Dudaklarımda hissettiğim ufak baskı ile gözlerim hafif hafif aralandigimda karşımda onu görmeyi beklemiyordum. Dudaklarimi yukari kivirdim ve
"Gunaydin" dedim, uykulu sesimle. Yuzumu en ince ayrıntısına kadar inceliyor ve yavaşça sarı saçlarımı oksayip, minik buseler kondurmaya devam ediyordu. Hemen ardimdan
"Gunaydin" dedi, uzun sivri dişlerini göstererek gülümserken.
Kulagim ve çenemden kavrayarak büyük eliyle, beni kendine çekti. Dudaklarima sertçe bastırdı ve kendi dudaklarını araladı. Çok geçmeden karsilik vermeye başlamıştım bile. Dillerimizi kullanarak opusuyor, dudaklarimizi kanatircasina isiriyorduk. Sabah sabah bu enerji nereden geliyordu? Hemde gece çılgınca seviştikten sonra. Geri çekilip, sıcak nefesiyle yuzumu okşadı ve dudaklarına sinsi bir gülümse kondurdu."Yeni uyandim"dedim, sakince.
"Ne olucak sanki"dedi ve tekrar dudaklarımı emmeye başladı. Ağzımın içine gönderdiği dilinin sıcaklığı beni eritiyordu. Ağız enzimlerimizle karışık benden çıkan ufak inlemeler eşliğinde yavaşça yatakta hareket edip, gicirti sagliyorduk. Gözlerimi kapatıp hissettiğimde onu, onu öyle çok arzulamistim ki sırılsıklam olmuştum bile.
Peke j nin yatağa atlamasiyla önümde duran adamı sertçe itmistim. O ne olduğunu anlamaya calisirken, ben kedimi kucağıma alıp sevmeye başlamıştım.
Buna karşılık, çocuk gibi dudak büzerek somurtan adama baktım ve kikirdayarak kedimi sevmeye devam ettim.
Kollarini gogusunde birlestirdi ve"Küstüm"dedi, kafasını çevirirken.
Elimle çenesini tutup, kendime çevirdim ve yine tum yukumu onun dudaklarına salarak emmeye başladım. Nefeslenmek için geri cekildigimizde tatmin olduğunu capkin bakışları söylüyordu.
Başımı öne eğip, kedimi sevmeye devam ederken istemsizce yukari kivrilmisti dudaklarim.Kendimi öyle farklı hissetmistim ki tüm bunlar bana yabancı geliyordu. Bu dakikalarımizin hiç son bulamaması için tanriya dua edebilirdim. Bir şekilde karşıma çıkmıştı, bana fazlasıyla yabanciydi ancak bu neyin nesiydi böyle? Sanki yıllardır tanıyormuş gibiydim onu, ya da şöyle mi demeliyim; "başka bir yaşamımda" karşılanmışizdir? Tamam söylediklerin oldukça çocuksu biliyorum. Eğer tum bunlar gercek olucak olsaydi şımarık bir cocuk olmayı tercih ederdim.
Bir anda icimde kelimelere dokulemiyecek bir boşluk hissi yaratıldı o saniyede. Tam şu anda, evet. Hatta öyle ani'ydi ki kaslarım catilmisti, bir anda kasilmistim ve Durdum.
"Üzerine öfkemi kusmak istediğim adamla sevistim." Dedim, mırıldanarak. Kafami yavaşça önümde duran adama çevirdim ve çaresiz ancak sinirli bir ifade takindigimda yüzüme
"Sorun ne" diye sordu, saskinmiscasina.
Farkindaydim, eğer şimdi bir şey yapmasam pişman olacağımdan ve farkindaydim eğer buna devam edersem uzulecegimden.
Hiç düşünmeden hızlı bir tokat indirdim yanağına."Ne oluyor lan!" Dedi, ses tonunu yavaşça yukseltirerek.
"Bu, bu bana fahiseymisim gibi davrandigin icindi!" Dedim, yine düşünmeden.
Bir süre durdu ve daha sonra kekeliyerek
"Ha" diyebilmisti.Soru sorarcasina gözlerinin içine bakmaya calisiyordum ancak o benden gözlerini kaciriyordu.
"O sey icindi kapini bozdugum icin"dedi, uzun saçlarımı geriye atarken.
"Ozur"dedim, yumuşak bir ses tonuyla. Olayın sokuyla özür dilemistim ve utanmistim yani sanırım.
Sessizlik olustu
Yavaşça kollarini Bana uzattı ve büyük bedeniyle beni kucakladı. Uzun saçları enseme doğru düştü ve boynuma minik bir öpücük kondurup geri çekilirken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
>Polis Ve Serseri <☆>bajifuyu<
Fiksi Penggemar"Birlikte gitmeyeceksek..." silahi sol göğsüme dayadım. "Yalniz gideceksin demektir."