>Polis Ve Serseri <☆>bajifuyu<

lovers Rock🎵

Matsuno chifuyu

Bileğimi kavrayan eli oldukça sıcaktı. Adını soylemisti Edward. Bir şekilde ona kizamiyordum. Ona bağırıp çağırmak, öfkemi yüzüne kusmak istiyordum ancak eğer yanında bir saniye daha dursam agliyacakmis gibi hissediyordum. Neler olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Pes etmedim ve kolumu çektim. Tam adım atmaya basliyacakken kollarini belime sardı ve

"Gitme" dedi, caresizce. Olduğum yerde kalakaldım ve dolmuş, yeşil gözlerimi sıktım. Saniyeler? Hayir dakikalarca böyle kaldık. O nasil düşünüyordu bilmiyorum ama ben hiç sıkılmadıgimdan emindim. Uzun saçları ensemden gogusume doğru uzandiklarinda hayranca hafif dalgalı saçlarına baktım. Acınası bir durumdaydim.

Hickiriklarimi bastiramam ile arkadan sarılan, belimdeki kollarını sıktı. Ağlamama sebep olan kişi sayesinde huzur buluyordum.

"Iyi misin" dedi, kulagima fisildiyarak.

"Ellerini cekersen iyi olucam!" Dedim, burnumu çekerken.

Kikirdiyarak kollarını gevsetti ve gitmeme izin verdi. Bir adım attıktan sonra arkamı dönüp büyüleyici adama son kez baktım.
Elimi, büyük eli ile tuttu. Uzun parmaklarını benim Parmaklarim ile iç içe geçirdi ve yavaşça kendine çekti, tekrar. Karşı koymadım ve kabul ettim.
Yine bir süre böyle kaldığımızda hızlıca elini birakti ve belimi kavradi, tekrar. Kafasını omzuma koydu ve şöyle soyledi;

"Ozur dilerim."

Bu cumlenin altından kalkabilecegimden emin değildim. Tam olarak istediğim bu değildi ama sebebi nedir bilmem çoktan affetmistim bile. Ne yapabilirdim ki büyük bedeniyle benimkini kavrayıp özür dilediginde?

Boşta duran ellerimle bende onu sardigimda boynuma minik bir buse kondurdu ve irkilmeme sebep oldu, hem irkilmeme hemde nabzimin hızlanmasına. Kafasını omzumdan kaldırıp, yüzume yaklastirdi. Sicak nefesini hissettiğimde tüm iç organlarım ve bedenim yanıyormuş gibi hissediyordum. Dudaklarima bakarken kendi dudaklarını benimkilere nazikçe degdirdiginde yavaşça gözlerimi kısıyordum.
Dudaklarını benimkilere bastirdiktan sonra yavaşça açıp, dudaklarımın arasına sıkıştırmışti. Yavaşça alt dudağımı emerken belimi daha cok sıktı. Ayaklarım yere degmiyormus gibi hissetmemi sağlayan dudaklari ile gun
batiminin önünde birlesiyorduk.
Saçlarını elimle nazikçe kavrayıp cekistirmeye başladım. Bu sayede artık daha ateşli opusuyorduk. Geri çekilip nefeslendikten sonra

"Evine gecelim mi" dedi, nefes nefese kalmis bir biçimde.

Kafami assagi yukari yaparak onaylandıktan sonra, evime doğru koşmaya başladık.

Ruzgârda savrulan saçlarımız eşliğinde hızlıca, el ele tutuşarak cocuk gibi kosuyorduk. İstemsizce gülümsediğimde benim biraz arkamda duran adama baktım ve onun da gülümsediğini gördüğümde kendimi oldukça güzel hissetmistim.

Eve vardığımızda zorla kapattığım kapıyı tekmeleyerek açtım ve içeri girdik. Neden ona izin verdigimi bilmiyorum ama bir şekilde reddememis ve yine kabul etmiştim.

Beni omuzlarımdan tutarak hızla yatağa atti. Uzerime tirmandi ve buyuk eliyle boynumu kavrayıp sıktı, diğer eliyle saçlarımı cekistirdi. Nefes almakta zorluk çekerken bir yandan zevk alıyordum. Kıyafetlerimi çıkartıp, goguslerimi sıktı. Sesli bir biçimde inlemeye başladım. Cok sesli inledigim için boynundaki kravatı çıkartıp ağzıma soktu ve arkada iki ucu birleştirip bağladı. Göğüs uclarimi yaladi ve bastırmaya devam etti. Morartircasina bastırıyor, biraz uzun tırnaklarıyla uçlarını neredeyse kaziyordu. Canım yandigi içtin gözlerim dolmuştu bile. Assagi taraflarıma doğru kaydiginda gözleri, islandigimi fark ettiğinde assagilarcasina bir bakış attı bana. Öyle assagilayiciydi ki bakışları, daha cok islanmistim. Bunu fark ettiğinde üst bacaklarımı sertçe yoğurdu ve bacaklarımı ayirdi. Parmaklarını yavaşça deligimin etrafında gezdirdi ve bir yandan kalcalarimi hareket ettirdi. Yavaş yavaş daha cok sertleşip, ıslanmaya devam ediyordum. Dayanilmayacak duruma geldiğimde elimi penisime doğru götürdüm, tam dokunacagim sirada