İyi okumalar ballı çiğköftelerim 🌯🍯
9. Bölüm [ Göz Yaşı ]Yüzümde buruk bir gülümseme belirdi. Tabi bu gülümseme bir kaç saniye falan sürdü çünkü başımın ağrısı kendisini belli etti.
Acaba benim için mi ağlamıştı, yoksa dövülüp olmayan şerefi zedelendiği için mi ağlamıştı emin değilim?
"Zü-züleyha." Dedi, başını öne eğip elleri ile oynamaya başladı. Sesini ben bile zor duymuştum.
"Sakın ablama yaklaşayım deme." Dedi yaren önüme geçip elleri ile beni korumaya çalışarak. "Sakin ol yaren."
"Nasıl sakin olayım abla, gözümün önünde seni ölesiye dövdü." Dedi. Acı gerçekle gözlerim doldu.
Kenardan abime baktığımda kıp kırmızı yüzü ile karşılaştım. Başı hâlâ öne eğikti."Abi yüzüme baksana. Daha doğrusu eserine bak demeliydim demi? Çünkü bunu kimse yapamaz, bu tür caniliği kimse yapamaz." Dedim acımasızca. Ağzından bir hıçkırık koptu abimin. Ellerini yüzüne çıkartıp göz yaşlarını sildi hemen. Ağlamasını benden saklıyordu.
"Niye ağlamanı benden gizliyorsun abi? Bana gösterdiğin nefreti, kini, öfkeyi gösterdiğin gibi göz yaşlarını benden saklama." Dedim.
"Allah beni kahretsin. Allah sana vurduğum elleri kırsın." Dedi ve diz çöküp hüngür hüngür ağlamaya başladı. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Yavaşça göz yaşlarımı silip abime baktım.
"Acaba yengem ne düşünüyor senin hakkında?" Diye sordum ona bakarak. Yavaşça kafasını kaldırıp bana baktı, gözleri yüzümde dolandı uzun bir süre.
Ellerini yumruk yaparak sertçe kafasına vurmaya başladı.
Bir an kendisine vurmasıyla gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
"Abi ne yapıyorsun?!" Diye bağırdım.
"Sana vuran ellerimi sikeyim! Sana nedensizce nefret eden aklımı sikeyim!" Diye bağırdı ve daha sert vurmaya başladı. "Yaren koş birilerini çağır!" Dedim korkuyla yareni öne iterken. Hızlıca kapıya fırlayıp dışarı doğru bağırdı.Yarenin bağırma sesini duyanlar hızlıca odaya daldılar.
"Erdem ne yapıyorsun?!" Diye bağırdı elif yengem. Hızlıca ona doğru koşarak ellerini tutmaya çalıştı ama pek işe yaramadı. "Erdem bana bak, erdem gözlerime bak hadi." Dedi yengem ellerini abimin yanaklarına koyup okşarken yatıştıcı bir tonda konuşmuştu. Abimin arkadaşları ve amcamlar hızlıca abimin üzerine atlayıp ellerini tuttular. İçeri giren iki hemşirelerden biri ayşeydi. Hızlıca abime iğne yaptı, sanırım sakinkeştiriciydi.Bir kaç dakika sonra abim sakinleşip uykuya dalmıştı. "Şimdi herkes odadan çıksın hasta biraz dinlensin bu kadar aksiyon yeter." Dedi ayşe herkesi odadan çıkartırken.
Kapıyı kapatıp yavaşça bana doğru adımladı, yanıma gelip sandalyeye oturarak elimi tuttu. "İyi misin ballı kaymağım?" Diye sordu gülümseyerek, bir yandan da baş parmağıyla elimin üzerini okşuyordu. "İyi olmaya çalışıyorum." Dedim bende gülümseyerek. "Sormak istemiyorum ama bu olay nasıl oldu veya neden seni bu hale getirdi?" Diye sordu. Gözleri dolmuştu, hızlıca kafasını eğdi.
"Ağlama ayşem bende ağlarım zaten zor tutuyorum kendimi." Hemencik gözlerim dolmuştu. "Elleri kırılsın, birde gelip yanında yalandan ağlıyor." Dedi ayşe. "Bilmiyorum ayşe kafam çok bulanık, hiçbir şey anlayamıyorum." Dedim göz yaşlarım yanaklarımdan firar ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürmeli (Yeniden Yazılıyor)
RandomKader onları bir araya tekrar getirdi lakin onlar bir araya gelecek mi? Züleyha ailesini mi seçecek sevdiği adamı mı, yoksa hiçbirini seçmeyip kendi ayakları üzerinde mi duracak? *** Sonra o naif ve güzel bir ses duyuldu. "Yağmur yağar taş üstüne...