Les-Childish Gambino
Or
Me and ur mama🎵Sırılsıklam olmus saçları, batan güneş ardından gecenin mavisinde parlıyordu. Soru sorarcasina bakan saskin, bal rengi, cekik gözleri ve kalın, siyah kasları ile bakışlarını soğuk bedenimde gezdiriyordu, Yabancı adam. Aramızda yaklaşık 20 metre vardı ve ikimizde saniyeler ardınca sadece durup güneş batımı ardında, önümüzde duran bedenlerimizi manzara olarak tercih etmiştik bile. Hipnotize olmuscasina bir çekim hissetmistim yabancı adama karşı. Sustum sadece. Simdi elimi karşımda duran adama uzatıp ona ulaşmak isterdim. Arkasinda bıraktığı hafif karanlık gökyüzünün ardından o tam tersiydi, ay misali parlıyordu. Yağmur yavaşlıyor ya da zaman duruyordu.
Stop and wait a sec' oh, when you look at me like that,what did you expect?
(...)
"Hey iyi misin diye sordum" dedi, yabancı.
Neler olduğunu henüz idrak edememiştim. Deri ceketimin altında ki siyah hirkamin kapsonu ile ıslak saçlarımı ve alnımı orttugumde yabancı adama arkamı dönüp yavaşça uzaklaşmaya başlamıştım bile. Arkama bakmadan uzaklaşmaya devam ettim.
Uzaklaştıkça adımlarım hizlaniyordu. Arkamdan geliyor muydu? "Tamam peki şimdi nereye gidicem" Derin bir iç çektikten sonra siktiğimin evine doğru yöneldim. Siril siklam olmuş ceketimin cebinden yine ıslak ve buruşuk sigara paketimi çıkartıp içinden bir tane aldım. Dudaklarımın arasına yerlestirdim ve önümde ki balkonun altına geçip, cakmagimi yaktım. Duvara yaslanıp, yukari üfledim dumanimi. Olanları siktir edicektim sadece. "Umarim bir daha karsilasmayiz" sokaklarda tek bir insan bile yoktu cunku yağmur yağmıştı. Sessiz sokakta ilerlemek iyi hoş ama...Umarım polis bana doğru gelmiyordur.
Oraya gitmek istemiyorum amina koyayim. Hızlıca geri geri adım atarken ıslak saçlarımı tekrar geriye yatırıp, sigarami dudaklarımın arasındaki yerine yerleştirip arkamı döndüm. Olabildince hızlı koşuyorum şimdi. Neredeyse yağmur damlalarını denk gelmeyecek kadar hizli koşuyorum. tek tuk yakilmis sokak lambalarının loş ışıkları, hizli geçtiğinden beni kör ediyordu. Birde polis arabasının ışıkları yok mu?. Işığı öyle göz alıciydi ki koşarken gözlerimi sıktım. Gözlerimden süzülen göz yaşım ve göz yaşıma karışan yağmur suyu sigaramı yavas yavas sonduruyordu. Tahmin ettiğim gibi polis arabası benim pesimdeydi hızlıca köşeyi dönüp sikik evimin eski kapısını açmak için zorladım.
Ceketimin cebini yokladim "Anahtarlar?"
Derin bir iç çektikten sonra dusurdugumu varsayip, kapıyı açmak için bir şeyler aradim. Kapıyı kırarsam polislere yem olucaktim.
"Ah siktir" ve ardindan "Tanrım, eğer gerçeksen yardim et lütfen?." Dedim, Çaresizce. Iste o an Tanri cidden yardim etti. Köşede, dirseginden destek alarak bana yarım ağız gülümseyen adam, onu fark ettigimi görünce cebinden bir kart cikartti ve kartı kapının üst kısımlarından nazikçe sokup girdiği kadar ilerlettikten sonra orta hızda assagi indirdi ve aynı zamanda kapinin kolunu kullandı ve sonuç olarak tekte kapıyı açmış bulundu. Benden once evime girdi ve beni kolumdan tutup, içeriye doğru çekti. Biz içeri girer girmez siren sesleri yoğun bir biçimde arttı. Kapiyi kapatıp, ıslak sırtımı yasladigimda kafami kapıya koyup, nefeslendim.
Saçlarımı, büyük elleriyle sert ve sıkıca kavradi. Kafami daha da kapıya yasladi. Islak saclarindan yüzüme su damlacıkları geliyordu yabancının. Bir süre bu şekilde suratıma baktı, Derin ve anlamlı gozlerle. Şimdi obur sicak elini ıslak pantalonumdan içeriye doğru soktu. Yavaşça içeride hareket etti ve bedenimi ısıtıp ıslak iç camasirlarim ve beni mahvetti. Yeni dinmek üzere olan nabzimi hızlandırdı. Dolgun dudakları ve sivri, uzun köpek dişlerini nazikçe dudaklarıma degdirdi. Sıcaktı. Geri çekildi ve dudaklarını araladı daha sonra kendi dudaklarını benimkiler ile butunledi tabi bu sırada pantolonumun altında ki eli boş durmuyor ve beni yavaşça oksuyordu, dudaklarının aksine yavas ve nazikçe okşuyor, beni delirtiyordu. Dudaklari benimkilerin arasında. Dudaklari benimkilerin dışında. Dudaklari benimkileri emiyor ve şimdi dilini içeri gönderdi. Neler olduğunu anlayamadan kendimi akışına bırakmıştım bile. Sertçe opusuyorduk. Saçlarımı daha sıkı ve daha sıkı tutmaya başlaması ile pantolonumun altında bulunan büyük ellerini islak boxerimin altına soktu. Yavaş ancak sertçe oksamasiyla kendimi tutmamış, Birkaç ufak inleme bırakmıştım yüzüne doğru. Tahrik olup, kaslarini çattı. Bunu fark ettiğimde dahasını yapmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
>Polis Ve Serseri <☆>bajifuyu<
Fanfiction"Birlikte gitmeyeceksek..." silahi sol göğsüme dayadım. "Yalniz gideceksin demektir."