my love, bro

11 defa

"Bir, iki, üç, kayıt! Hepinize merhaba arkadaşlar, bugün bromla birlikte tatlı yapıyoruz!"

Jimin kocaman gülümsemesiyle Taehyung'a yaklaşıp telefonu havaya kaldırdı ve her şeyin göründüğü bir açıyla çekmeye başladı.

Taehyung asık suratıyla gözlerini telefona çevirdi ve "Gerçekten onunla uğraşacak mısın?" diye sordu.

Gülen yüzünü hiç bozmadan bakmaya devam ederken "Evet, yemek yaparken ne kadar güzel olduğunu çocuklarımıza izletmek istiyorum. Belki o zaman üşenip yapmazsın, göremezler yazık olur." dedi.

Taehyung, Jimin'in zorla giydirdiği beyaz önlük ve elindeki tavayla ona döndüğünde siniri gözlerinden belli oluyordu.

"Şu an yemek yapmıyoruz, tatlı yapacağız. Ayrıca evet çok güzelim ama olmayan çocuklarımız hiçbir şey izlemeyecek çünkü asla olmayacaklar!"

"Asla, asla deme."

Taehyung duyduğu şeyle tavayı kaldırıp Jimin'in sırtına vurduktan sonra "Boş konuşma!" diye bağırdı.

Jimin acıyla inlerken eliyle sırtını tuttu. "Senin yüzünden yaşlandım, belim tutmuyor artık."

"Git kendine yeni bro bul o zaman."

Taehyung üstündeki önlüğü çıkarmaya çalıştığında Jimin hızla tek kolunu arkasından beline sardı ve çıkarmasını engelledi. Video çekmeye devam ederken "Bulamam, sen tek bromsun." dedi ve yanağını kocaman öptü.

Taehyung gülümsediğinin farkında bile değildi. Jimin'i iterek kendinden ayırdıktan sonra suratını asmaya devam etti, bir an önce tatlıyı yapıp yemek istiyordu.

Jimin yanaklarını sıkarak "Sen böyle surat asarsan tatlımız hiç güzel olmaz ama." dedi ve Taehyung'un büzülmüş dudaklarına yaklaştı.

Tüm vücudunu saran heyecanın farkında değilmiş gibi bastırmaya çalışırken Jimin yaklaştıkça titremeye başlayan bacaklarını görmezden gelmesi zorlaşıyordu. Son zamanlarda neden böyle tuhaf anlar yaşadığını bilmiyordu ve gittikçe korkmaya başlıyordu Taehyung.

Yanaklarını bırakması için kollarını tuttuğunda Jimin telefonu neredeyse Taehyung'un yüzüne sokacaktı. O kadar tatlı görünüyordu ki, onu bebek sever gibi seviyordu.

"Bıraksana." demeye çalıştı boğuk çıkan sesiyle.

"Ne dedin? Minik ayıcığım daha konuşamıyor bile, şunun tatlılığına bakın... Oppan yesin seni!~"

Jimin kendinden geçmiş bir hâlde Taehyung'u severken ayağına değen şeyle korkuyla bağırıp Taehyung'un üstüne doğru sıçradı. Bunlar yaşanırken dudakları yanlışlıkla birbirine 'değmiş' olabilirdi, 11. defa.

Taehyung hızla Jimin'i iterken ikisininde gözleri kocaman açılmıştı. Gözlerini Jimin'den ayırıp hemen arkasına baktığında şaşırmakla umursamamak arasında kalmış ifadeye sahip Jeongguk, Yoongi ve Namjoon'u görmüştü. Bir de Bam.

Jimin telefonu bırakıp Taehyung'un omuzlarından tutarken dönüp baktığında yerde dolanıp duran Bam'ı görmesiyle korkudan 'bir tarafları' tutuşmuştu. Köpeklerden gerçekten korkuyordu ve yanı başında hayvan gibi bir hayvan duruyordu, üstelik köpek olan bir hayvan.

"T-Tae-" diyecekken cümlesine başlayamadan üstüne doğru zıplamaya çalışan Bam'ı görmesiyle bağırarak Taehyung'u önüne çekip kendini korumaya aldı.

Taehyung hâlâ şaşkın ve tuhaf hissediyordu. Demin yaşadığı şey aklında dolanırken her yeri uyuşuyordu ve bu onu daha da geriyordu.

Elindeki tavayı tezgaha bırakıp önlüğü tişörtünü çıkarır gibi çekip çıkardıktan sonra kenara bırakıp dolan gözlerini saklamak için kafasını aşağı eğerken mutfaktan hızla çıktı.