Serra şaşkınlığını ne kadar gizlemeye calissada bu pek mumkun görünmüyordu. Çünkü o sinir olduğu ukala simarik iki saat once onunla yan yana bir restoran da yemek yemis buda yetmezmis gibi sonradan dahil oldugu bu geziye arabasini birakip onlarin otobusle gitmeye karar vermisti. Birden iki saat oncesini hatirladi.
Masada herkese yemek önerisinde bulunduğuna dair sacma bir bahane uydurmus ve kendini tanitmisti. Arkadaslsri anlamasin diye bir an bozuntuya vermeden karsilik vermis ve oda kendini tanitmisti. Simdi o uyuzun adini da biliyordu. Masadan bulusma noktasina gitmek icin kalkarken Selim Serra ya yonelip
-Gercekten dunya kucukmus edepsiz .Ama bu gezi simdi daha heyecanli olacak sen ne dersin dedi .
Serra bisey diyemeden Tunc a donup
- Tunc bende sizle birlikte devam edeceğim yolculuga tek basina zaten oldukca sıkıcı .Tunc basiyla onayladi onu.
Ve hep beraber restorandan ayrilip Ordu icin hareket edecekleri noktaya geldiler. Herkes oldukca sessizdi. Nisa ile Tunc disinda. Otobuse yerlestiklerinde de Selim yer olmadığı icin gelip Serra nin yanina oturmustu. Nisa Tunc un yanina gecme gafletinde bulundugundan Serra bütün sucu ona yuklemekle yetindi. Selim yaninda otururken arada kacamak bakislarla Serra yi suzuyordu. Bunu fark eden Serra kafasini cama yasladi ve bu anin bir ruya olmasi icin dua etti. Samsun ile Ordu arasi iki bucuk saatti Allah'tan.
Serra bu düşüncelerle uykuya dalmisti. Yaninda oturan adamin varligini biran unuturak. Iki bucuk saat sonunda geceyi gecirecekleri otele geldiler.Selimin agzindan
Selim de Serra dan farksiz degildi. Bu kizla tekrar karsilacagina hayatta inanmazdi ve karsisinda onu gorunce oldukca saskindi. Onu ilk gordugu ani hatirlayinca arkadasi Umut un soylediklerini de hatirlamadan edemedi. Gerçektende omrunde hic bir kiza bu kadar kaba davranmamisti. Ustune ustluk sucluyken. Belkide bu tesadufu bir firsata cevirip ondan adam akilli ozur dileyebilrdi. Bunlari dusunurken omzunda bir agirlik hissetti. Serra nin kafasi omzuna dusmustu. Yuzunu onun uykudaki guzel yuzune cevirdi. O gun bu kizin bu kadar güzel olduğunu nasıl farkedemedim diye kendine sasirdi.Gercekten guzeldi. Masum bir guzellik yuzundeki her cizgi ozenle islenmis bir heykeltiras gibiydi. Otobüsün sallanma hareketleriyle Serra basini koltuga carpacakti ki Selim onun kucuk kutu gibi yuzunu avuclarinin icine aldi. Kendi omzuna yasladi. Otelin onune gelene kadar bu sekilde gittiler.Serra otobusun içindeki ses ve hareketlilikle gozlerini acti. Basinin altindaki omzu hissedince kafasini Selime cevirdi. Goz goze geldiler .
Selim o guzel gözlerine bakti Serra nin. O ilk günkü gibiydi bakislari saskin ve ofkeli. Ilk tanismadaki hali gelince gulumsemesine engel olamadi. Serra iyice sinirlendi birsey demeden koltuktan kalkip otobüsten indi. Nihat onu Serra nin yanina oturduğundan beri izliyordu. Ama elinden birsey gelmiyordu. Yardıma ihtiyacı olsa Serra bunu kendine soylerdi. Simdi onun icin hic bir anlami yokken kendi kiskancligi yuzunden Serra nin cok istedigi bu geziyi mahvetmek istemedi. Sadece yanindan gececekken Selim in omzuna dokundu.
- Amacin her neyse Serradan uzak dur dedi. Selim onu hic sallamadan otobusten indi. Nihat buna ofkelensede simdi sirasi degildi. Hepsi otelin lobisinde girislerinin yapilmasini bekliyordu. Oda daggilimi yapıldı. Kizlarin ucu ayni odada ,Tunc Selimle ,Nihat ise Nevzatla kaliyordu. Hepsi odasina yerlesti. Esra sabahtan beri basbasa kalmayi bekliyordu. Bugun olanlarin bir aciklamasi oldugunu biliyordu ve Serradan bunu ogrenene kadar pesini birakmayacakti. Yatagin üstüne kendini bırakan Serraya gozunu dikti
- Seni dinliyorum anlat bakalim Serra dedi
-Neden bahsediyorsun Esra.
-Sen cok iyi biliyorsun. Su Selim denen cocuk onu nerden tanıyorsun
- Esra lutfen ya cok uykum var konusmasak bu konuyu
- Otobuste Selimin omzunda gayet guzel aldin uykunu Serra cim uykuya ihtiyacin oldugunu düşünmuyorum
Nisa hemen lafa daldı
- Cidden Serra benden daha hizli çıktın biz Tuncla sadece sohbet ettik. Dedi siritarak.
Serra arkadaslarina bakti.Esra nin elinden kacis olmadigini biliyordu artik. Ve butun olanları oldugu gibi anlatti.
-Zaten ilk gun bahsetmistim bu olaydan kizlar iste o çocuk Selim di dedi.
Nisa hayran hayran
- Ama bu cok romantik . Cok sanslisin Serracim.yakisikliymis hem o gun cevap vermemistin soruma.
- Simdi ne yapacaksin canim dedi Nisaya sinirli bir bakis atarken
- Hicbirsey onun gezimide mahvetmesine izin vermeyecegim dedi.
Konu şimdilik kapanmisti ve kizlar cok yorgundu. Dusa girdikten sonra hepsi yataklarına yatip sicak bir uykunun kollarina kendilerini biraktilar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BU AŞKA NE AD VEREYİM?
Romanceİkimizin hɑyɑli de ɑynıysɑ ortɑk bir yerde buluşmɑnın zɑmɑnı gelmiş demektir. Meselɑ sen ve ben ɑynı hɑyɑttɑ?