22

21 2 4
                                    

"Burdayım sevgilim."

Youngjae, Jaebeom'un sesiyle daha da rahatladı.

Jaebeom
"Youngjae, daha iyi hissediyor musun?"

Youngjae yavaşça kafasını evet anlamında salladı.

Jaebeom rahatlamışcasına nefes verdi.
"Biraz dinlen ve daha da iyi olunca ablan da seni görsün."

Youngjae ani bir hareketle konuştu.
"Ablam biliyor mu? Neler olduğunu sordu mu-"

Youngjae öksürükleri yüzünden cümlesini tamamlayamadı.
Jaebeom hemen ayağa kalktı ve doktorlara seslendi.
Jaebeom'un korku dolu sesiyle Jackson'ın omuzlarında uyuyan mark bile uyandı.
Herkes aniden ayaklandı ve neler olduğunu sordu.

Çok geçmeden doktor Youngjae'nin yanına geldi. Hemşirelerden biri Jaebeom'u kolundan çekip dışarı çıkmasını söyledi. Jaebeom ilk başta agresif bir şekilde cevap verse de zorluk çıkarmamak için dolu ve kızarmış gözlerle odadan çıktı.

Endişeli gözlerle Yugyeom konuştu.
"Hyung? Ne oldu? Youngjae iyi mi?"

Jaebeom gerçekten sinirlenmişti. Elleri titriyor ve gözleri biraz sonra patlayacak gibi titriyordu.
"Vien'i öldüreceğim."

Yugyeom endişeli bir şekilde elini Jaebeom'un omzuna koyup konuştu.
"Hyung, Vien'i yakaladılar, artık bununla uğraşmana gerek yok."

Yugyeom, Jackson ve Mark da Vien'i öğrenmişti.

Jaebeom, Yugyeom'u dinlemeyeckti. Vien bütün olanların cezasını çekmeliydi.

Jaebeom sinirlerine hakim olmaya çalışırken, Sun Hee omzuna çarpıp önünde durmuştu.
"Jaebeom?! Youngjae uyandı mı? Noldu?"

Jaebeom, Sun Hee'yi sakinleştirdi ve konuştu.
"Youngjae iyi. Doktorlar müdahale ediyor. Kısa süreliğine görebildim, daha da iyimiş."

Sun Hee biraz daha sakinleşmişti.
Jackson arkadan gelip Sun Hee'yi kenara çekip oturttu.

Jaebeom, Jackson'a teşekkür edercesine kafa salladı. Jackson da hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi.

.......

30-40 dk sonra doktor oradan çıktı.
"Hastamız iyi. Kendini stresten uzak tutmalı ve kendine dikkat etmeli. Azcık bir stres yapmış o yüzden hafif bir tedavi uyguladık. Stresten kesinlikle uzak durmalı. Stres tedavisine engel olur, dikkatli olmalı. Geçmiş olsun."

Jaebeom giden doktorun arkasından bakarken hemşire yanlarına gelip konuştu.
"Hep birlikte olmamak şartıyla istediğiniz zaman odaya girebilirsiniz. En fazla 2-3 kişi girerse daha iyi olur."

Jaebeom, Sun Hee'yle birlikte kafa salladı ve teşekkür etti.

Sun Hee
"Hemen Youngjae'yi görmek istiyorum."

Jaebeom, Sun Hee'yi onaylayıp içeri girdi.
Sun Hee Youngjae'yi gördüğü an göz yaşlarını tutmaya çalıştı. Kardeşini böyle görmek ve olanlardan haberdar olmadığı için kardeşinin yanında olamamaktan dolayı üzgündü.

Sun Hee çok düşünen biriydi. Düşüncelerine hakim olamıyor ve sürekli kendini üzüyordu.
Biricik kardeşi, ona güvenemiyor muydu? Ablasının yargılamasından korkup, sorunlarından ve yaşadıklarından bahsedemiyor muydu?

Kendine abla diyebilir miydi ki?

Sun Hee'nin düşünceleri Youngjae'nin sesiyle kesildi.

"Noona?"

Sun Hee hemen Youngjae'nin elini tuttu ve göz yaşlarını tutmaya çalıştı.
"Youngjaem. İyi misin? Daha iyi misin?"

O sırada Jaebeom da yanlarına yaklaşıp kenara çekildi.

Hacker Dear | 2jaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin