ΠBölüm 8: Kırmızı Alarm! Π

57 6 0
                                    

[EVRA]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[EVRA]

Kırmızı alarm! Kırmızı alarm! Telefonumu cebimden çıkartıp kızlara gruptan mesaj attım "KIZLAR KIRMIZI ALARM ORTA KATTA Kİ TUVALETTEYİM" tabi olaylar beklediğim gibi gelişmedi. Aradan on dakika geçmişti ki tuvalete biri geldi. "Kızlar siz misiniz?" dedim bir umutla. "Superman yetişti" ve mide bulandırıcı bir kahkaha. Evet evet bu Alp'ti. "Sen ne arıyosun lan burada? Çık dışarı hemen!" dedim. Bu söylediğimden zevk almış gibi kahkahalarına devam etti. "Mesaj atmışsın gruba oradan gördüm. Eee bende salak değilim ya, al kanatlı arkadaşını getirdim" dedi. "Sende Doğa'nın telefonunun ne işi var kuş beyinli?" derken elindekini aldım ve hızla kapıyı geri kapattım. "Orası biraz karışık" dedi. İşimi hallettikten sonra kapıyı açıp lavabolara doğru yöneldim ve ellerimi yıkamak için suyu açtım. Ellerimi yıkarken "Anlat ben anlarım" dedim. "Baksana sorununu çözdüm sonuçta uzatmasak?" dedi. Şeytani gülüşlerim den atıp elimde ki suyu yüzüne sıçrattım ve elimi kurutma makinesinde kurutup çıktım. Ben çıkarken tuvalete giren kızların Alp'i görünce attığı çığlıkları duyabiliyorum. Gülümsedim, yemekhaneye  kızları azarlamak için girdim.

Girdiğimde  Doğa ve Harry'yi  gördüm, yanlarına gidip "Selam." dediğimde Doğa tebessüm ile karşılık verirken Harry "Selam." dedi. Direk lafa daldım ve "Doğa'cım, telefonun nerede senin?" diye imalı bir şekilde sorumu yönelttim. Biraz düşündükten sonra "Odada unuttum galiba." dedi ve ekledi "Neden?" bir an için Harry'nin orada olduğunu unuttum ve "Ya kırmızı kod diye mesaj attım. Salak Alp'te telefonunu kurcalamış galiba. Mesajı görmüş ve bana..." dedim ve yutkundum. "Yardıma geldi sağ olsun iyi çocuktur." deyip tiksinç bir gülümseme yaptım. "Eee, Neva nerede?" dedim ve olayı çevirmeye çalışırken "Dışarı çıktı galiba" dedi Doğa, "Ben bir bakayım." diyerek yanlarından ayrıldım. Bahçeye kendimi attıktan sonra Neva'yı aradım ve bana o gıcık kadın çıkıp bana "Sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakın." dediğinde "Huh uyuz kadın" diyerek yürümeye  başladım; Neva hiç şaşırdığım bir yerdeydi. Voleybol sahasında kızlarla voleybol oynuyordu. Yanlarına gidip onları izledim.  Neva büyüleyici gözüküyordu. Bir kaç dakika sonra Neva kızlara "Siz devam edin" diyerek yanıma geldi. "Nerede kaldın sen?" dedi bana. "Tuvaletteydim! 'Kırmızı alarm' diye gruba yazdım ama yardımıma arkadaşlarım yerine bil bakalım kim geldi?"  hafif gözlerimi kısıp soru sorar gibi bakarak. Neva yüzünü biraz ekşitip gülerek "Alp mi?" dedi, bir an sinirlendim ve "Evet!" diye -azıcık bakın- bağırınca sahada bulunan  bir kaç kişi dönüp baktı.  Neva dönüp "O nereden biliyormuş" dedi. "Doğa, telefonunu  odada bırakmış. Mesajı görmüş yardıma geldi anlayacağın." deyip karşıda kızlara numarasını veren Alp'e baktım.  "Çapkın beyimiz iş başında!" dedim ve okulun çıkışında bir kıvırcık görmemle ağzım açık kaldı "Alperen mi o?" dedim sadece, "Doğa görmüş müdür?" dedi Neva telaşla.

      "İşi riske atmayalım. Dön dön dön." diyerek bankta Alperen'e sırtımızı döndük. Yirmi saniye sonra sonra omzumda bir el hissettim.

    "Evra? Neva? Ne güzel bir sürpriz" dedi maydanoz model. "Ne işin var senin burada? Burada da mı buldun kızı be?" diyerek ayağa kalktım, Neva'da ağzına gelenleri sıralamaya başlamıştı ki arkada bir hareketlilik hissettim; nefes omzuma değiyordu. Sanki elinden gelse onu bakışlarıyla öldürecek biriydi bu. Bu, Harry. "Kızlar bir sorun mu var?" dedi sinirli olduğunu anladığım bir şekilde. "Yoo hayır. Eski bir arkadaşımızı gördük. O da gidiyor zaten."

Hedefimiz İngiltereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin