1.Bölüm "Neler oluyor?"

388 17 2
                                    

Çalan alarmımın saçma sesiyle uyandığımda yatağımda döndüm ama gözlerimi açmadan kapattım alarmı. Yine uyanıp o yurt odasının gri duvarlarını görmeyi ve kalkıp sevmediğim okula gitmeyi istemiyordum. Yanlış seçim ve yanlış tercihle gittiğim saçma bölümü okumak istemiyordum.

İçimden belki bir ailem olsaydı hayatım böyle olmazdı diye geçirerek açtım gözlerimi. Ama karşımda gri duvarlar yoktu. Hızla doğrulup etrafıma baktım.

Koyu renklere boyanmış duvarlarda onlarca poster vardı. Siyah ağırlıklı eşyalarla düzenlenmiş belki biraz asi bir genç kız odasıydı bu... Ve kesinlikle benim uyanmayı beklediğim yurt odamla alakası yoktu. Ama... Burası neresiydi? Nasıl gelmiştim buraya?

Üzerime baktığımda şort ve tişörtten oluşan bir pijama gördüm. Hızla yataktan kalktım ve odadan çıktım. Ama birden burnuma dolan güzel kokularla duraksadım. İçeriden de konuşma sesleri geliyordu. Seslere doğru ilerledim ve içeride bir adamla kadının olduğu mutfağa girdim. Burası neresiydi böyle?

"Günaydın kızım."

Kızım mı? Benimle mi konuşuyordu?

"Yine kendine gelememiş Olivia ona bir kahve hazırla."

Adam bana baktıktan sonra gazetesine dönerken gülümseyerek konuşmuştu. Neler oluyordu ya? Bu bir rüya mıydı? Ya da şaka? Eğer öyleyse bunu yapanların elimden çekeceği vardı.

Bana garip bir bakış attıklarını fark ettiğimde sesimi çıkarmadan masaya oturdum. Neler olduğunu anlayana kadar normal davranmalıydım belki de.

Önüme bir tabak ve kahve koyan kadın tatlı bir sesle "Konser nasıldı?" dedi ve yanıma oturdu. "Kaçta geldin? Duymadık seni."

Ne konseri ya?

"Kızım iyi misin? Neden annene cevap vermiyorsun?" Karşımdaki adamın sözleriyle kalakalmıştım. Annem mi?

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?" dedim sesimin yüksek çıkmasına aldırmadan. Bu da neydi böyle?

"Audrey dünkü kavgayı uzatmak istemiyoruz kızım yapma böyle. Daha sonra konuşulacak konular bunlar." dedi adam açıklayıcı ve anlayışlı bir tavırla. Kavga mı?

"Siz bana şaka falan mı yapıyorsunuz? Kim düzenledi bunu ya! Kafayı yiyeceğim şimdi!" demiştim demesine ama karşımdaki iki insanın yüzüne yerleşen endişeli bakış durumun sandığım kadar basit olmadığını gösteriyordu. Pekala, bu saçma şeye ayak uyduracak ve yapanı bulacaktım. Ama bulduğumda benden çekecekleri vardı.

"Pardon." dedim annem ve babamı oynayan insanlara. "Gördüğüm rüyanın etkisinden çıkamamışım."

"Pekala." dedi kadın yavaşça. "Okula geç kalma istersen."

Düşüncelerimi durdurma fırsatım olmadan "Ne okulu ya?" dediğimdeyse adam gülmüştü.

"O kadar da etkisinde değil demek ki rüyanın. Kandıramazsın onu bilmiyorsun sanki."

Kadın omuz silkti ve tabağımı işaret etti. "Kahvaltını yap hadi. Ryan birazdan gelir."

Ryan mı? O kim çıkacaktı bakalım. Ses çıkartmadan önümdekileri yedim ve arada da keyifli sohbetlerine katıldım adam ve kadının. Kadının adının Olivia ve adamınkinin de George olduğunu öğrenebilmiştim.

İçeriden zil sesi geldiğinde kadın kalkmıştı hemen. Adamın garip bakışlarıyla ben de kalkıp kadının peşinden gittim. Bunu yapmamı bekliyorlardı sanırım.

"Her zamanki gibi çok güzelsiniz Bayan Summer." diyordu kapıdaki genç adam ve kadının yüzünde geniş bir gülümseme oluşuyordu. Benim yaşlarımda görünen genç adamın itiraf etmem gereken bir yakışıklılığı vardı. Gotik bir tarzı vardı, siyahlara bürünmüştü ve dirseklerine kadar çektiği ceketi yüzünden de bileğine doğru inen dövmeleri belli oluyordu.

Hangisi Benim Hayatım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin