"boyfriend study time, my love."

223 24 219
                                    

Jimin sırıtarak üç bina uzaktaki eve doğru ilerledi. Sıkıldığı için Taehyung'la biraz uğraşmak istiyordu.

Kısa sürede eve ulaşınca kapıyı çalıp teyzesinin açmasını bekledi.

Teyzesi çok geçmeden kapıyı açınca "Hoş geldin, tatlım." dedi sırıtarak. Jimin gülümseyerek teyzesine sarılıp içeri girdi. Her gün birbirlerini görmüyormuş gibi davranmak hoşuna gidiyordu.

Mutfağa doğru giden teyzesini takip ederken "Bugün Tete'ye özel öğretmen olmaya geldim." dedi.

"Ders mi çalıştıracaksın? Dikkat et öldürmesin seni."

"Beni mi?" dedi gururla gülerek, ardından "Aklını başından alacağım." diye fısıldadı ve hızla merdivenlere koştu.

Taehyung'un babası ise koltukta oturmuş gülerek onları izliyordu. Uzaktan izleyip her şeyin farkında olmakta onun hoşuna gidiyordu.

Jimin, Taehyung'un odasına geldiğinde sessizce kulağını kapıya yasladı. Hiç ses yoktu.

"Bu saatte uyumaz ki?" diye içinden söylendi. Farkında olmasa da meraklanmıştı. Ya balkonda kilitli kaldıysa? Ya acıktığı için bayıldıysa? Oyuncak ayısını boğarak öldürdüğü için ona cenaze yapıyorsa?

Oyuncak ayısını öldürdüyse Jimin orada, kapının arkasında duruyor olamazdı. Ayıcıkla ruhları tuhaf bir şekilde birdi.

Daha fazla düşünmeden normal hâline dönüp kapıyı açtı ve içeri girdi. Her zamanki şeylerden biriydi, kulaklığını takmış yatarak telefonunda savaş oyunu oynuyordu.

Arkasından yaklaşıp telefonunu çekip aldığında Taehyung yerinden sıçrayarak arkasını döndü.

"Ne yapıyorsun?!" diye bağırdığında Jimin gülmeye başladı.

"İnsan önce hoş geldin der."

"Gelmeni söylemedim ki?"

Jimin sırıtarak Taehyung'un yanına oturdu. Kolunu omuzuna sarıp kendine çekerken "Beni iyice hizmetçi gibi kullanmaya başladın." dedi.

Taehyung oflayıp Jimin'in şapkasının ön kısmına vurdu ve kafasından düşmesini sağladı.

"Niye süslendin sen? Saat, şapka falan?" dedi sorgulayan bakışlarla.

"Süslendim mi? Her zamanki hâlim."

Jimin gururla gülerken arkasına yaslandığında Taehyung'da onunla yaslanmak zorunda kalmıştı.

"Niye geldiğini söylesene!"

"Sakin ol, bro. Sana ders çalıştırmaya geldim."

Taehyung kocaman olmuş gözleriyle geriye çekilirken "Ne dersi!" diye bağırdı.

Jimin şapkasını alıp Taehyung'a taktıktan sonra yavaşça kafasına vurup "Biraz beynini çalıştırman için." dedi ve ayağa kalkıp sandalyeye oturdu.

Taehyung sinirle şapkayı çıkarıp yatağa bırakırken Jimin onu elinden tutup yanına çekti.

"Gel otur."

Taehyung her zaman tepki olarak attığı fotoğraftaki bakışından atarken "Nereye?" diye sordu.

"Kucağım boş."

Jimin sırıtırken Taehyung tepkisizce bakmaya devam ediyordu.

"Dersten sonra oyun oynarız." dedi gözleriyle önündeki bilgisayarı işaret ederken. Taehyung'un gözleri saniyesinde parlamaya başlarken "Tava savaşı?" diye sordu.

Jimin kafa salladığında Taehyung hızla dolabından defter ve kalem çıkarıp masaya koydu.

"Git bana sandalye getir."

my love, broHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin