"Onlarda yanlış olan ne..?" diye inledin, okuduğunuz kitabın sayfalarını çevirerek, ana karakterler umutsuzca birbirlerine aşık oldukları için başınızın ağrımaya başladığını hissettiniz, ancak her ikisi de itiraf edemeyecek kadar utangaçtı, okuyucunun bakış açısı için çok sinir bozucu bir durumdu.
Kanepede yanınızda oturan Jay, gözlerini televizyondan ayırdı ve sıkıntınızın kaynağının ne olduğunu merak etti. Dikkatinizi çeken kağıdın üzerindeki mürekkebe ulaşmaya çalışırken, başınızı çevirdiniz, bakışlarının elinizdeki nesneye takıldığını hissettiniz.
"Neye bakıyorsun?"
"Değil mi? Ah, uh.. sadece seni neyin sıktığını merak ediyorum." Hafif bir kahkaha attı, gizlenirken yakalanmış gibi hissetti.
"Bu karakterler o kadar kayıtsız ki, flört ediyorlar, günlük olarak birbirlerine iltifat ediyorlar, temelde her gün birbirlerinin kalçasına yapışıyorlar.." diye devam ettiniz, karakterler hakkında gevezelik ettiniz ve bu sizin beğeninize göre çok yavaş bir sıcaklık.
Jay kendini senden çıkan kelimelere odaklanmaya başlamış buldu, kelimeler senden kaçmaya çağırırken dudaklarının hızla açılıp kapanmasıyla, alnının tahrişten kırışmasıyla, sesin dünyanın o anda yapmaya karar verdiği diğer tüm sesleri boğuyor gibi görünmesiyle çok hipnotize olmuştu.
Kendi yüz ifadesi ona ihanet ediyor gibi görünüyor, çünkü yüzünde bir gülümseme sürünüyordu ve sana olan hayranlığı onu başka hiç kimse için hissetmediği bir şekilde doldururken kalbinin ısındığını hissetti. Gözlerini öyle bir bakışla parlattın ki, asla sadece kelimelerle doğru bir şekilde tarif edilemeyecek bir bakışla. Ve sadece o anda, size olan aşkının çok daha fazla olduğunu ve sadece saf sevgi olarak kategorize edilebileceğini fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enhypen reaction
Fanfictionbirileriyle ilişki kurmayı anlamsızca tüm kalbimle ve pervasızca istiyordum. tüm ipler kendi elimde sanıyordum, gençken herkes öyledir. fakat insan büyüdükçe vurdumduymaz oluyor, umut ve ihtiras tıpkı bir kum gibi kayıyor parmaklarımızın arasından.
