Je T'aime

1.8K 141 89
                                    

Merhaba

İyi okumalar♡



6 ay sonra...

Hayat çektiğimiz her acı'nın arkasında bir mutluluk getirirdi.  Sonra yine bir acı ve yine bir mutluluk.. bu bizim sınavımızdı. Ne yaşarsak yaşayalım, ne hata yaparsak yapalım sonunda güneş bizim için doğacaktı. Tanrı pes etmeyen insanları severdi. İsyan etmeyenleri, acıya göğüs gerenleri, sabredenleri, vazgeçmeyenleri, cesaret edenleri severdi.   

Jungkook'ta öyleydi. Yaşadıklarına göğüs germiş, pes etmemişti. Belki de son sınavını vermiş, acı'dan sonra ki mutluluğunu yaşıyordu. Aslında bu hepsi için geçerliydi. Taehyung, hoseok ve yoongi sevgili olmuşlardı. 3 ay'ı zaten denemekle geçmişti. Hoseok korkularını yenmiş, iki sevgilisine de çokça bağlanmıştı. İkisinden de aynı sevgiyi, ilgiyi görüyor aynı ilgiyi ve sevgiyi veriyordu. Yoongi daha çok gülüyordu, eskisi kadar somurtkan değildi. Sevgililerinin enerjisi ona geçiyordu. Taehyung eskisinden daha da mutluydu. Sevgililerini bir an olsun yalnız bırakmıyordu. Üçü de ailesine açıklamış, destek görmüşlerdi.

Jungkook artık psikoterapi'ye gitmiyordu, tedavisi bitmişti. Kâbusları tamamen son bulmuş, kafasında ki sesler susmuştu. Bu süreci hep beraber atlatmışlardı.  Bazen arayıp 'Ay'ın güneşine sarılmasına ihtiyacı var' diyerek geceleri arıyor,yanına çağıyordu.  Kendisi zaten dün'den râzı olduğu için koşa koşa gidiyordu. Ailesi bir şey demiyordu. Jungkook'u seviyor, kendi oğulları gibi görüyorlardı.

Şimdi ise aklında ki bu düşüncelerle ayna'nın karşısında mezuniyetine hazırlanıyordu. Sonunda mezun oluyordu. Staj'ı çok'tan bitmişti. Ne kadar bitse de arada yardıma gidiyor ya da sevgilisi ve arkadaşlarını ziyaret ediyordu.

Gülümseyerek ayağa kalktı, telefonunu aldıktan sonra son kez ayna'dan kendisine baktı ve odasından çıktı.

"Oğluşum, çok güzel olmuşsun." Jimin gülümsedi, annesinin yanağından öptü.

"Teşekkür ederim anne. Ben çıkıyorum, siz ne zaman geleceksiniz?"

"Birazdan çıkarız biz de."

"Tamam, lütfen gecikmeyin~" annesi kıkırdayarak başını salladı.

Ayakkabılarını giydikten sonra annesine el sallayıp ev'den çıktı. Kapı'nın önünde jungkook'un arabasını gördüğünde kocaman gülümsedi. Hızlı adımlarla arabaya ulaştı, kapıyı açtı ve hızlıca bindi.

"Aşkım!" Heyecanlıydı ve bu sesine de yansıyordu.

"Meleğim..." jungkook içi gider söyledi. Elini uzattı, yanağını okşadı. "Çok güzelsin meleğim...çok çok çok güzelsin." Jimin utanarak gülümsedi.

"Sen de çok yakışıklısın sevgilim." Uzandı ve dudaklarına sıkı bir öpücük bıraktı. Jungkook gururla gülümserken kıkırdadı.

"Mezun oluyorsun.."

"Evet, çok heyecanlıyım sevgilim!" Jungkook onun bu heyecanlı hâline tebessüm ederken elini tutup okşadı.

"Jungkook?"

"Efendim meleğim?"

"Bugün herkes sevgili olduğumuzu öğrenecek." 6 ay boyunca ilişkilerini olabildiğince gizli tutmaya çalışmışlardı. Restoran ya da ev'de geçiriyorlardı zamanlarını. İkisi de bu durumdan hiç şikayetçi değildi. Beraber olduktan sonra mekân fark etmiyordu. Gezmek istedikleri zaman maskelerini takıp öyle geziyorlardı.

"Evet meleğim. İkimizin de birbirimize ait olduğunu herkes öğrenecek."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
wasabi / jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin