11.Bolum~ Aşk mi?~

112 8 2
                                    

Medya da :Serra ve Selim ...
Selimin söylediği şarkıyı medyadan dinleyebilirsiniz :))

Selim gece boyunca Tuncla birlikte hem çalıp hem şarkı söylemişti. Serradan gozunu bir an olsun ayırmadan ustelik. Icinde birden bire beliren bu duyguyu tarif etmesi imkansizdi. Ama bunun tesaduf olmadigini dusunuyordu. Ve biliyordu bu kiz içinde kopacak olan bircok fırtınanın sebebi olacakti. O derin bakan güzel gözleri şekilli dudakları insana yasama sebebi olacak kadar güzel gülüşü. Gerçekten hissettigi sey ask mıydı? Yoksa Buketten ayrıldığı icin bosluga mi dusmustu. Aklı bu sacma ayrintilarla doluyken, içi icine de sigmiyordu. O da bana bakiyordu surekli dedi ve yattığı yerden kalkarak bir nefes aldi. Cadirdan çıktı. Biraz ilerledikten sonra yesillige kendini birakip yildizli gökyüzünu izledi. Uyuyana kadar gözünün önünde Serra nin hayali vardi.Sabahin nasıl oldugunu anlamamisti bile...

Sabah
Herkes Rize ye hareket etmek için hazırlanmısti. Once kahvalti edip sonra yola çıktılar. Gün boyunca bez atölyesine gittiler alışveriş yaptılar. Selim her gittiği yerde yine farkinda olmadan Serra yi takip ediyor gibiydi. Botanik bahçesine geldiklerinde cay molasi verilmis, Selim elindeki caylarla Serra ve arkadaşlarının yanina gelmisti. Her firsatta Serra ya yakin olma çabası gorulmeyecek gibi degildi. Bunu herkes farketmisti. Ama Selim bundan rahatsiz olmuyor üstelik Serranin kendisiyle bir iliskisi varmis gibi hissedilmesi hosuna gidiyordu. Serra bir sure sonra buna dayanamayip Selim i köşeye cekti.
- Sen ne yaptığıni saniyorsun
-Yine ne yaptim Serra niye ofkelendin
-Senin arkadaslarin yok mu niye hep benim pesimdesin
-Pusulam seni gosteriyor ne yapayim dedi durgun bir ifadeyle
Serra anlamamisti. Selime donup bakti bir cevap bekler gibi
- Serra bana ne oldugunu anlamaya calisiyorum kisacasi. Merak etme seni rahatsız etmek değil niyetim
- Ama ediyorsun Selim dedi lafını bitirmeden
-Serra bak bunu biranda soylemem sacma gelebilir ama bu bir iki gundur sürekli seni düşünüyorum buna ask diyemem ask bir anda olmaz oyle basit birsey olmamali. Ama senden başka birşey dusunemiyorum. Sende beni ceken birsey var ve bundan hoslandim
-Selim....
-Sana bana hemen cevap ver demiyorum Serra ama lutfen ne oldugunu anlamama izin ver. Bak ben aska inanan biri degilim oyle sacma salak vaatlerde bulunamam. Ama biz olabilmek sana guvenmek için elimden geleni yaparim.
- Selim ben senin o sacma dedigin basit dedigin duyguya inanıyorum tamam mi. Ne dusundugun umrumda değil. Sirf senin kucumsedigin duyguyu yasayabilmek icin bu yasima kadar kimseyle bir iliskim olmadi. Benimle dalga gecenleri bile umursamadim . Hem biranda olmaz diyorsun askta plan olmaz ki gelir ve yasarsin. Tıpkı ruya gibi nasil oldugunu anlamaz ama hatiralarinda hep guzel anlari yasatirsin.
- Yasamadigin bir duyguyu nasil biliyorsun ve boyle emin konusuyorsun
-Cunku inanıyorum ve askimi bulana kadar da senin gibileri eglendirmesi icin kullanacagi biri olmayacagim simdi izninle hareket saati geldi gidiyorum ben dedi ve ardina bile bakmadan Selimin yanından uzaklasti.
Selim bir basina kalmisti. Serra nin söylediklerini düşündü. Ask dedigi nasıl birseydi ki o da bilmiyordu. Bilmedigi birseyin varligini yada yoklugunu nasil inkar edebilirdi o zaman. Belki gerçek aski bulamadigi icin bu duyguyu yasayamamisti. Sonra kendi kendine Serra nin arkasindan bakarak
- Madem sen inaniyorsun bende inanacagim Serra ve bunu bana sen ogreteceksin dedi gulerek. Bu kadar kolay pes etmiyor ve vazgecmiyordu.
Daha sonra tül tül süzülen selaleleriyle insana huzur veren Ayder Yaylası na çıktılar. Herkes bu dogal guzellik karsisinda buyulenmisti. Fırtına Vadisi ve Fırtına Deresinde bol bol fotograf cekindiler. Aksam icin kalacaklari otele geldiler "Yesil Vadi Hotel" ... Herkes odasina yerlestiler aksam yemeklerini yediler ve Gokhan Hoca nin yine bir surprizi vardi. Yöredeki turku barlardan birini muzikli eglence icin ayarlamislardi. Tum millet coskuyla hocaya tesekkur ettiler. Ayarlanan mekana geldiklerinde herkes ortamı oldukca begenmis ve hemen ayak uydurmuslardi. Millet halaylar cekip şarkılar soyledi. Arada icenler kendinden geçenlerde oluyordu. Herkes coktan ritme ayak uysurmustu bile. Tuncla Nisa beraber dans ediyorlardi. Nihat Serra nin karsisinda arkadaşlarini izliyordu. Selim ise Serra nin bu durgun halini izliyordu. Birden Nihat in ayaklanip Serraya yurudugunu gorunce dansa kalakcaklarini anladi ve o anda ici bir tuhaf oldu. Sanki elinden oyuncagi alinmis cocuk gibi hissetti kendini. Sanki o an en degerli hazinesi varlığı elinden aliniyormusta o caresiz kalmis gibi..
Serra dansa kalkarken caprazinda oturan Selim e bakti. Selim ofkeli ve kizgin bakiyordu. Bakisini masaya cevirip elini sıktı. Nihat elini Serranin beline koyunca elini iyice sıkıp masadan kalkti ve gitti. Serra
nin gozu ortadan kaybolan Selim i aradi. Tam o sirada sahnenin ışığı kapandi ve muzik kesildi. Kimse ne olduğunu anlamamisti. Sahne isiklari tekrar yandiginda herkes şaşkına dondu. Selim mikrofonun başındaydi ve Serra ya bakiyordu.
-Bugun hayatımda ilk defa doğru birsey yapiyorum. Sana soyledigim seylerde haksizdim biliyorum o yuzden bana aşkı öğretmeni,aski bilmeyen sana muptela olan bu adami kalbine kabul etmeni istiyorum Serra dedi ve sarki soylemeye başladı ....

Bir anda sevdim seni
Bir anda söküp atamam
Deli gönlüme ferman
Sensin derdime derman
Kara geceler
Yine seni heceler
Yine başım duman
Dert aynı, keder aynı
Yine durdu zaman
Aaaaahhhh
Düşüme girişine, tatlı gülüşüne
Beni öpüşüne müptelayım
Puslu bakışına, bırakıp akışına
Sarılıp yakışına müptelayım
Belki yüreğime yarsın
Ben sensiz yapamam
Belki ölümüne varsın
Sensiz ben nefes alamam
Kara geceler
Yine seni heceler
Yine başım duman
Dert aynı, keder aynı
Yine durdu zaman
Aaaaahhhh
Düşüme girişine, tatlı gülüşüne
Beni öpüşüne müptelayım
Puslu bakışına, bırakıp akışına
Sarılıp yakışına müptelayım

Herkes Serra ya donmustu. Kizlar ic cekiyordu. Serra soktaydi hala.. Nihat'ta ayni durumdaydi. İçinden bu biranda hayatlarina dahil olan adama sinir olmuş kin ve nefret besliyordu.

Sarkisi bitince sahneden inip Serra nin yanina geldi. Herkes olacaklari merakli gozlerle bekliyordu. Selim Serranin yanina gelince onun elinden tutup
-Biraz bas basa konusmamiz gerekiyor dedi ve dışarı çıkardı.

Umarım beğenirsiniz... Oylar ve yorumları eksik etmeyin lutfen :-)

BU AŞKA NE AD VEREYİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin