【YMK】 Bölüm 4

14 2 0
                                    

Aleyna çok kalabalıktı. Gökay piyano koymuş en güzel köşeye. Hoş olmuş. Piyanist de pek hoşmuş be. Hım, yüzük var parmağında. Kapmışlar güzelim adamı tabi. Bekâr olsaydı ne olacaktıysa? Müzisyenden sevgili de olmaz zaten! Onlarda kadından bol bir şey yoktur. J

Salatalarımızı yerken, Can aradı. Kerem ve Berrak ile berabermiş. Aleyna'ya gelemiyorlar. Ama gece katılacaklar bize Sasha'da. Orada da bir şey konuşulmaz ki anacım gürültüden. Neyse bakalım. En azından birbirlerini görürler. İnşallah beğenir adamı da, Sedat hastalığını çabuk atlatır. Gerçi, Brad Pitt gelse, görecek durumda değil ya, neyse...

Ama ben alakasız deli bir fantezi kurmak istiyorum şu an nedense. Hugh Jackman giriveriyormuş şu kapıdan içeri. Girişte karizmatik bir duruşla etrafı keserken göz göze geliyoruz. Saniyeler süren bir kilitlenme oluyor gözlerde. Bu arada şu 'kilitlenme'ye de 'kitlenme' demiyorlar mı?.. Iyy... Kit, oğlum, kara şimşeğim, zor durumdayım, kop da gel! Hahaha... Nasıl izlerdim ayol 'Knight Rhider' mıydı neydi dizinin adı. Hah, David Hasselhof gencecik kaslı bir amca tabi o zamanlar. Pek de fazla öyle dizi yok, ona talim ediyorduk... Ay, bir de 'Mavi Ay' vardı ki; Bruce'um Willis'im yandan yandan muzırca sırıtırdı! Fakat konuyu dağıttım ayol, ne diyordum?Ne alaka şimdi güzelim fantezinin içine ettim!..

Neyse, efendim yerine oturuyor arkadaşlarıyla beraber ki yanında taş gibi hatunlar da var. Ama o bakışlarını benden alamıyor. Bak bak bak... Kalkıp geliyor ve hiçbir şey demeden beni dansa kaldırıyor o muhteşem gülümsemesiyle... Aman... Sonu gelmez...

 

"Melis'ciğim, gece Can kız arkadaşı ve bir başka arkadaşıyla gelecek. Kalabalık olacağız, ne güzel değil mi? "

 

"Harika canımcım. Can'ı da görmüyorum ne zamandır, iyi olur. En son senin böceği almıştı, Berrak'ı gezdirmek için."

 

"Hım, tespitim doğruydu demek ki!"

 

"Ne tespiti ayol?"

 

"Suç delilleri buldum böcüğümde J Çikolata kâğıtları atılmış yerlere. Küçük sevgili olayı, anlaşıldı."

 

"Hahaha... Doğru olabilir. Başka kim yiyecek? Ama o kadar da küçük değil şekerim, koskoca kız!"

 

"Hahaha... Evet şekerim. Neyse, sana gelirken, Sedat'ı gördüğümü söylemiş miydim?"

 

"A, öyle mi? Nerede? Konuştunuz mu? Ne dedi? Yalnız mıydı?"

 

"Nasıl da heyecanlı soruyor bak. Akıllanmayacak bu, anlaşıldı."

 

"Yok, ayol, sadece merak ettim."

 

"Ya meraktan, ya Sedat'tan gideceksin gümbürtüye!"

 

"Hahaha... Ne seviyorsun sen muzır konuşmayı ya. Terbiyesiz. Anlat çabuk."

 

"Benzin istasyonundaydılar."

 

"Lar... Derken?"

 

YALNIZLIĞIN MUHALLEBİ KIVAMI                          YMKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin