"Sen beni kıskanıyor musun?"

308 35 67
                                    

bölüm kısa diyorsunuz ama yorum atmaya gelince ses yok sizce haksız mıyım bölüm atmamakta🙂
-

"Jimin! Aç kapıyı!"

Taehyung kapının önünde kendi hâlinde sinir krizi geçirirken kapıya vurmaktan eli acımıştı.

"Aç şu kapıyı!" diye bağırdığında iyice sinirlenmişti. Ne olup bittiğini bilmediğinden neye sinirlenmesi gerektiğini de anlayamıyordu ama sinirliydi işte.

Dakikalar önce mesajlaştığı kişinin Jimin olduğuna inanmak istemiyordu ama bazen öyle gıcıklığı tuttuğunda birbirlerine tripli mesajlar attıklarından Jimin olduğundan da şüpheleniyordu.

Tüm bunların dışında dün onu yeniden telefonunu tamir ettirmek için dışarı çıkardığında küçük tartışmaları devam etmişti ama en sonunda Taehyung minik tatlı hareketlerle ilişkilerini her zamanki hâline döndürmüştü. Onlar her gün en az 30 kere küsüp barışıyordu, bu durumda telefon olayı dert edilecek bir şey bile değildi.

O zaman Jimin neden hâlâ gıcıklık yapıyor? Diye düşünüyordu Taehyung. Çünkü yazan kişi Jimin değildi. Tabii masum tete'nin bundan haberi yoktu, en azından düşüncesi vardı. Jimbro'nun neyi vardı? Hiçbir şeyi.

"Bıktım şu anahtardan! Yine almayı unuttum! Aç şu kapıyı, öldüreceğim seni!"

Taehyung bağırmaya devam ederken Jimin mutlu bir şekilde yemeğini yemişti. Tabağını mutfağa bırakmak için aşağı indiğinde Taehyung'un bağırışlarını ve kapıya vurduğunu duydu. Üst katta yüksek sesle şarkı açık olduğundan aşağıdaki ses yukarı gelmiyordu.

Tabakları bırakıp kapıyı açmak için gittiğinde yine neye sinirlendiğini merak etmişti.

Kapıyı açtığı anda kendini duvarda bulunca tek kelime söylemesine fırsat vermeden bağırmaya başlamıştı Taehyung.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun! Kendine gel, bana düzgün davran Jimin!" diye bağırırken tişörtünün yakasından tutuyordu. O sırada Jimin şaşkın bakışlarla öylece ona bakıyordu. 'Yine ne yaptım?' diye düşünüyordu ama bir şey yapmadığına emindi.

"Ne yaptım?" diye sordu. Taehyung'un gözlerindeki siniri net bir şekilde görebiliyordu ama alışmıştı işte. Ondan görebileceği her şeye alışmıştı.

"Ne mi yaptın? Saçma sapan trip atan ben miyim! Gelemezsin diyor bir de! Sana mı soracağım gelip gelmeyeceğimi! Asıl sen git!"

Taehyung sinirle Jimin'i kolundan tutup kapıyı itmeye çalıştığında itememişti. "Ben bir şey demedim ki!" diye bağırıp Taehyung'u tuttuğunda hâlâ sakinleşmiş görünmüyordu.

"Ben sana ne zaman gelemezsin dedim?"

"Daha demin! Neden haberin yokmuş gibi davranıyorsun!"

"Haberim yok çünkü!"

Taehyung bir anlığına gözlerini kapatıp derin nefes aldığında yukarıdan gelen şarkı sesini duydu ve hızla kafasını merdivene çevirdi. Dört kişi orada dikilmiş onları gülerek, heyecanla izliyordu.

Taehyung'un baktığını fark ettiklerinde hepsi birden koşarak odaya döndüler, Taehyung kendini tutamayıp merdivene doğru koşacakken Jimin onu arkasından bir kolunu beline, diğer kolunu da kollarına sararak durdurdu.

"Sakinleş biraz! Katil mi olacaksın başıma?" derken onu yavaşça koltuğa oturttu ve saçlarını okşadı. Yüzü sinirden kızarmıştı aynı zamanda sinirle nefesini alıp veriyordu.

"Jae yaptı, değil mi? O yaptı! Öldüreceğim onu!"

Taehyung yerinden kalkmak için hareket ettiğinde Jimin yeniden tuttu onu.

my love, broHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin