3

693 37 13
                                    

Öncelikle merhaba her kese canlarım. Bu fic kalbimce olmadı. Beğenmedim biraz. İlham da uçtu gitti sanki. Kaldırmamak için kendimi zor tutuyorum. Bazıları izliyor diye kaldırmadım. Ama zorundayım. Bu bölümü atıyorum. Bundan sonra bakarız. Sizce kaldırmalımıyım? Yani siz beğendiniz mi? Neyse ben gidiyorum, size iyi okumalar~😘❤️

Kim Taehyung beni nereye getirdi? Eğlence parkına... Neden bilmiyorum. İlk defa doğum günümü kutlamak istemiyordum. Artık alışmıştım. Ama Bay Kim beni okula geri gönderir diye tehdit ediyordu. Ben de okula geri istemiyordum. En azından bu günlük.

Ben bankta oturmuştum. Bana bir yere gitme dedi ve gitti. Kaç saattir onu bekliyordum. Yoruldum! Ofladığımda geri geldi. Ah şükür! Yanıma geldi ve gülümsedi. "Biletler ve dondurma aldım sana renkli çocuk" dediğinde kaşlarını çattım.

Neden demek istemiyordum. Çünkü yine aynı cevap olarak okula mı istiyiroreun diyecekti. Benden ne istiyordu anlamıyordum. Ve neden korumalarla geldiğimizi de... Sormama bile izin vermez. Çok gıcık biri.

"Bak senin gibi renkli" dedi ve dondurmayı elime tutuşturdu. Dondurma büyüktü. Pembe, yeşil, mavi ve kahverengi renkler vardı. Aynı gözlerim gibi. Ben göz hakkında konuşmak istemezken o hep bunu yüzüme vuruyordu. Ama bir şey diyemiyordum elbette. Büyük olsa da çocuk gibiydi...

"Beğendin mi?" Sorduğunda gülümsemeden edemedim. Gözlerim de pembeye dönüştü. "Beğendim ama.." dediğimde kaşları sorgulayıcı şekilde kalktı. "Ama ne?" Dediğinde pembe gözlerimle gülümseyip konuştum. "İki renk yok" dediğimde gözleri büyüdü. "Oha! Altı renkli misin??" Dediğinde kıkırdadım. Çocuk gibiydi Tanrım!

"Hangileri?" Dediğinde normale dönüp konuştum. Kahverengi gözlerimle. "Biri kırmızı, diğeri gökkuşağı ama o renk daha hiç olmadı, ne için bilmiyorum" dediğinde yüzünü elleri arasına alıp ağzı açık kaldı. Kıkırdadığımda pembe gözlerim geldi.

"Kırmızı ne için peki?" Dediğinde kaşlarımla oynadım. "Kızdığım zaman" dediğimde gülümsedi. "Vayy vampir gözlü senii" dediğinde kıkırdadım. "Kızmanı istemem ama o renki görmek isterim" dediğinde gülümsedim. Pembe gözlerime dikkatle baktı.

"Mutlu olunca pembe gözlerini görmek çok güzel..." Dedi büyüye kapılmış gibi. "Her göz renk'ini seviyorum. Maviyi, pembeyi çok seviyorum. Ama üzülmeni istemem renkli çocuk" dediğinde gülümsedim. "Pembe çocuk mü diyim sana şimdi? Mutlu olman beni de mutlu ediyor"

Bu sözler utanmama ve durmama neden oldu.. Yanağımı sıktı. "Ayy utandın mı senn" dediğinde ayağa kalktım. "Hadi gidelim" dediğimde kıkırdadı ve başını olumlu anlamda salladı. Benimle yan yana yürüdük.

Kim Taehyung ilk önce bir yerde durdu. Gidelim diyordum dinlemiyordu. Artık kaç kez oynadı kazanamıyordu işte. "Bay Kim gidelim hadi" dediğimde başını iki yana salladı. "Bak şimdi kazanacağım" dedi ve odaklandı. Dikkatlice topu gözünü ayırmadan plastik bardaklara doğru fırlattı.

Nihayet top plastik bardakların içine girdiğinde Kim Taehyung çocuk gibi zıpladı yerinde ve bana sıkı sarılıp hopladı. Bana sarılması biraz şaşırttı. Abiii bay Kim sıkı sarılıp derken şaka değildi. Alt bedenlerimiz de birleşmişti. Nefeslerim hazırlanırken bay Kim'e döndüm.

"Şey...b-bay Kim..." Dediğinde geri çekildi ve ben görürken yüzü şoka girdi sanki. "Oha! Jungkook gözlerin!" Dediğinde ağzını kapattım. Bağırıyordu resmen! Kolundan çekip onu bu tarafa çektim. Görmelerini istemem. "Sakin olun! Ucube diye bağırdıklarını duymak istemiyorum en azından bu gün" dediğimde hala şok yaşamış gibi bana bakıyordu.

"Noldu? Gözlerimin renkini biliyorsun neden şaşırdın ki" dediğimde yutkundu. "Şimdi normal ama az önce g-gökkuşağı renkti gözlerin..." Dedi kısık sesle. "Ne!?" Diye aniden bağırdığımda yanımızdan geçen insanlar bize ters ters baktı. "Affedersiniz..." Dedim ve Kim Taehyung'a döndüm. "Nasıl yanii??" Dedim şok olarak nasıl!? Neden!?

"Bende bilmedim ne için ama çok güzeldiler... Bayıldım renkli çocuk" dediğinde iç çektim. "Bir bu eksikti zaten!" Dedim bıkmışcasına. "Öyle deme çok güzeldi" dediğinde omuzlarından tutup silkeledim. "Kendinize gelin bay Kim" dediğimde başını silkeledi iki yana. "Ah oyuncak!" Dedi ve koştu. Alnıma vurdum ve arkasıyca koştum.

Ben ona yetişince elinde kocaman gökkuşağı renkte peluş tavşanla gülümseyerek geldiğini gördüm. Ağzımı iki elimle kapattım ve yerimde durdum. Yanıma geldiğinde bana uzattı. "Al" dediğinde gözlerim pembe renkte oldu. "Benim için mi oynadın?" Dediğimde başını olumlu anlamda salladı. "Doğum günün kutlu olsun" dedi ve tavşanı elime tutuşturdu. Kocaman dı ki...

 Kocaman dı ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"

Teşekkür ederim bay Kim!" Dediğimde gülümsedi. "Ha bir de söylemeyi unutmiştum. Okulda olmadığımız süreçde bana Taehyung diye seslene bilirsin renkli çocuk" dediğinde kıkırdadım. "Siz okulda bile bana renkli çocuk diye sesleniyorsunuz" dediğimde kıkırdadı. "İstersen söyle ama okuldakılar yanlış anlasa kabullen" dediğinde ağzım açık kaldı.

Utandım yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. "Çok tatlısın" dedi ve yanaklarımı sıktı. "Tam bir bebek gibisin" dediğinde başımı geri çekip kızaran yanaklarımı gizledim.

***
Taehyung'la eğlendik. Çok mutlu oldum. Belki dünyada en sevdiğim doğum günü buydu. Hep olacakta. Taehyung'un mutlu olmam için yapmadığı şey yoktu. Bende ona sorduğumda bana 'konuşma sadece bu gününü mutlu yaşa renkli çocuk' demişti. Bende 'tamam' deyip mutlu yaşadım. Yaşattırdı bana...

**
Az oldu evet. Çünkü biraz mutsuzum. Bunları da mutsuz yazmak istemediğim için biraz mutlu yazmaya çalıştım. Yayınlıyorum, ama umarım beğenirsiniz. Eğer yeni bölümü yazarsam çok güzel ve uzun yazarım. Dediğim gibi mutsuzdum o yüzden çok özür dilerim. Sadece biraz kalbim kırıkda acıyor. Neyse neyse. Sizi öpüyorum canlarım görüşürüz<33

-ZeynepXx

RAİNBOW EYES•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin