ΠBölüm 6: CezaΠ

164 12 3
                                    


[Doğa]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Doğa]

   Okula geldiğimizde paşa paşa azarımızı işitmiştik. Bugün Cumartesiydi ve ceza olarak bugün dışarı çıkamayacaktık. Okulun bahçesine çıkabilirdik tabi. Ha birde bizim yüzümüzden erkeklerde bu cezaya tabii tutulacaklardı. Okulun arkasındaki çardaklarda hep birlikte oturuyorduk. O sırada Asya bulunduğumuz çardağın yanından geçti. Geçerken Harry'e el sallamayı unutmadı tabi küçük sürtük. Türkiye'ye döndüğümüzde annesini gördüğüm zaman soracaklarım aklımdan geçmeye başlamıştı bile bunu şimdi söylemeyeceğim ama. Bir süre boş sohbet ettikten sonra karnım acıktı. "Acıkan var mı? " derken Harry'de "Ben çok açım" dedi. Gülümsedim. Aynı şeyi düşünmek mi vay canına. Harry "Yemekhaneye gidelim mi ne dersin" dediğinde "Başka bir seçenek yok sanırım" dedim. Neva "Benim de tuvalete gitmem gerek bende sizle geleyim" dedi. Cidden mi işeyecek başka zaman bulamadın mı? Çardaktan uzaklaştığımızda Harry bir kaç adım önden yürürken Neva'ya "Başka zaman işeyemez miydin?" dedim. Neva gülüp "Bir planı mı bozdum yoksa? " dedi. O 'seni öldürürüm' bakışlarından atıp yürümeye devam ettim bir kaç adım daha atmıştık ki Neva birden "Siz gidin ben Evra'ya bir şey söyleyecektim" dedi ve çardağa doğru tekrar yürümeye başladı. Harry benim onun adımlarına yetişmemi sağlamak için durdu yanına gelince yürümeye devam ettik. Adımlarımız aynıydı sol ve sağ.. Eş zamanda.. Harry'nin "Dikkat et" demesiyle ayaklarımıza bakmayı kestim ve kafamın o demir dolapla buluşmasını tüm vücudumla hissettim. Off bunu kim açık unuttu? Kafamı tutarken Harry kafamı tuttuğum elimi tuttu ve o büyük iri gözleriyle bana baktı "Çok sert geldi dur bir bakıyım" dedi. O yumuşak ellerini saçlarımın arasında dolaşmaya başladığını hissettiğim zaman midem de kelebekler uçuşmaya başladı. O his çok tuhaftı. Harry'nin gözlerine baktım. Yeşille turuncunun uyumunu hissetmiştim en içimden. O an gözleri dışında her şey siyah beyaz gibiydi. Harry gözlerini kısıp "İyi misin?" diye sordu. Kafamı ovalayıp "İyiyim bir şeyim yok." dedim.

Harry'le masada sohbet ederken Asya elinde tepsisiyle gelip "Oturabilir miyim?" dedi. Hoppala bu kız nereden çıktı şimdi ya? Kafamı önüme eğip yemeğimle oynarken Harry "Tabi" deyip sahte bir gülücük attı ve yemeğine geri döndü. Yemekhanenin girişinde Neva ve Evra'yı gördüm bize doğru geliyorlardı. Masaya yaklaştıklarında Asya'ya bakmayı unutmadılar. Yanıma oturduklarında Evra sessizce kulağıma "Bu ne arıyor burada?" dedi. Kaşlarımı kaldırıp 'Bilmiyorum' diye fısıldadım. Sorunsuz yemeğimizi yemiştik. Sorunsuzdan kastım Neva ve Evra Asya'ya sataşmamış olmalarıydı


Akşama doğru okula herkes yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Ne kadar da örnek öğrenciler değil mi? Yatağıma yattığımda aklıma 'Asya neden dışarı çıkmadı' diye düşünmeye başladım. Sonuçlar Harry'yi gösteriyordu. Onun için çıkmamış olsa gerek. Peki Asya neden yalan söyledi ki? Ne yapmaya çalışıyor bu kız. Düşüncelerim arttıkça uykum gelmeye başlamıştı. Düşündükçe sinirleniyordum. Yan tarafta yatan Neva'ya baktım müzik dinliyordu. Evra'ya seslendim cevap vermeyince ayağa kalkıp baktım. uyumuş. Sessizce üstünü örtüp yerime geri oturdum. Spor çantamı yerden alıp kulaklığımı çıkardım. En sevdiğim şarkılardan birini açıp kendimi uykunun kollarına bıraktım -bu kolay olmadı-.
Sabah erkenden çişimi yapmaya kalkmıştım. Kafamı Neva'ya çevirip gülümsedim. Odadan çıktığımda erkeklerin odasından gitar sesi geliyordu. Evet sabah sabah gitar mı aynı şeyi bende düşündüm. Kapıya biraz daha yaklaştığımda kapı birden açıldı ve Mert "Günaydın. Ne o sende diğerleri gibi erkenden sese mi uyandın?" deyip güldü. "Ne? Yani hayır tuvalete gitmem gerekti" dedim ve ellerimi saçlarımın arasında gezindirdim. "Çok şanslısın.. Galiba..." deyip yanımdan geçti. "Hey bekle neden şanslı olayım ki? " derken Mert arkasını dönüp merdivenlere doğru yöneldi. Kapının orada beklerken ayak sesleri duydum. Hemen kızlar tuvaletine koştum ve kapıyı açıp içeri girdim. Neden bunu yapma gereği duydum bilmiyorum. Galiba Harry çıkacak ve yanlış anlayacak diye. Kapının arkasına yaslanmış soluklanırken ayak seslerini duyabiliyordum. Nedense bu kalbimin hızlı atmasına neden olmuştu. Aptalca kapıda beklemekten vazgeçip tuvalete girdim. Ellerimi yıkadıktan sonra kapıya yöneldim. Hiç beklemediğim bir durumla karşı karşıyaydım. Bir çift kahverengi göz bana bakarken ben sadece " Senin burada ne işin var?" diyebildim...


Hedefimiz İngiltereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin