Medya Lucius (Lucy ve Louis'in ağabeyi) Bu şekilde düşünebilirsiniz. Ama siz böyle benzetmiyorsanız zihninizde olan la devam edin🌸
Ben geldim. Yeni bölümle karşınızdayım. Bölüm pek içime sinmedi ama sizi bölümsüz bırakmamak için attım.
Lütfen yorum ve vote verin
|BÖLÜM 4|
|PART 2|
|KAPTAN WİLLİAM|
Tekrar adama vuracakken kapı çaldı. Kaptan hemen Tom'un üzerine yürüdü ve iki eliyle yakasını tuttu. "Eğer krallığın askerleriyse kapının hemen yanındaki demiri yere düşür ve bizim burada olmadığımızı, hiç görmediğini söyleyeceksin! Yok askerler değil de oğlun gelmişse içeri girebilir ama baktın ikisi de değil. Kim olursa olsun içeri alma!"
Yaşlı adam korkuyla kafasını sallayıp onayladı. Geldiğimiz kapıdan çıktı. "Hepiniz sessiz olun! Özellikle sen Lily!"
Sanki askerlere yakalanma niyetim var, Kaptan. Bir de uyarıyor.
Göz devirdim. Benden emin olmayınca arkama geçti ve büyük elleriyle ağzımı kapadı. Bizim kızlara baktım bana bakıp gülüyorlardı. Korsanlara baktığımda yüz ifademi gördüklerinde sırıtmaya başladılar.
Ben bu hallere düşecek kız mıydım ya
"Siz de yerdeki adamın çenesini kapayın!" arkamdan gelen kısık ama itiraz istemeyen tonda konuştu Kaptan. Hemen arkamda konuştuğu için nefesi boynuma çarpıyordu. Huylandım. Arkamda durmasa olmuyordu sanki. İstemsizce yine göz devirdim.
"Baba krallık askerleri Kaptan William için..." diye içeri giren benim yaşlarda bir çocuk Kaptan'ı ve tayfaları görmesiyle susmuştu.
Kaptan ellerini ağzımdan çekti.
Çok şükür.
Çocuğun karşısına dikildi. "Askerler benim için? Devamını getir çocuk!" Çocuk korkusuyla babasına baktı. Tom anlat dercesine kafasını salladığında konuşmaya başladı. "S-sizin için ö-ödül verecekler b-bulan kişilere."
"Şuan askerler nerede?"
"Sizin geminize gittiler. John gemiyi başka yere götürmüştü onlar gelmeden. O üzden askerlerin yarısı gittiğinizi yarısı da hala Kanoth'ta olduğunuzu düşünüyor."
Demek buranın adı Kanoth. Öğrendiğim iyi oldu.
Kaptan'ın ne diyeceğini tahmin etmiş olmalı ki onun sözünü kesti. "Sizin Kanoth'ta olduğunuzu düşünenler her sokak başına iki asker koydular ve bazı evleri arıyorlar."
Kaptan, Tom'a baktı. "Çabuk yaralıları halledin ve şu oğlun," yerdeki adamı gösterdi. "Kızlarla değil, erkeklerle ilgilensin. Çabuk olun!"
Gelen çocukla beraber üç kişi olarak buradaki herkesle ilgilenilmişti.
Kaptan yanıma gelip tekrar beni kucağına aldı. Tina'yı bir korsan, Jenny'yi de yine Henry taşıyordu.
Acaba ben nasıl kaçacağım? Askerler zaten bizi arıyor ve yaralıyım. Hepsi o pislik yüzünden! Onu gördüğüm yerde ayaklarını bu hale getirmezsem bana da Lucy demesinler!
"Yine ne halt yemeyi düşünüyorsun?" diye söyledi bana Kaptan.
Yine derken! Ben hep bir şeyler mi yapıyorum?!
"Bir halt yemeyi düşündüğüm yok ama tabii ki sen bana baktığında aynadan yansımanı gördüğün için bir halt yiyeceğimi düşünüyorsun. Hakikaten sen ne halt yemeyi düşünüyorsun?" Kaptan bana bir şey demedi ve ilerlemeye başladı. Tom'a ve yanındaki oğullarına baktı. "Eğer askerlere bizim hakkımızda bir şeyler dersen buraya sizi öldürmeleri için birkaç adam gönderebileceğimi biliyorsun değil mi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Şehir
FantasyKendi bulundukları ada da kendilerince sakin bir hayat süren Lucy ve Louis kardeşler, bir gün adayı işgale gelen korsanlar yüzünden arkadaşları ile birlikte ailelerinden ayrılmak zorunda kalırlar. Bundan sonra arkadaş grubumuz ailelerini bulmaya çal...