Yazardan: Heeseung biraz daha Jake'in yüzüne yaklaştı. Jakede onun bu yaptığıyla asıl amacını anlamıştı. İşaret parmağını Heeseung'ın dudaklarının üstüne koydu ve onu biraz itti.
Jake: Anlaşmaları ne kadar sevsemde halen daha bu bir tam anlaşma değil, benimde bir şartım olması lazım.
Hee: Peki, söyle bakalım şartın neymiş.
Jake: Kendini bana aşık edene kadar beni öpemezsin.
Hee: Ah, peki. Ama çokta uzun sürmeyecek merak etme.
Jake: Merak etmiyorum zaten olmayacak bir şeyi merak etmem.
Hee: Olduğunda bu sözlerini sana hatırlatacağım.
Jake: Aynen. Şimdi gidebilir miyim?
Hee: Hayır.
Jake: Neden?
Hee: Bugün cuma ve yarın haftasonu. Haftasonu için çok fazla planın olduğunu biliyorum eğer bu planlarını gerçekleştirmek istiyorsan ilk başta ödevlerini yap.
Jake: Övdelerimi yapabilirim, daha sonra.
Hee: Hayır şimdi.
Jake: Az bir şey kaldı hem, kütüohanede yapmıştım.
Hee: Kütüphanede ödev yapmadın, kütüphanede defterine boş boş bakıp derslere olan nefretini yazdın.
Jake: Belki bu bir ödevdi?
Hee: Maalesefki değildi. Tamam belki diğer derslerin ödevlerini yapmaman benim için sıkıntı olmaz. Ama ben ödev yapılmadan gelmesini sevmem.
Jake: Belki ödevimi yaptım nereden biliyosun?
Hee: Birincisi bugün verdim ve kütüphanede yapmadın diyelim teneffüslerde felan yaptın ama diyemiyorumki çünkü kitabını bugün okul çıkışı sıranın altında unuttuğun için aldım ve ödev sayfasına bakılıncada her yer boştu.
Jake: Neden hiç bir boku yutmuyorsun.
Hee: Jake ben bir öğretmenim ama hadi diyelim değilim senin hakkında senden çok şey biliyorum belkide yani ne bekliyorsun.
Jake: Tamam sustum.
Hee: İyi şimdi ödevlerini yap.
Jake: Peki, ama evde yapsam.
Hee: Evde yapmayacağını biliyorum. Bunun için burada yapıyorsun.
Jake: Ama hiç yapasım yokki.
Hee: Peki.
Jake'in sırtında olan çantasını aldı ve çalışma masasının üstüne koydu sonra sandalyeye oturarak Jake'i kucağına çekti.
Jake: Hey, neyapıyorsun!
Hee: Buradan kalmak istiyorsan o ödevleri bitirmelisin.
Jake: Ama-
Hee: Ama diye bir şey yok.
Heeseung'ın sözüne karşın gözlerini devirdi. Sessiz ama duyulabilecek şekilde söylenmeye başladı.
Hee: Ödevlerini yap Jake, konuşma.
Jake: Peki, tch.
____ Aradan iki buçuk saat geçmişti. Bu sürede Jake ödevlerini yapmıştı. Veya fark edilecebilecek şekilde her şeyi sallamasyondan yapmıştı.
Jake: Oldu mu?
Hee: Oldu.
Jake: Şimdi kalka bilir miyim?
Hee: Olur, ama neden...
Jake: Hiç bir şey yok sıcaktan onlar.
Jake bunları derken dışarıda yağmur sular seller gibi akıryordu.
Hee: Sıcak olduğuna emin misin?
Jake: Evet hemde çok.
----------------------------------------- Bu bölüm birazcık kısa olabişri ama lütfen beni affedin aklıma bu sefer çok bir şey gelmedi.
İlerleyen bölümlerde öyle bir şey olucakki (heejake le alakasız) tüm herkes biraz zort olucak.
Nyese neyse matematikten kaç aldım çok merak ediyprum AETIK ÖĞRETMENDE BİR XAGMET OKUSUN.
Delricem en sonunda
Her neyse
Ay yeni dergi aldım boy band dergisi enham vardı VE HEPSİ ARKALI ÖNLÜ DEĞİLDİ TAMDI. ama soobib ve yeonjun arkalı önlğydü
Posterlei asarken mükemmel bir düzende buldum
Aman neysee
Kendinize iyi bakın aşko kuşkolarım
Ben sizi çok sevmek. Emin olamk sizde beni çok sevmek.
Bababys💖🐧
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
