Enhypen reaction

Jay

Bugün doğum günün.

Yoğun ormanda koşarken kendisine doğru fırlayan oklardan hızla kurtuldu. Takipçisinin gittikçe yaklaşan alaycı kahkahasını duyabiliyordu. Ses neredeyse eziciydi, kulaklarına hücum eden kanının sesini neredeyse bastırıyordu. Yine de Jay'ın umudu vardı; eğer geçebilseydi...

O anda ekran şu mesajla karardı: Öldün!
O tatlı sesinle, "Aw," dedin, "çok yakındın, Jay." Jay'ın yanakları karardı. "Kes sesini Y/N."

"Ve işte, millet," diye duyurdunuz şu anda toplam 44.507 kullanıcı olan Twitch izleyicilerinize, "Y/N, Jay'ı tekrar tekmeledi."

Jay ve arkadaşlarının Paris Yeraltı Mezarlarında yaşadıkları küçük aksilikten sonra hayat normale döndü. Elbette, bir süreliğine bir terapiste görünmesi gerekiyordu ama en azından şu anda Şeytan'a tapan bir kız arkadaşı olmasının artılarını ve eksilerini tartan Jake'den daha iyi durumdaydı. Jay bu listede nasıl artılar olduğunu göremiyordu ama Jake'den mutlu olduğu sürece bunun bir önemi olmadığını düşündü.

Bu ve YouTube videosu: Ateşli Şeytan Tapanını Kelepçeledim mi?! (NOT CLICKBAIT) bir milyon görüntülemeye ulaştı. Diamond League'in ortak kanalı için bir galibiyetti.

Sunghoon ve Sunoo hala her zamanki gibi belirsiz bir şekilde aşıktı. Yine de öyle oldu ki son zamanlarda Sunghoon'dan daha ileri giden Sunoo oldu. Görünüşe göre Sunoo'yu küçük şeyler yüzünden telaşlandırmanın bu kadar kolay olmasından keyif alıyordu. Jungwon ve Ni-ki, yeni servetlerini gösterebilmek ve yaşamak için daha büyük bir ev satın almalarına rağmen hala oda arkadaşıydılar. Ancak Jake, iş ev işlerine geldiğinde Sunghoon'un kurnazlığından şikayet etmeye başlamıştı. Heeseung her zamanki gibiydi. Annesi onu Paris Yeraltı Mezarlarından alamadığı için bolca özür diledi, bu yüzden her zamankinden daha fazla şımartıldı. Ancak, "tüm yan civcivleri geldiğinde" yalnız kalması gerektiğini söyleyerek kendi evine taşındı. Daha sonra aslında bütün gün video oyunları oynadığını doğruladı.

Jay ve sana gelince, yapılması gereken çok şey vardı. Jay, iletişim eksikliğini telafi etmek için aylar harcadı ve bu, ikiniz arasında daha güçlü bir alev oluşturdu. İlişkinizde nihayet rahat bir noktaya geldiğinize ve Jay milly'nin Shostakovich'e sallanmasını atlatabildiğinize memnundu. (Aslında onunla milly rock yapmaya başlamıştın.) Yeraltı mezarlıkları sonrası Jay klasik müzik fahişesi oldu.

Yine de üniversiteye katılmak, Jay'la aranızda yeni bir düşmanlık başlatmıştı. Ne kadar neşeli olsa da, Jay sen sinirlenince bunu hala sevimli buluyordu. İkiniz vedalaşıp yayını bitirdiğinizde somurttunuz. "Akışta biri sana erkek arkadaşı dedi."

Yeniden gülümsedi. "Evet?"

Jay, üniversite başlayana kadar popülaritesinden tamamen habersizdi. Her zaman hayranlarının onu daha çok komik bir rahatlama olarak gördüğünü düşündü, ama görünüşe göre bir ezik olmak "erkek arkadaş malzemesi" olarak tercüme edildi. Şimdi kızlardan bu kadar ilgi görmesi oldukça şaşırtıcıydı.

Sen ise bu durumdan memnun değildin. Bu fikre alışmaya başlamış olsan da erkek arkadaşının bu kadar ilgi görmesi garipti. Jay bu yüzden seni daha güvende hissettirmek için ekstra çaba sarf etti. Sarılmak için içeri girdiğinde kucağına emeklemen için kollarını açtı. Yüzüne bakmamak için yüzünü Jay'ın göğsüne gömdün.

"Sen benim bahar tavuğumsun," diye mırıldandın. "Seni satın aldım."

Her zaman olduğu gibi, kelimelerle bir yolunuz vardı. "Ben senin bahar tavuğunum," diye kabul etti, ama bunun ne anlama geldiğine dair hiçbir fikri yoktu. "Beni satın aldın."

Saat 23:56 idi. ve ay ışığı yüz hatlarını aydınlatıyordu. Jay ışıkları yakmak istedi ama bu seni ondan uzaklaştırmak anlamına geliyordu ki bunu yapmak istemiyordu. Daha da önemlisi, doğum gününüze dört dakika kalmıştı.