-o zırhı giymeye yüreğin yeter mi -
"İndir elini."
"O zırhı giymeye yüreğin yeter mi sanıyorsun?"
"Bunu yapmak zorunda değilsin Tony."
"War Machine olmak istiyorsan ateş et."
"İndir elini."
"Ateş et."
"İndir elini!"
"Hayır!"
"Sana indir elini dedim!"
"Ateş et!"
Büyük patlamalar, kırılan camlar, okyanusa dökülen betonlar ve gecenin bir körü ayı olmayan çaresiz zifiri gökuüzüne rağmen havaya süzüldüğünü görebileceğiniz siyah dumanlar...
Keyifli bir doğum günü partisiydi.
Tony partinin içine zırhı sokup karpuzları, ananasları, cam çerçeve ne gördüyse ateş edip tuzla buza karıştırırken, Rhodey ona biri yaralanmadan önce durmasını söyleyene kadar normaldi ki adam sarhoşluğunun, sinir ve stresinin içinde onu reddettiğinde Rhodey de çalışır bir zırh alıp gelene kadardı tüm eğlence.
Burun kemerini sıkarken yumduğu gözlerini açmayı reddetti Stark, o kadar uzun süredir böyle duruyordu ki gözlerini açtığı an birkaç dakika karanlığı ve karıncalanmış etrafı göreceğini biliyordu. Başı aşağı eğikti ve beynine giden kan bir süre sonra resmen şakaklarını ağrıtmaya başlamıştı. Oturduğu rahat koltuğa kadar her şey bir süre ona rahatsız gelmeye başladı.
Suçlayacak birilerini arıyordu. Kafasında birçok kişi vardı üstelik, bu konuda bir sorun yaşamadı.
O sırada e azından Pepper onun aksine oturmuyor, kollarını birbirine kavuşturmuş kapının önünde bir sağa bir sola gidip gelirken arada bir burnundan soluyordu.
Yaklaşık kaç saattir burada olduklarını bilmiyordu ama kapı açılıp içeriden beyaz önlüklü bir kadın çıktığında nihayet ellerini yüzünden çekip düşünmeyi kesmişti."Her şey yolunda mı?"
Pepper ondan önce öne çıkıp sorduğunda doktor hafif bir rahatlıkla kadına cevap vermekten çekinmemişti.
"Buraya geldiğinde beyin kanamasından şüpheleniyorduk ama sadece kafa travması geçirmiş. Kollarında ve göğsünde ezilmeler var, iki kaburgası çatlamış. Birkaç hafta iyi bakılırsa kemikler kaynaşır. Sanırım başka bir şey için endişe etmenize gerek yok."
"Çok teşekkürler." Pepper'ın resmen vücudu gevşeyip yüzündeki korku ifadesi dağıldığında "Onu şimdi görebilir miyiz?" Tony söylediklerinin hiçbirini dinlememiş gibi sormuş, doktor durup adama bir bakmıştı. "Bilincinin yerine gelmesi birkaç saat sürer ama kızınız epey hırslı." diye mırıldandı doktor. Tony bir şey demeden yanağını kemirirken kadın gitmeden önce yeniden konuştu.
"İçeri girebilirsiniz. Geçmiş olsun Bay Stark."Tamam.
Belki Tony bir kızı olduğunu yabancı çevreden ilk öğrenecek kişinin bir doktor olmasını beklemiyordu. Belki, ne ara öğrendiklerini bilmediği muhabir ve haber kanallarının hastanenin önünde sıra olmuş dizilmelerini de beklemiyordu. Hayır, hayır...Tony'nin beklemediği şey: Henüz yanına geleli üç haftayı anca doldurmuş olan kız çocuğunun şuan tam karşısında bir hastane yatağında yatıyor olmasıydı.
"Ona iyi bakmalısın Tony."
Her şeyin içine sıçmışlardı, aklından geçen şeyin tam olarak ne olduğunu kestiremiyordu. Dünden kalma hali anca geçmiş, kırmızı damarlı gözleri ve her tarafı sızlayan vücudu ile hala normale dönemediğinden sağlıklı da düşünemediğini fark etmişti. Hala kırpmadığı gözleriyle kıza bakarken omzunda bir el hissetti. Yanına döndüğünde Pepper'ın parlayan gözleriyle karşılaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
peace || 𝙎𝙏𝘼𝙍𝙆'𝙎 𝘿𝘼𝙐𝙂𝙃𝙏𝙀𝙍
FanfictionMandarin'den sonra kırılma noktasını yaşamış artık eskisi gibi hissetmeyen Tony Stark için zırhları tek çıkış yoluydu. Zırhları yani onun deyimi ile oyuncakları' dışında hiçbir şeyi olmadığını düşünüyor gece gündüz uyku sorunlarıyla baş ederek sade...