2. Vahşi ve Öfkeli

392 26 15
                                    

İKİNCİ BÖLÜM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İKİNCİ BÖLÜM

"Vahşi ve Öfkeli"

İnsan nereye kadar kaçabilirdi kendisi için planlanan hayattan?

Ben cevaplayayım bu soruyu. Kaçabildiği yere kadar. Daha küçücük bir çocukken planlanıp projelenmiş benim hayatım. Nerede okuyacağım ne iş yapacağım, nasıl giyineceğim, nasıl konuşacağım, kimlerle arkadaşlık yapacağım, kimleri hayatıma kabul edip etmeyeceğim. Ve nicesi... Hayatım anne ve babamın çevrelerine sergiledikleri bir sahneden fazlası olmadığı gibi bende o sahnedeki ipleri birbirine dolanmış kukladan fazlası olmadım onlar için.

Affan'ı da böyle soktular işte hayatıma. Bana sormadan ne hissettiğimi ne düşündüğümü önemsemeden...

***

Mutfağa adımlayıp su dolduracağım bir bardak aradım. Zira bu kalp çarpıntımın geçeceği yoktu. Üst katlardan birinden bulduğum cam bardağa parmaklarımı doladığım o an bir kol sarıldı boğazıma. Başımın arkasına dayanan metali hissettiğimdeyse bütün bedenim baştan aşağı buz kesmiş gibi donup kaldı. Parmaklarımın arasındaki bardak kayarak yerle buluştuğunda iki ses baş gösterdi mutfakta biri bardağın yüksek oktavdaki kırılma sesiydi diğeriyse benim korku dolu çığlığım.

Arkamdaki yabancının boynumdaki kolu baş hizama çıktığında uzun parmakları ağzımın üzerine kapanarak beni nefessiz bıraktı. Olduğum yerde kurtulmak için çırpınırken bedenim benden bağımsız, hızla arkamdaki tezgâha yapıştırıldı.

Affan'ın benim için planladığı son bu muydu? Onu terk etmemin elbet bir bedeli olacaktı ama beni öldürtecek kadar ileri gider miydi?

Göğsüm hızla inip kalkarken zehir yeşili irislerle anında denk geldik. Yüzünde gördüğüm ifade öyle korkutucuydu ki irisleri saniyeler içinde bütün yüzümü delip geçmiş gibi hissettim. Elinden kurtulmak için defalarca çabalasamda tezgah ile arasına sıkışıp kalmıştım. Başıma dayalı olan silah karnımın hizasına indiğinde başımdaki şapkayı geriye çekip saçlarımın yüzüme çarparak omuzlarıma düşmesine sebep oldu. Karşısında daha farklı birini bekliyormuşçasına bir ifade geçti yüzünden. Bu durum beni daha da sinirlendirdiğinde onun bu anlık boşluğundan yararlanıp dizimi iki bacağının arasına sertçe geçirerek kollarımı çelik bir halat gibi saran ellerinin arasından kurtuldum. Erkeksi iniltisinin arkasından yüksek sesli bir küfür döküldü dudaklarının arasından.

Hızlıca ulaştığım mutfak kapısından çıkışa koşacakken ayak bileğime dolanan hoyrat parmaklar beni kendine doğru çekerek bedenimi zeminle buluşturdu. Saniyeler sonra üzerimde hissettiğim varlığının ardından zarar vermekten çekinmeyen hoyrat parmaklarıyla bileklerimi çevikçe belimin üzerine sabitledi.

Sağ eli bir şey arıyormuşçasına bedenimin üzerinde hızla gezinirken vücudum korkuyla kasılıp kalmıştı. Nefes alışverişlerim sıklaşıp karnıma uygulanan baskı yüzünden beni boğmaya başladığında tırnaklarımı ellerimin üzerindeki kemikli parmaklara geçirerek bağırdım. "Çek o pis ellerini üzerimden. Hemen!" Saniyeler içinde sırt üstü dönmemi sağlayarak bir akbaba misali çöktü tepeme.

Milyon Dolarlık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin