temizliyordu. Onun ölecek olması hiç aklımın ucundan dahi geçmemişti. Sanki onun değil de benim kalbim kılıçla delinmişti. Yüreğim kanıyordu.

Bugün en mutlu günümüz olacaktı, ölüm günümüz değil!

Hal ve hareketleri ile bugün öleceksiniz diyen adam yüzündeki küstah ifadesiyle bize doğru yaklaşıyordu. Yavaş hareketi ile bizi öldüreceğinden emindi.

Bacaklarım titreye titreye Jenny'den ayrılıp uzun kılıcı elime alıp ayaklandım. Kılıç ona doğru güçsüzlükle savurdum, onun sert darbesiyle kılıç hızla ellerimden savruldu. Diğer darbesi boynumaydı.

Aklım bana olacaklarda değildi ama Jenny'yi arkamda bırakıyordum.

Umarım onun sonu sarıldığı o ceset gibi olmazdı.

Etrafımda başka kılıç olmadığı için öleceğimden emindim. Kılıcın boynumu delmesini bekliyordum ama kılıç asla boynuma değmedi. Önümdeki adam birden üzerime yığıldı. Onunla beraber ben de yere düştüm. Onu üzerimden sola doğru ittim. Beni kurtaran kişi Jack'ti. Elini bana uzattı. Elini tutmamla beni ayağa kaldırdı.

Tam olarak ayağa kalktığımda "Teşekkür ederim Jack. Beni ölmekten kıl payı kurtardın."

Ondan cevap beklerken ses işitmeyince yüzüne baktım. James ağabeye bakıyordu. Yutkundu. Başını bana çevirdi. Kahverengi gözlerinde akmayı bekleyen yaşlar vardı. Ona bakınca üzerindeki yaşları kurumuş olan yanağım tekrardan ıslanmaya başladı. Hala bana bakıyordu. Ağlamak istiyor ama ağlamıyordu.

Gökyüzünden gelen ses ve ardından bizi ıslatmaya başlayan yağmurlarla gözlerindeki yaşları akmıştı. Gidip ona sarıldım. O da kollarını hemen bana doladı. ayak ucumdan yükselerek kulağına fısıldadım.

"Ağlama ya da üzülme demeyeceğim. Bunu yapman içindeki acıyı söndürmen gerekiyor ama bunu şimdi yapamazsın." Etrafı gösterdim. "Savaştayız. Birbirimizi korumamız gerekiyor." Jenny'yi gösterdim. "Onun aklı şuan sadece yaşadığı acıda ve başka hiçbir şeyi anlamıyor. Senin aklın ona göre daha yerinde. Jenny bu durumdayken etrafında olup biteni fark etmiyor. Korsanlar gelince yine fark etmeyecek. Onu korumamız lazım."

Gözlerindeki yaşlarla beni onayladı.

Jack'in arkasından gelen korsanla hemen ondan ayrıldım. Yere düşmüş kılıcımı aldım. Daha önceden düşen diğer kılıcı da aldım. Jack'in arkasında duran korsana doğru koştum.

Benim geldiğimi görünce zaten iki eliyle de kılıcı sert bir şekilde tutmaya başladı. Ona doğru yaklaşırken o da bana doğru koştu. Sol elimde ki kılıçla onun hamlesini savuşturmaya başladım. Sağ elimdeki kılıçla da onun baldırına vurdum. Acıdan eli kasılıp kılıcı tam tutamadığını fark ettiğimde sağ elimdeki kılıçla kılıcına vurdum ve kılıcın bizden uzak bir yere savrulmasını sağladım. Son olarak ta iki kılıcımla onun göğsünü deldim.

Arkamı döndüğümde Jack'in de Jenny'nin arkasında onu korumak amacıyla iki korsanla mücadele ettiğini gördüm. Elimdeki kılıçlardan birini Jack'in solundaki adama fırlattım. Kılıç vücudunu delmişti. Adam acıdan büyük bir çığlık atıp yere düşmüştü. Yerde biraz çırpındıktan sonra hayata veda etmişti.

Kayıp ŞehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin