Hangisi Benim Hayatım?

6.Bölüm "Güller"

Sonunda salonuna oturabildiğimizde ona her şeyi anlattım. Bu kadar şaşırmasına bakılırsa işlerin bu noktaya gelebileceğini o da tahmin etmemişti. Bir şey söyleyecek gibi ağzını açtı ama nefes almakla yetinip konuşmadı. Söyleyecek bir şey yoktu zaten.

Bir süre sonra "Ona zaman ver." dedi. "Kabullenebildiğinde olaylar oturacak."

"Biliyorum." diye mırıldandım. "Ama bu durumumuzu değiştirmiyor."

Bir süre sessizlik oldu tekrar ve sonra nedenini bilmeden sordum. "Bana önceki kavgalarımızı anlatır mısın?"

Gülümsedi ve hemen anlatmaya başladı. "İlk kavganızı hatırlıyorum mesela, saçma sapan bir sebepti. Hah, hayranlarımızla ilgiliydi. Ama uzun sürmemişti çünkü Ryan o zamana kadar kimsenin bilmediği ilişkinizi ve seni sevdiğini mikrofonla haykırarak duyurmuştu herkese. Böylece barışmıştınız ve muhtemelen Ryan'la ilgili ilk küfürlerini o zaman yemiştin. Eh, sonra da azalamadılar zaten hiçbir zaman."

Gülümsedim, keşke bunu hatırlayabilseydim.

Tina bize yiyecek bir şeyler hazırladı ve aç olmama rağmen zorla yememi sağladı. Sonra Matt'den gelen telefonla hazırlandı. Dark'a gidecektik. Aslında gitmek konusunda tereddütte düşmüştüm ama Tina bana pek seçim hakkı vermemişti. Yine de önce evime uğradık ve ben de hazırlandım. Ağlamaktan şişmiş gözlerimi kapatacak kadar çok ve siyah bir makyaj yaptığımda çıkabilmiştik.

"Doğal davran." dedi Tina. "Bırak kendini affettirsin."

Cevap vermemiştim ama bir şey de yapmayacaktım. Daha fazla uğraşmayacaktım.

Mekana vardığımızda içeri girmeden önce derin bir nefes aldım. Dumanlı mekanda önceden oturduğumuz masaya ilerledik. Her zamanki yerim olan Ryan'ın yanı yerine Barney'nin yanına oturmuştum. Anında kaşların çatılmasına sebep olmuştu bu tabii.

"Kavga mı ettiniz siz?"

Ryan'ın cevap vermesini bekledim. Geldiğimden beri ona bakmamıştım ve bu fazlasıyla zordu zaten. Ama hala ses çıkmadığına göre Ryan cevaplama işini bana bırakmıştı belli ki. İlk yudumumu aldıktan sonra gözlerimi biramdan çektim ve Ryan'ın mavilerine diktim. Tek ve net bir kelime söyledim durumla ilgili. "Ayrıldık."

"Ne?!"

Şaşkınlık nidaları yükselirken biramdan büyük bir yudum aldım. Bugün daha sert bir şeyler istiyordum. Ama sarhoş olmak için kendime izin veremezdim. Biramı içmeye devam edip sorularına cevap vermedim. Onlar da Ryan'a sardılar. Ama yine de sonuç alamamışlardı.

Gecemiz kısmen sessiz geçerken bir kız grubu masamıza geldi. Biri hemen yana kayması için onu ittirerek Ryan'ın yanına otururken diğer ikisi ellerini çırparak "Ryan Montganery'nin burada olduğuna inanamıyorum!" dediler aynı anda. Ve bir insan ancak bu kadar sürtük olduğunu belli edecek şekilde konuşabilirdi.

Yanına oturan kız çoktan Ryan'ın koluna girmişti. "Bizimle dans eder misin? Belli ki yalnızsın bu akşam." diyordu bir yandan da. Ryan dönüp bana baktığında göz göze geldik. Tehditvari bir bakış atmıştım ki, o da gözlerini kısıp kıza geri döndüğünde konuşmak için hamle yaptı. Ama Matt ondan önce davranıp ayaklanmıştı.

"Kızlar Ryan bugün dans etmek için yorgun. Size ben eşlik edeyim."

Kızlar anında ona dönüp el çırparken diğeri de yavaşça Ryan'ın yanından kalktı ama önüne küçük bir kağıt bırakmıştı gitmeden. Ryan önündeki kağıda baktığında yüz ifadesinde bir değişim olmadı. Pek umursamış gibi değildi. Bense gidip telefonunu bırakan kızın saçına yapışmamak için kendimi zor tutuyordum.