Kurgusal Gerçekler

17

Lina: Silah mı... Bence böyle şeylere gerek yok, anlaşabiliriz diye düşünüyorum.

Naz: Bu şekilde mi?

Lina: Ya ne yapayım, baksana.

?: Uslu durma anlayışınız bizi takip etmek mi? Çok akıllıca.

Naz: Sizi takip etmiyorduk-

?: *Barış'a bakar* Diğerleri çabuk unutulmuş gibi duruyor...

Barış: Sanırım bunu anlasam iyi olurdu.

Naz: Ama hiç sırası değil.

Barış: Evet fark ettim.

?: Amacınız ne ya da şöyle sorayım, planınız ne?

Lina: Hah evet söyleyelim di mi? Salak mı sandın bizi!

?: Olmadığınızı mı düşünüyorsun?

?: Neyse önemi yok, öylesiniz. Sanırım şu diğer arkadaşlarınız da sizi kaybetse pek bir zararları olmaz.

Tam bu konuşma gerçekleşirken Barış eliyle adamlardan birinin silahını kendilerine doğru attırırken ayağıyla da diğer bir adamın silahını kendilerine doğru çeker. Tam kalan iki adam ateş edecekken Naz da farklı bir yolla iki adamın da silahlarını alıp adamların etrafını saran kısıma doğru geçer. Sonrasında Lina ve Barış da Naz'ın yanına gelir ve böylece silahlar Naz ve Barış'ta adamlar da ortada kalmış olurlar.

Barış: *güler* Oldukça iyiydin.

Naz: Teşekkürler.

Lina: Siz beni biraz korkutmaya başladınız.

Naz: Korkman gereken taraf biz değiliz...

?: Bizi mi öldüreceksiniz?

Naz: Bizi zorunda bırakmazsanız hayır.

?: Ne istiyorsunuz?

Barış: Kağıt. Onu geri verin.

?: Hayır tabii ki.

Naz: O zaman sizi burada öldürmememiz için hiçbir sebep yok.

?: Buyurun, bu kadar beklemenize şaşırdım doğrusu.

Lina: Hey hey hey. Bırakın, çabuk kaçalım!

Naz: Ne oluyor?

Lina: Bize doğru geliyorlar!

Sonrasında birbirlerini kontrol ederek ve silahları bırakmadan koşmaya başlarlar. Arkalarından gelenler onları takip etmek yerine ortada bıraktıkları dört adam ile ilgilendikleri için kaçmaları o kadar da zor olmaz. Bir süre sonra diğerlerinin yanına döndüklerinde herkes çok heyecanlı ve kağıdı görmeyi uman gözlerle onlara bakmaya başlarlar.

Naz: Tamam, evet o kadar da kolay değilmiş.

Barış: Ve yalnız gitmeyi düşünmüşsün.

Tuna: İyi misiniz? Size bir şey olmadı di mi?

Naz: Kağıt planını unutun. İmkansız gibi bir şey. Bu adamları sıkıştırmak mümkün değil, şu aptal enerjileri yüzünden istedikleri kadar adamı anında peşimize takabiliyorlar.

Çınar: İşte tam olarak bu yüzden sizden yardım istemiştik.

Dora: Çok doğru insanları bulduğunuzu söyleyebiliriz o zaman.

Gece: Ya gerçekten yardım etmeyi istedik.

Atlas: Neyse şimdi ne yapacağımızı düşünsek iyi olur.